Hollanda’daki Türk toplumu, aile birleşimine getirilen kısıtlamalara karşı hukuksal mücadeleyi Lüksemburg’daki Avrupa Birliği Adalet Divanı’na taşımaya hazırlanıyor.

Bir grup Türk avukat öncülüğünde hazırlanan ortak şikâyet dilekçesi imzaya açıldı. Toplanacak imzalarla Avrupa Komisyonu’na ortak başvuru yapılacak.

Türk avukatlar Ejder ve Nuray Köse ile Rasim Küçükünal, Lahey’de parlamento binasında bir basın toplantısı ile kampanyaya dair bilgi verdi. Köse, Hollanda’nın 15 Mart 2006’dan itibaren başta Türkler olmak üzere Batılı olmayan ülkelerden aile birleşimi ile gelecekler için, ‘Hollandaca öğrenme’, ‘asgari ücretin yüzde 120 oranında gelire sahip olma’ ve ‘21 yaş’ koşulu getirdiğini anımsatıp bu koşulların, Türkiye’nin AB ile ‘ortaklık hukukuna’ aykırı olduğunu söyledi. Ankara Anlaşması ve Katma Protokol ve Ortaklık Konseyi kararları, Türk vatandaşlarına AB üyesi ülkelerde bazı ek ikamet ve çalışma hakları verirken, aile birleşimi haklarını da koruma altına alıyor. Oysa Hollanda’da feyz alan Almanya gibi ülkelerin de uyum yasalarını değiştirdiğini anımsatan Köse, getirilen kısıtlamaların, AB’nin 2005’te kabul ettiği ‘aile birleşimi ilkelerini’ belirleyen kurallara da aykırı olduğunun altını çizdi.

Çok imza siyasi baskıyı artırır
Avukatlara göre çözüm AB Anlaşması’na dayanarak, Avrupa Komisyonu’na Hollanda’nın hukuki yükümlülüklerini yerine getirmemesinden ötürü toplu şikâyet dilekçesi sunmak. Adalet Divanı’na bireysel başvuru hakkı yok. Bunu ya ülkelerin ulusal mahkemeleri ya da Komisyon yapabiliyor. İmza sayısı artarsa Komisyon’un siyasi baskıyla konuyu Divan’a taşıyacağı düşünülüyor. İmza kampanyası altı ay sürecek. İsteyen dilekçeyi kendileri Komisyon’a gönderebilecek. Toplanan imza sayısı 40 bini geçerse konu Hollanda parlamentosuna da götürülecek.