20
Mayıs
2024
Pazertesi
YAŞAM

Türk Mahallesi'nden kaçış

Cami avlusunda elindeki hortum ile betonları sulayan Battal Aslan telaş içinde. İnşaatı devam eden binanın arka bahçesini Ramazan ayına yetiştirmek istiyor. 48 yaşındaki Battal Bey diğer Türkler gibi buraya göç eden gurbetçilerden.
Memleketi Kars. O ‘hakiki bir Kreuzberg’li, çünkü tam 30 senedir aynı semtte yaşıyor. ‘Küçük İstanbul’ diye adı çıkan, uluslararası üne kavuşan ve maalesef uyuşturucu, şiddet, bataklık ile özdeşleştirilen semtte oturmanın zorluklarını çok iyi biliyor. Mevlana Camii Başkan Yardımcısı Battal Bey’in “Parklarda ve evlerin giriş katlarında dahi uyuşturucu kullananlar tarafından yerlere atılan iğneler var, çocuklarımızı kendi başlarına parkta oynamaya dahi bırakamıyoruz.” serzenişi aslında her şeyi özetliyor.

Cami cemaatinin esrarkeşlerden rahatsız olduğunu anlatan Battal Bey, ailesi ile alışverişe giderken dahi sokaktaki kişilerden dolayı sıkıntılar yaşadıklarını anlatıyor. Kreuzberg’li Türklerin en azından işi ve geliri yüksek olanlarının bu bölgeden taşındıklarını görüştüğümüz tüm vatandaşlar söylüyorlar. İlginçtir, bir ‘Türk semti’nden memnun olduğunu söyleyen tek bir Türk’e rastlamıyoruz.

Kottbusser Tor metro durağı. Kreuzberg’in kalbi. Reichenberger ve Adalbert sokaklarının kesiştiği yerde küçük bir meydan bulunuyor. Metrodan yukarıya adım atar atmaz altından yolun geçtiği bir binanın duvarında Türkçe olarak ‘Kreuzberg merkezi’ yazılı. Tabela basına bölge ile ilgili haberlerde sürekli poz veriyor. Metro çıkışının yanı yine alkolikler ile uyuşturucu bağımlıları ve satıcılarıyla dolu. Çocuk ve genç nüfusunun fazla olduğu bir yerde alenen yapılan uyuşturucu satışı insanın canını sıkıyor. Sokaklardaki hareketlilik dikkat çekiyor. Havanın sıcaklığını fırsat bilerek sokaklara kurulan sandalyelerinde yemeklerini yiyip çay ve kahvelerini yudumlayan insanlar bizlerden biri. Her birinin bir hikayesi var. Yolun sonunda bulunan Türk çiçekçinin yanında bir lokanta, bitişiğinde bir uçak bürosu, biraz daha ilerleyince ünlü bir baklavacı karşılıyor sizi. Hemen karşısında ise Saz Kaffe ve yanında ise Karadeniz balıkçısı bulunuyor. Berber dükkanları, köfteci ve karşılıklı döner dükkanları ise cabası. Türkiye’den göç eden farklı etnik kimlik ile mezheplerin bir arada yaşadıkları ilginç bir yer. Sokaklarda farklı biçimlerde sağ, sol ve İslami simgelerle karşılaşmak mümkün.

Ancak her şeyin göründüğü gibi olmadığını konuşmalardan çabucak anlayabiliyorsunuz. Alkol ve uyuşturucu bağımlılarının ‘başkent merkezi’ haline gelen Kreuzberg’den tüm esnaf ve halk yaka silkiyor. Son yıllarda dışarıya göç veren semt hakkında ilginç şeyler söyleniyor. Kimisi ‘polis bilerek bunları buradan atmıyor’ derken, bazıları ‘imajımızı kötülemek için yapıyorlar’ı savunuyor, diğerleri ise yerel siyasetçilere ‘bir şeyler yapmadıkları için’ sert tepkiler gösteriyor. Ortak tepki ise açık: “Kreuzberg uyuşturucu bataklığından temizlenmeli!” Hiç kimsenin ise burada yaşamak istemediğini söylemesi ise olayın vahametinin boyutlarını gözler önüne sermek açısından bir hayli düşündürücü. İşsizliğin (özellikle gençlerdeki) yüksek olduğu, okullardaki eğitim kalitesinin gerilerde seyrettiği Kreuzberg’e bir de uyuşturucu olayları eklenince kimse burada yaşamak istemiyor. Semtin, basının da etkisiyle, ülke çapındaki imajının kötülüğü ise başka bir dert. Örneğin 1 Mayıs (olayları) denince akla ilk olarak Almanya’da Kreuzberg geliyor.

Aileler bir bir göç ediyor

“Lezzet Gril” sahibi 50 yaşındaki Siirtli esnaf Vesfettin Sezgin de yirmi küsur yıla yakın süredir semtte ekmek parası kazanan ‘has’ Kreuzberg’lilerden. Müşterilerinin uyuşturucu bağımlılarından rahatsız olduklarını söyleyen Vesfettin Bey, “Birçok ailenin bölgeyi terk ettiğini” söylüyor. Olaylardan en fazla olumsuz etkilenen esnaf ise metro durağı ile neredeyse bitişik olan meyve-sebze standının sahibi 41 yaşındaki Mersinli Ali S. Yaklaşık 11 senedir bu işi yaptığını anlatan Ali Bey, mevcut bağımlılar yüzünden birçok müşterisini kaybettiğini söylüyor. Gelen müşterilerinin rahatsız edildikleri serzenişinde bulunan Ali Bey, polise de kızgın. Emniyet yetkililerin uyuşturucu bağımlılarının izlenmelerinin kolay olması amacıyla bu kişileri bir arada tutmak için burada kalmalarına göz yumduğunu belirten Ali Bey, kendilerinin bundan şikayetçi olduğunu anlatıyor. “Başkentin görüntüsünü bozdular.” diyen manav sahibi, ailelerin büyük bir çoğunluğunun uyuşturucu olaylarından dolayı semti terk ettiklerini kaydediyor.

Beytur Seyahat Ajentesi sahibi 45 yaşındaki Erzurumlu Battal Akdağ ise yabancı gettoları dağıtmak için Kreuzberg’in uyuşturucu merkezi haline getirildiğini savunuyor. Polisin bildiği halde bu kişileri dağıtmadığını ifade eden Ali Bey, Gaziantepli yaklaşık 30-40 ailenin ilçeden göç ettiğini söylüyor. Türkiye’den göç edenler ise hayli tepkili. Sahip çıkılmamaktan, ciddiye alınmamaktan şikayetçi. Haklılar da. Bu konuda başta Berlin Eyaleti İçişleri Senatörü Ehrhart Körting’e görevler düşüyor. Kreuzberg’deki Türk kökenli siyasetçilere de ciddi eleştiriler var. Ama nedense olaya herkes Fransız!
Sayı: 92
Bölüm: Aktüel

zaman
Yayın Tarihi : 1 Eylül 2008 Pazartesi 18:48:15
Güncelleme :1 Eylül 2008 Pazartesi 19:00:06


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?