Tesadüfen kurtuluyoruz!

İzmir’de, ‘Tam Türkiye’ye özgü’ diyebileceğimiz üç hadise birden yaşandı.

Üç kişi, tamamen farklı nedenlerle gittikleri hastaneden neredeyse ölmek üzere olduklarını öğrendi. Acil tedaviye alınan hastalarda her an patlayabilecek aort anevrizması (baloncuk) saptandı. Üç hastanın balonlanmış damarlarına yama yapıldı.

İZMİR’de, üçü de farklı farklı şikâyetlerle tetkik yaptıran Mehmet Ümit Saraçoğlu, İbrahim Akıntürk ve Kahraman Yılmaz’da her an patlayabilecek aort anevrizması (baloncuk) saptandı. Üç hastanın balonlanmış damarlarına Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde Prof. Dr. Yiğit Göktay ve Doç. Dr. Özalp Karabay başkanlığındaki ekip tarafından yama yapıldı.

İlk kez aort anevrizmalı üç hastaya, seri operasyon yaptıklarını belirten Doç. Karabay, “Bu üç hastayı da tesadüfler kurtardı. Genelde belirti vermiyor, damar yırtıldığında da kurtuluş imkânsıza yakın. Hastalara, damar içi kılıflı stent uygulaması yaptık” dedi.

Çanakkaleli emekli diş hekimi 66 yaşındaki Mehmet Ümit Saraçoğlu, böbrek nakli olacak oğluna donör olmak istiyordu. Gerekli testler için DEÜ Hastanesi’ne başvurdu. Saraçoğlu’nun tetkikler kapsamında çekilen ultrason görüntüsünde aort damarının çapının 5.5 santimetreye ulaştığını saptandı. Üç damarı da tıkalıydı. Önce by-pass ameliyatı oldu, 2.5 ay sonra da anevrizmalı damarı onarıldı. Saraçoğlu, “Kendimi çok şanslı kabul ediyorum, tamamen bir tesadüfle hayatım kurtuldu” dedi.

Hasta olarak döndü

1991’de emekli olduğu hastaneye bu kez hasta olarak dönen 71 yaşındaki anestezi uzmanı İbrahim Akıntürk de kanser tetkikleri için geldiği hastanede anevrizma tanısıyla karşılaştı. “Hayatımı tesadüflere borçluyum” diyen Akıntürk, şunları anlattı:

“Kalp ritmim bozulduğu için erken emekli oldum. İki kez anjiyo ve balon yapıldı. Üç yıl önce hücresel düzeyde tetkik istedim, mesane kanseri olduğum ortaya çıktı. İlaç tedavisine başlandı, iki kez kazıma yapıldı. Doktorum, metastas olup olmadığını görmek için tomografi istedi. O zaman 6 santimi geçen aort anevrizması tespit edildi.”

Tesadüfle yaşamı kurtulan üçüncü hasta ise atletizmi ilerleyen yaşına rağmen bırakmayan 65 yaşındaki emekli astsubay Kahraman Yılmaz. Masterlerde yarıştığını, 2007’de 5 bin bin metre yarışında Türkiye şampiyonu olduğunu belirten Yılmaz, “Spor benim yaşam biçimim. Sağlığım elverdikçe de koşmaya, yarışmaya devam edeceğim. Spor için rutin kontrollerim sırasında anevrizma saptandı. Şimdi bu dertten kurtuldum. Şansım varmış. Doktorlarım izin verir vermez spora yeniden başlayacağım” dedi.

Neredeyse ölüyorlardı

Mehmet Ümit Saraçoğlu, Dr. Özalp Karabay, Kahraman Yılmaz, İbrahim Akıntürk ve Prof. Dr. Yiğit Göktay operasyondan sonra bir arada.