30
Mayıs
2024
Perşembe
MANAVGAT - ANTALYA

400 domuz için ölüm emri

Antalya'da, içerisinde 400 tane domuz bulunan tropik çiftliğindeki domuzların Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'ndan işletme ve kesimhane ruhsatı olmaması nedeniyle itlaf edilmesine karar verildi.

Çiftlik yetkilileri, bütün özellikleri yerine getirmelerine rağmen bakanlığın kendilerine kesimhane ruhsatı vermediğini öne sürdü. Tarım İl Müdürü Bedrullah Erçin ise, çiftlik yetkililerinin soğuk hava deposu ve mezbahane yapmadıkları için ruhsat verilmediğini söyledi.

Antalya'nın Manavgat İlçesine bağlı Çeltikci köyünde bulunan Tropic Domuz Çiftliği'nde itlaf şoku yaşanıyor. Deve kuşu, cins atlar ile çeşitli türlerde keçi ve ineklerin de bulunduğu Tropic Çiftliği yetkilileri 4 yıl önce domuz yetiştirmek için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na işletme ve kesimhane ruhsatı almak için başvurduklarını söyledi.

Çiftliğin sahibi turizm işletmecisi Mustafa Kaya'ya ait otellerin domuz eti ihtiyacını karşılamak amacıyla domuz çiftliği açıldığını söyleyen tesisin sorumlu müdürü Mesut Güreş, domuzları 5 yıldızlı otellerin atık yiyecekleri ve toptancı halindeki atık sebzelerle beslediklerini söyledi.

Domuz çiftliği için Tarım İl Müdürlüğü'ne işletme ve kesimhane ruhsatı için de başvurduklarını söyleyen Güreş, şöyle konuştu: "İşletme sahibi Kaya'nın 6 tane butik oteli var. Bu otellerin müşterisi turistler olduğu için domuz eti çok tüketiliyor. Domuz eti 50 YTL'den ithal ediliyor. Paramızı boşa atmamak için böyle bir çiftlik kurduk. Ancak bu çiftliği kurduktan sonra büyük engelle karşılaştık. Kesimhane ruhsatı için gereken her şeyi yerine getirdik."

Ancak bu ruhsatı alabilmek için birçok kurum dolaştıklarını anlatan Güreş, sözlerine şöyle devam etti: "Yaklaşık 35 gün önce Tarım İl Müdürlüğü'nden bir ekip geldi ve 'bazı şartları yerine getirmemiz gerektiğini' söyledi. Bu şartlar arasında hayvanın kesim yokken daha az stres içerisinde olması için yürüyüş yolu, veteriner odasının hijyenik normlarda uygun hale gelmesi, kesimhanenin dışarıyla irtibatının kesilmesi için büyük bir duvar, domuzun kesimden bir gün önce dinleneceği bir oda gibi sundukları şartları tek tek yerine getirdik. Zaten söylediklerinin çoğu kesimhanemizde vardı. Domuzları günde iki kere yıkıyoruz. Sürekli altlarını temizliyoruz. Çevreye kesinlikle bir pis koku vermiyorlar."

Bütün şartları yerine getirdikten sonra ruhsat için beklerken itlaf kararıyla karşılaştıklarını söyleyen Güreş, şöyle konuştu: "Domuzların Tarım Bakanlığı tarafından itlaf edileceğini duyunca çok şaşırdık. Buna bir anlam veremedik. Çünkü domuzlar Avrupa Birliği şartlarında besleniyor. Bu durumu büyük bir üzüntüyle karşıladım. Umarız bu yanlış düzeltilir."

Antalya gibi bir turizm memleketinde domuz çiftliğinin kapatılması kadar mantıksız bir uygulama olamayacağını anlatan Güreş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz domuzları besleyerek hem atık yiyeceklerin çevreye zararlı olmasına izin vermeden domuzlara yediriyorduk hem de domuz eti ithal ederek ülkemizin parasını dışarıya gitmesine izin vermeyecektik."

Tesise domuzları görmek için gelen turistlere domuzların itlaf edilmesi halinde bu olayı nasıl anlatacağını bilmediğini ve turistlerin bunu büyük bir tepkiyle karşılayacağını ifade eden Güreş, şunları söyledi:

"İtlaf salgın hastalık varsa ya da çevreye zararlıysa yapılır. Bu domuzlar neden itlaf ediliyor. Hem günah hem de ekonomiye zarar. Bu tür çiftliklerin kapatılması yerine açılmasının teşvik edilmesi gerekiyor. Türkiye'nin imajı bu itlaf kararıyla büyük darbe alacak."

Tesisin teknik müdürü Cengiz Oksuz ise, "Kesimhane ruhsatı almak için önümüze engel çıkarılınca o engeli aştık. Bize denilen her şeyi yerine getirdik. Domuzlar için yürüyüş yolu, havuz bile yaptık. Ruhsat almayı beklerken itlaf kararıyla karşılaştık" dedi.

