22
Mayıs
2024
Çarşamba
YAŞAM

Yeni gerçekle yüzleşme zamanı

Yeni bir yıla giriyoruz. Dünyanın yeni gerçekleriyle yüzleşmenin belki de tam zamanı. Bugünün değişen dünyasında kimsenin, yalnızca kendi değer ölçülerini doğru ve geçerli sayıp başkalarına empoze etme lüksü kalmadı artık. 

Türkiye'de laik kesimin yaşamakta olduğu bunalım da bu gerçekle yüzleşmenin zorluğundan kaynaklanıyor.

Zordaki Amerika
Dünyanın tek süper gücü konumundaki ABD de yaşayarak öğreniyor bu gerçeği. Kendi gücünü ve değerlerini dünyaya kabul ettirmek için Irak savaşına kalkışan ABD'nin bugün gelinen noktada içine düştüğü durum pek iç açıcı değil.

ABD, Pew Research gibi saygın kuruluşların kapsamlı araştırmalarına göre, dünyanın en sevilmeyen ülkesi haline gelmiş durumda. 

ABD ekonomisini Çin'in ve diğer parası bol ülkelerin sağladığı dış kaynaklarla çevirebiliyor, Observer yazarı Henry Porter'a göre "Irak savaşını kredi kartıyla finanse ediyor." 

Konut balonu patlayınca müthiş bir krizin içine sürüklenen Citibank, Morgan Stanley, Merrill Lynch gibi ABD'nin dev finans kuruluşları Asya'nın ve petrol zengini Arap ülkelerinin ülke fonlarından sağlanan sermayeyle ayakta tutuluyor.
Yerlerde sürünen dolardan kaçan kaçana, Hindistan'daki dilenciler bile dolar yerine rupi istiyor. 

Uluslararası iş dünyasının en fazla itibar ettiği gazetelerden biri olan Financial Times, 2007 yılında en çok okunan haberini açıkladı geçen gün. ABD'nin bugünkü halini Roma İmparatorluğu'nun çöküş dönemindeki haline benzeten bir yazıydı bu. Ağustos ayında yayımlanan bu yazının yazarı David Walker ise ABD Kongresi'nin araştırma ve denetim organı olan Government Accountability Office'in başındaki kişiydi. Walker'a göre ahlaki değerlerini koruyamayan Amerika'nın askeri gücü de kapasitesinin sınırlarına geldiği için zorlanıyordu. 

Federal Hükümet'in mali alandaki sorumsuzluğu ise ABD'yi altından zor kalkılacak bir borç yükünün altına sokuyordu. 

Kendisini dünyanın hâkimi sanan ABD'nin bu acı gerçeklerle yüzleşmesi ve Walker'in önerilerini hayata geçirmesi hiç de kolay olmayacak herhalde.

Playboy Sarkozy
Ya "erkek avcısı" olarak ün yapmış güzel sevgilisi Carla Bruni ile el ele pozlar vererek Nil sefası yapan ve magazin dünyasının yeni gözdesi haline gelen Fransa Devlet Başkanı Nicolas Sarkozy'ye ne demeli? Devlet başkanlarının ağırbaşlı devlet adamı gibi davranmasına, aşk ilişkilerini gizli kapaklı yaşamasına, magazin dünyasından mümkün mertebe uzak durmasına alışmış olan Fransızlar, komik bir film karakteri gibi ortalarda dolaşan Sarkozy'ye nasıl alışacak? 

Aslında gerek dünyada gerekse Türkiye'de "bu düzen bizden sorulur" anlayışıyla ayrıcalıklı konumlarını korumak isteyenlerin işi giderek zorlaşıyor. Onların kendi güçlerini, tercihlerini, değerlerini, zevklerini herkese kabul ettirme şansı da azalıyor. Küresel planda Batı'nın, Türkiye'de de laik kesimin hazmetmekte zorlandığı yeni gerçeklerle yüzleşme zamanı geldi galiba.

Milliyet/Osman ULAGAY
Yayın Tarihi : 31 Aralık 2007 Pazartesi 12:58:29
Güncelleme :31 Aralık 2007 Pazartesi 13:00:58


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?