3
Mayıs
2024
Cuma
MERSİN

116 çocuk sağlığına kavuştu

Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV) Halkla İlişkiler Sorumlusu Gülnur Bir, 2000 yılında kurulan Lösemili Çocuklar Hastanesi ile birlikte 8 yılda toplam 116 lösemili çocuğu iyileştirdiklerini söyledi.

Gülnur Bir, LÖSEV'de görevli psikolog Yeşim Erdoğan ile birlikte Mersin Gazeteciler Cemiyeti (MGC) Basın Merkezi'nde bir toplantı düzenleyerek, vakfın çalışma ve projeleri hakkında açıklamalarda bulundu.

Çocukları sadece çocuk değil, lösemili çocuk ve ailesi olarak ele aldıklarını, bu nedenle de farklı bir çalışma metodu benimsediklerini kaydeden Gülnur Bir, dernek olarak 1998 yılından bu yana faaliyet gösterdiklerini ve oldukça önemli proje ve çalışmaların altına imza attıklarını kaydetti.

Bir, 2000 yılında Türkiye'nin ilk ve tek Lösemili Çocuklar Hastanesi'ni (LÖSENTE) kurduklarını hatırlatarak, "Bu hastanede 8 yılda 300'ü aşkın lösemili ve kan hastası yavrumuz muayeneden tahlile, kan temininden pijamasına kadar tamamen ücretsiz tedavi oluyor. Hastalarımızın da yüz 87'sinin geliri yoksulluk düzeyinin altında ve yüzde 12'sinin de hiçbir sosyal güvencesi yok. 3 yıllık tedavileri tamamen biten toplam 116 hastamız yaşama yeniden 'merhaba' diyerek sağlıklarına kavuştu. Ama ne yazı ki, her yıl bin 200 ile bin 500 çocuğumuz lösemi hastalığına yakalanıyor. Ve löseminin tedavisi için de 250-500 bin YTL gerekiyor" dedi.

Söz konusu paranın da tamamen bağışlarla karşılandığını ve çocukların ailelerinden de hiçbir şekilde ücret talep edilmediğini belirten Bir, bir çocuğu annesinden ayırmanın ne kadar yanlış olduğu inancını taşıdıklarını, bu nedenle de tedavi süreci boyunca annelerin de refakatçi olarak hastanede kalmalarına izin verdiklerini, bunun içinde herhangi bir ücret almadıklarını kaydetti.

Bir, hastaneyle birlikte kemoterapiyle birlikte hastalığın tedavisinde yüzde 90 oranında bir başarı sağladıklarını, bunun yanında ilik nakli konusunda da önemli çalışmalarda bulunduklarını ifade etti. Sosyolog Yeşim Erdoğan da, LÖSENTE bünyesinde tamamen kendi tedavi yöntemleriyle birlikte toplam 116 lösemili çocuğun iyileştirildiğine dikkat çekerek, 300'e yakın çocuğun da tedavi görmeye devam ettiğini, bunun dışında da Türkiye genelinde vakfa kayıtlı olmasına rağmen başka hastanelerde tedavi olan 5 bin lösemi çocuk olduğunun bilgisini verdi.

Lösemili çocukların aile kayıtlarının da vakıf tarafından düzenli olarak tutulduğunu kaydeden Erdoğan, tedavinin 3-3.5 yıllık bir süreci kapsadığını dolayısıyla
bu süreçte de ailelere destek olunması gerektiğini söyledi. Erdoğan, "Biz elimizden geldiği kadar maddi ve ayni yardımlarda bulunmaya çalışıyoruz. Ayni yardımlar da; gıda, kıyafet, kırtasiye, oyuncak malzemelerinin yanı sıra yakıt ve eşya yardımını kapsıyor. Aynı şekilde de eşya yardımında bulunup, evlerini dayayıp döşüyoruz. Lösemili çocukların ailelerinin birçoğu Anadolu'dan göç edip, hastalığın tedavisi nedeniyle İstanbul ve Ankara gibi kemoterapi servislerinin olduğu büyük kentlere yerleşmek zorunda kalıyor. Dolayısıyla geldikleri yerlerde ev kiralıyorlar. Biz de onlara gerek ev kirası, gerekse de eşya anlamında yardımcı oluyoruz. Bu noktada da bazı ailelerimizin evlerini, sıfırdan başlayarak dayayıp döşedik" diye konuştu.

Lösemili Çocuklar Köyü Projesi'ne önem verdiklerini vurgulayan Yeşim Erdoğan, bugün gelinen noktada lösemili çocuktan ziyade; lösemili aile kavramının ortaya çıktığına dikkat çekerek, çocuğun hastalığı da bütün ailenin ve hatta yakın akrabaların da göğüslemek zorunda kaldığını, tedavi süreci nedeniyle göç edip büyük kentlere gelen ailelerin de parçalandığını, bu durumun önüne geçilmesi noktasında da projenin önemli olduğunu vurguladı.

İHA
Yayın Tarihi : 23 Ekim 2008 Perşembe 18:22:17


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
soner aydın IP: 85.96.111.xxx Tarih : 10.01.2011 21:27:30

benim bu cocuklara verebilcegim param yok belki ama karşılık beklemeden vermek istedigim organlarım var yeterki iyileşsinler onlar daha cocuk yaşamaları gerekiyo eyer organa ihtiyacınız olursa hic düşünmeden verebilirim kalbimde dahil