Yanan kalçaya tazminat!

Antalya’da eşinin hediye olarak satın aldığı sağlık-güzellik hizmetini uygulatan kadın, kalçasında kalıcı yanıklar oluştuğu gerek-çesiyle 10 bin lira manevi, 50 lira maddi tazminat talebiyle dava açtı

Antalya’da yaşayan K.Ç, 70 lira karşılığında evlilik yıl dönümünde hediyesi olarak eşi F.Ç. için bir internet pazarlama sitesi aracılığıyla Antalya’daki bir güzellik ve sağlık hizmeti veren işyerinden, bölgesel yağlanma ve selülitle ses dalgaları yardımıyla savaşan, cerrahi olmayan yöntem olan kavitasyon (düşük yoğunluklu ultrasonik dalgalarla yapılan zayıflama yöntemi) hizmeti satın aldı.

2. derece yanık oluştu

Güzellik ve sağlık merkezine giden F.Ç, kavitasyon uygulaması yaptırdı. Kalçasına yapılan kavitasyonda kızarıklık oluştuğunu ve sonrasında kalıcı yanığa maruz kaldığını iddia eden kadın, nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtı.

Sağlık ve güzellik merkezi sahibi Ş.A. ile ile kavitasyon hizmetini uygulayan çalışan D.T. hakkında şikayette bulunulan dilekçede, dört seans süreceği belirtilen kavitasyon yönteminin ilk uygulaması sonucu, F.Ç’nin kalçasının sağ ve sol taraflarında kızarıklar, ardından da kabarıklar ve soyulmalar oluştuğu belirtildi.

Şikayetçi kadının bu şikayetleri bildirdiği, ancak kaba davranışlarla izlerin geçici olduğu cevabıyla karşılaştığı belirtilen dilekçede, F.Ç’nin cilt doktoruna giderek izleri gösterdiği ve 2. derece yanığa maruz kaldığının tespit edildiği öne sürüldü.

Kalçasındaki yanık izlerini gösteren fotoğrafı da dilekçeye ekleyen F.Ç işyeri sahibi ve çalışanı hakkında 10 bin lira manevi, 50 bin lira da maddi tazminat davası açtı.

Eşi artık onu beğenmiyor, denize de giremeyecek

Avukat Ayçin Turna Güler, müvekkili F.Ç’nin manevi çöküntüye uğradığını ileri sürerek, dava açma gerekçelerini dilekçede şu görüşlerle dile getirdi, “Müvekkilin bu uygulamayı yaptırmasının sebebi vücudunun daha güzel görünmesini sağlamak ve eşine güzel görünmektir. Ancak, müvekkilim güzelleşmek bir yana hem sağlığından olmuş hem de söz konusu yanık izlerinden dolayı vücudu daha çirkin bir halalmıştır. Bu olaydan sonra müvekkilin eşi K.Ç’nin müvekkile olan beğenisi azalmıştır. Müvekkilin ikamet ettiği Antalya ili yılda yaklaşık 6-7 ay denize girilebilen bir şehirdir. Müvekkil de deniz mevsiminde sıkça denize girmektedir. Ancak maalesef vücudunda oluşan yanık izlerinden dolayı bundan böyle denize giremeyecektir. Müvekkil kendine güvenini kaybetmiş ve manen çöküntüye uğramıştır. ”