İngiltere'de yayımlanan Economist dergisinde Türkiye'nin Avrupa Birliği ile müzakerelere başlaması sonrası eşcinsellerin durumuna ilişkin bir yorum yer alıyor.

Makalede, geçen ay ahlaka uymayan davranışları teşvik ettiği gerekçesiyle eşcinsel haklarını savunan KAOS-GL derneğinin kapatılmasını isteyen Ankara Valiliği'nin, 3 Ekim'den 10 gün sonra tüm suçlamaları çektiği aktarılıyor.

Economist, "Sorun eşcinsellere karşı önyargılı bürokratlar değil, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ilişkilerini sabote etmek isteyen aşırı milliyetçiler tarafından yaratılmıştı, ama başarısız oldular" yorumunda bulunuyor.

Yazıda, "Türkiye'deki eşcinsellerin pek çoğu, karşılaştıkları sosyal baskıya rağmen, diğer Müslüman ülkelerde verilen hapis ya da ölüm cezalarıyla karşılaştırıldığında, durumlarının o kadar da kötü olmadığını düşünüyor" ifadeleri kullanılıyor.

Türkiye'de eşcinsel ilişkiyi yasaklayan bir yasanın olmadığını belirten Economist, bu hoşgörünün Osmanlı dönemine dayandığını yazıyor.

19'uncu yüzyılda, Türklerin Batı'ya yakınlaşmasıyla ise yaklaşımların sertleştiğini yazan dergi cumhuriyetin ilanından sonra geleneksel aile yaşamının teşvik edildiğini; 1980 askeri darbesi ardından ise eşcinsellere karşı çok sert bir tutumun izlenmeye başladığını belirtiyor.

Economist, "Bugün ise İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirlerde birbiri ardına eşcinsel kulüpleri açılıyor, eşcinseller televizyon programları yapıyor, internet sayesinde doğudaki eşcinseller de batıyla temas kurabiliyor. Ne var ki, iktidardaki ılımlı İslamcılar için eşcinsel hakları Avrupa Birliği ile ilişkilerde ihtilaflı bir konu olabilir" yorumunda bulunuyor.

İslam dininin eşcinselliğe tamamen karşı çıktığını ifade eden Economist, iktidar partisinin muhafazakar seçmenlerinin oylarını tehlikeye atıp eşcinselleri destekleyen bir yasayı geçirip geçirmeyecekleri sorusu üzerine de Adalet ve Kalkınma Partisi'nden bir sözcünün şu sözlerini aktarıyor:

"Kesinlikle hayır. Açıkça eşcinsel olduğunu söyleyen bir adaya asla destek vermeyeceğiz."