22
Mayıs
2024
Çarşamba
YAŞAM

Türkiye dünyanın en zengin kuş türüne sahip

Avrupa’da 319 tür ile Avrupa’da en çok kuş türüne sahip olan ülke Türkiye. Ancak Türkiye’deki kuş popülasyonunun yüzde 53.6’sı geçen 10 yılda ciddi oranda azalış gösterdi.

Doğa Derneği’nin girişimleriyle Türkiye’nin son 10 yıllık kuş verileri “Avrupa’nın Kuşları Raporu 2004”te yer aldı. Bu raporda ilk kez Türkiye dahil tüm Avrupa ülkelerinin kuş verileri bir araya getirildi.

Rapora göre, 319 tür ile Avrupa ülkeleri içinde en çok kuş türüne sahip ülke sıralamasında Türkiye birinci oldu. Türkiye’yi 281 kuş türü ile Fransa takip etti. Bu ülkeyi 261 kuş türü ile İspanya izledi.

Türkiye’deki kuş popülasyonunun yüzde 53.6’sı geçen 10 yılda ciddi oranda azaldı. Bu azalış, Türkiye’yi kuş sayısındaki azalış görülen ülkeler sıralamasında ilk sıraya getirdi. Kuş popülasyonlarının yok oluş hızında yüzde 46,4’lük azalma oranıyla Türkiye’yi İsveç takip etti.

Kuşların en iyi korunduğu ülke ise İngiltere. İngiltere’de son 10 yılda kuşların yüzde 37,6’sının nüfusu arttı.


İKİ KUŞ TÜRÜNDEN YAKLAŞIK BİRİNİN NESLİ TEHLİKE ALTINDA

Doğadaki değişimleri kuşlar aracılığıyla anlatan raporda, yabani kuş türlerinin koruma durumları ile ilgili ayrıntılı bilgi ve değerlendirmelere yer verildi.

Toplam 14 bin verinin derlendiği rapor, Avrupa’daki her iki kuş türünün yaklaşık birisinin neslinin tehlike altında olduğunu gösteriyor.

Türkiye’nin kuşları hakkında da önemli bilgilerin ortaya konulduğu rapora göre, Avrupa’daki 556 kuş türünden 226’sının nesli tehlike altında ve bu türlerin 148’i Türkiye’de de yaşıyor.

Öte yandan Avrupa sınırları içerisinde sadece Türkiye’de üreyen 32 kuş türü bulunuyor. Bu durum, Türkiye’yi Avrupa’nın tür çeşitliliğine katkıda bulunan en önemli ülkesi yapıyor.

Doğa Derneği Genel Müdürü Güven Eken de yaptığı yazılı açıklamada, kuşların sağlıklı bir dünyanın en güzel göstergelerinden olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Bu rapor kuşların olduğu kadar tüm Türkiye doğasının son 10 yılda yaşadığı aşınmayı belgeliyor. Doğa Derneği’nin çalışmaları sayesinde Avrupa’da kazandığımız bu iki birincilik, bize hem doğamızın ne kadar zengin olduğunu, hem de bu zenginliği yaşatabilmek için kaybedecek zamanımız kalmadığını hatırlatıyor. Türkiye’nin üzerine düşen bu görev ise ancak devlet kuruluşları, akademisyenler, özel sektör, medya toplum arasındaki mutlak işbirliği sayesinde yerine getirilebilir.”

AA
Yayın Tarihi : 15 Mart 2005 Salı 12:22:26


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?