Domuzların bakımından sorumlu Ramazan Göktekin isimli işçi ise, domuzları sabah, öğle ve akşam olmak üzere günde 3 defa beslediğini belirterek "Sürekli altlarını su ile yıkayıp temizliyordum. İnsancıl davrandığım için onlarla iyi arkadaş oldum. Aramızda büyük bir bağ oluştu. Domuzlar keçi ve inekler gibi iyi bakıldığı zaman hiç kokmuyorlar. Onların itlaf kararını duyunca çok üzüldüm" diye konuştu.
Antalya Tarım İl Müdürü Bedrullah Erçin ise, İHA muhabirinin konuyla ilgili sorularını telefonda cevapladı.

Çiftlik sahiplerinin işletme ve kesimhane için başvurduğunu anlatan Antalya Tarım İl Müdürü Bedrullah Erçin, şöyle konuştu: "Biz onlara ruhsat için yapılması gerekenleri anlattık. Ancak bu yıllar içerisinde uygun mezbahane ve soğuk hava deposu yapmadılar. Biz onlara iyi niyetimizle iki yıl boyunca şans tanıdık. Ancak ruhsat olmadığı için çiftliği kapatıp domuzları itlaf etmemiz gerekiyor. Ayrıca itlaf edilen domuzun etini kendilerine teslim edeceğiz. Bize 67 domuz ile başvurmuşlardı. Şu an 400 domuz olduğunu söylüyorlar. Bu 400 domuzun nereden geldiğini önce söylesinler. Bu konuda polemik içerisine girmek istemiyorum. Biz prosedür neyse onu uyguluyoruz."

56 dönümlük alana kurulu Tropic çiftliğinde domuzların kaldığı barınaklar ve son teknolojinin kullanıldığı kesimhane bulunuyor. Kesimhane içinde soğuk hava deposu bulunması dikkat çekti.

İHA
Yayın Tarihi : 10 Kasım 2008 Pazartesi 12:08:08
Güncelleme :10 Kasım 2008 Pazartesi 12:17:05


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
murat gödek IP: 94.79.67.xxx Tarih : 18.11.2008 23:19:55

Ben bu isi anlamakta gucluk cekıyorum.Adamlar onca yatırım yaparak bı tesıs kuruyolar ulke ekonomısıne katkıda bulunup ve ustelık butun prosudurlerı yerıne getırp ne hıkmetse yonetıcıler tarafından engelenıyor.BU yontem cok yanlıs bence.67 domuzla baslamıs olmaları bısey degıstırmez domuzda tavsan gıbı dogurgan bır hayvandır.tarım ıl mudurunun bunu ıyı bılmesı gerekır dıye dusunyorum


zafer üstündağ IP: 88.247.111.xxx Tarih : 19.12.2008 03:20:19

hain kim? kamusal alanları sözümona devlet için yada millet için işgal edip beslenen, olması gerekeni bırakın,hiç olmaması gerekeni mazeret olarak bulup dayatan hain kimliği nasıl oluyor da domuzdan bile daha çok üreyerek devletin pek çok noktasına nüfuz edebiliyor? uzunca bir cumhuriyet yolculuğumuzda ne zaman laikliği içselleştirip yaşama dahil edeceğiz? değerli,vatan sever,insan ve hayvan sever Mustafa bey ne iyi etmişte tam bir entegre tesis oluşturarak,müslümanın yemediğini gayrimüslüme yedirerek,gayrimüslümün yemediğini,domuza yedirerek, vatanın hiçbir değerini harcamadan (!)sıcak parayı-bizim olan ve krizlerde ülkemizi terk etmeden sıcaklığını koruyan- yurduma sessizce sokan kahraman... çoluk çocuğuna helal ekmek yedirebilmesi için,bunun için de ,mustafa bey gibilere kendi birikimleri+devlet imkanlarını seferber etmesi gereken işgalci:67adet domuz bir batında 8-10 yavru doğurduğu ve bunu sede iki defa rahatlıkla becerebildiğini bu basit matematiğin iki yılda 2000 'den fazla edebileceğini hesaplamaktan aciz bir zavallı olduğundan sorusunu iyiki yanlış soruyor!.. Bunlar aynı zamanda okuma özürlüdürler! bu yazıyı da okumayacaklarını düşünerek; doğru soruyu şöylede sorabilirdi:yukarıda elde edilen sonuca göre,-1600 adet domuz nerede? bu sorunun ardından gelebilcek daha nice absürd,kara mizah ve hatta kabus olabilecek sorular... Memleket sevdalısı olarak hayal şu: Hiçbir vatan değerini harcamaksızın bacasız sanayi ile yurduma döviz sağlıyan Mustafa bey'e en başarılı ihracaatcı ödülü. süper bir döngü ve dönüşüm ile en iyi hizmet üretimi için;en başsrılı girişimci ve işletmeci ödülü. beş otel mutfağı atığı günlük~500 KG atığı şehir çöplüğüne gitmesini engelleyerek insanlığa faydalı protein'e dönüştürdüğü için çevre ve atık dönüşüm ödülüne. Ve ödüllerin en büyüğü;bütün bu başarılı işleri birsürü işgalciye karşın kotarırken EN SABIRLI KİŞİ ödülünün verildiği bir türkiye hayali!...