19
Mayıs
2024
Pazar
YAŞAM

Toprak, kadın, hayvan, su

Mardin’de 44 kişinin öldürülmesinin ardından, olayın başka köylerde de yaşanmasının önüne geçmek için Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü tarafından ‘risk haritası’ hazırlandı. Mardin’de yürütülen saha araştırmasına göre aileler arasındaki husumet ‘toprak, kadın, hayvan ve su’ gerekçeleriyle açıklanıyor.

Mardin’in Mazıdağı İlçesi Bilge Köyü’nde 4 Mayıs gecesi 44 kişinin öldürülmesinin ardından hazırlanan ‘risk haritası’na göre aileler arasındaki husumete gerekçe olarak toprak, kadın, hayvan ve su gösteriliyor.

Mardin Valisi Hasan Duruer’in teşvikiyle bir araya gelen, Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Yıldız Akpolat başkanlığındaki 9 kişilik ekip, 15-30 Haziran arasında, kan davalarının devam ettiği 10 ilçe ve 16 köyde toplam 636 kişi ile görüşerek saha araştırmasını tamamladı. Doğal nüfus yapısı bozulduğu için Bilge Köyü’nde anket yapılmadı. ‘Eğitim yoluyla şiddetin azaltılması ve suçun önlenmesi’ projesi kapsamında hazırlanan harita için, köylerin tapu, adli sicil, sağlık ve eğitim kayıtları incelendi ve yöre halkına şiddetle ilgili atasözleri soruldu.
Akpolat araştırma sonuçlarını şöyle aktardı:

Kardeş kardeşi bıçaklar

“Yöre halkının yüzde 90’ı Şafii mezhebinden. Aslında dinsel kuralların çok katı olduğu Şafiilik’te, Allah’ın verdiği canı Allah alır. Ama kan davalarının önüne geçilemiyor. ‘Kızını dövmeyen, dizini döver’ sözüne yüzde 63.4 oranında katılan oldu. ‘Kardeş kardeşi hem bıçaklar, hem kucaklar’ özdeyişine katılanların oranı yüzde 55.5. Kadınlar ‘Kocamdır, sever de döver de’ lafına yüzde 55 oranında katıldı. ‘Akrep etmez akrabanın ettiğini’ sözüne katılanların oranı ise yüzde 60.2.”
“Bölgede kana dayalı bir topluluk yaşıyor” diyen Akpolat, araştırma sonuçlarını şöyle değerlendirdi:

Mülkiyet davası

“Burada yaşayan insanlar dini vecibelerini yerine getiriyor; ama din kardeşliği aşamasına henüz gelmemişler. Midyat’ta görüştüğüm bir muhtar bana ‘Benim babam öldürüldü; sırf birini öldürmeyeyim diye Hacca gittim’ dedi. Kan davaları hep akrabalar arasında oluyor. Çıkış nedeni bölgedeki tarımsal üretim yapısının sonucu olan mülkiyet mücadelesi. Bu arada kan davalarında alınan can ile verilen canın sosyal statüsünün eşit olması gerek. Eğer denklik sağlanamazsa dava uzuyor. Çünkü bu bir denklik mücadelesi.”
 

Onur Sağsöz - DHA - Hürriyet
Yayın Tarihi : 9 Temmuz 2009 Perşembe 17:42:06


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?