Kuş gribinin Manyas ve Doğubayazıt'taki sulak alanlardan yayılmasını dikkate alan Çevre ve Orman Bakanlığı yeni tedbirler aldı. Göçmen kuşların konakladığı uluslararası öneme sahip 135 sulak alanda 10'ar kişiden oluşan uzman ekip sürekli nöbet tutacak. Bölgeyi 24 saat gözetim altında tutacak olan uzmanlar; kuş bilimci, biyolog, çevre ve orman mühendisleri ile avcılardan oluşacak. ‘Erken Uyarı Projesi'yle, kuş gribinin kümes hayvanlarına bulaşmadan tespit edilmesi amaçlanıyor. Hastalığın görüldüğü bölgenin derhal karantinaya alınması sağlanacak. Sonbahar aylarında proje kapsamında toplam bin 350 kişi görev yapacak. Avcılar, sulak alanlarda konaklayan kuş türlerinden 3'er tane vurarak laboratuvara gönderecek. Analiz sonucunda hastalık tespit edilen kuş sayısına göre alan için uyarı seviyesi belirlenecek. Ayrıca ölü kuşlar da takip edilerek kuş gribi virüsü taşıyıp taşımadıkları izlenecek.

Alandaki görevliler haftada iki defa detaylı bir rapor hazırlayacak. Her bir sulak alanda çalışmaların yapılması için 40 bin YTL harcanacak. Projenin toplam tutarının ise 16 milyon YTL’ye ulaşacağı öğrenildi. Projede ayrıca kuşların göç yolları ile sulak alanlardaki kuşların sayısı, türleri ve konaklama süreleri belirlenecek. Projenin Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ve Hazine’nin onayına sunulduğu ifade ediliyor. Bugün Ankara Dedeman Otel’de yapılacak Kuş Gribi Sempozyumu’nda 81 ilin valileri, il tarım ve çevre müdürlerine proje ile ilgili ayrıntılı bilgi verileceği ve katılımlarının isteneceği belirtiliyor.

Kuş gribi ülkemizde ilk olarak 5 Ekim 2005’te Balıkesir’in Manyas ilçesi Kızıksa beldesinde görüldü. Bu yer, çok sayıda kuşa ev sahipliği yapan ve Ramsar Alanı olan Uluabat Kuş Cenneti’nin yakınında bulunuyor. Hastalığın 14 Aralık 2005’te tekrar ortaya çıktığı Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesi de Ramsar Alanı kriterlerine göre uluslararası öneme sahip bir sulak alan. Sulak alanların korunması hakkındaki Uluslararası Ramsar Anlaşması, adını 1971’de imzalandığı İran’ın aynı isimli şehrinden alıyor.

Projeyi Zaman’dan öğrenen Kuş Araştırmaları Derneği Genel Koordinatörü Osman Erdem; Türkiye’de kuş gözlemlerinin yeterli olmadığını belirtti. Kuş gribine ait bir izlemenin hiç olmadığını dile getiren Erdem, projenin 20 binden fazla su kuşu ve nesli tehlike altında olan türleri barındıran uluslararası öneme sahip sulak alanlarda uygulanacağını vurguladı. Erdem; küçük sulak alanların da ihmal edilmemesini istedi.

Türkiye’de toplam 456 kuş türü yaşıyor. Bunların 376’sı düzenli görülen türler. 80’inin ise Türkiye’ye yolları bazen düşüyor. Bu türler Sibirya, Afrika ve Kuzey Amerika’dan geliyor. Düzenli türlerden 299’u Anadolu topraklarında ürüyor. 75’i ise göç ve kışlama yapıyor. Türkiye’deki türlerden 32’sinin avlanması serbestken 424 tür için avlanma yasağı bulunuyor. Avlanan türler; bıldırcın, kaya güvercini, tahtalı, üveyik, kum kekliği, kınalı keklik, kaya kekliği, sakarmeke, sakarca kazı, yeşilbaş, boz, fyu, kara ördek, tepeli, karabaş ve elmasbaş patka, çıkrıkçın, altıngöz, karatavuk, çulluk, çürük su çulluğu, bekasin, ala, küçük, ekin, leş kargaları ve saksağan.