3 kişilik ailenin yaşam mücadelesi

Mersin'de kaldıkları prefabrik evden çıkarılan çift, 2.5 yaşındaki kızlarıyla birlikte kamyon kasasında yaşam mücadelesi veriyor.

Yaklaşık 10 yıl önce Trabzon'dan ailesiyle birlikte göç edip Mersin'e yerleşen 33 yaşındaki İrfan Samanezen, burada annesi ve 2'si kız 3 kardeşiyle birlikte yaşamaya başladı. Ancak maddi imkansızlıklar ve yokluklar aileyi parçaladı. Kardeşlerin her biri bir yere dağıldı. İrfan Samanezen ise 33 yaşındaki Nurcan Samanezen ile hayatını birleştirdi. Çiftin bir de kız çocuğu dünyaya geldi.

Sokaklarda kağıt ve plastik toplayarak ailesinin geçimini sağlayan İrfan Samanezen, eşi ve çocuğu birlikte yaşadığı Mersin'in Yenişehir ilçesine bağlı Çiftlikköy beldesindeki bir oda, bir salondan oluşan prefabrik konuttan, ev sahibi tarafından çıkartıldı. Aylık 100 YTL kira ödeyen aile, aynı paraya başka bir ev bulamayınca sokakta kaldı.

Çaresiz kaldıklarını söyleyen İrfan Samanezen, "Babam, evden çıkarılmadan yaklaşık 2 ay önce öldü. O da Kırşehir'de gurbette yaşıyordu. Orada bir lunaparkta kaynak işlerinde çalışıyordu. Ancak şaibeli bir şekilde kaldığı kulübede ölü bulundu. Param olmadığı için cenazesine bile sahip çıkamadım. Kırşehir'e gidemediğim için de babamı kimsesizler mezarlığına gömdüler. İmkanlarımı zorlayarak oraya gittim, olayı sorgulamaya çalıştım ama bir sonuç elde edemedim. Babamdan kalan 1984 model kamyonetle geri döndüm. Şimdi bu kamyonet bizim evimiz, barkımız, yani kısacası her şeyimiz oldu" dedi.

Ailesiyle birlikte yaklaşık 1 aydır kamyonet kasasında yaşadığını belirten Samanezen, belediyenin gıda yardımı ve çevredeki vatandaşların yardımıyla ayakta durmaya çalıştığını söyledi. Muğdat Camisi'nin arka tarafında bulunan yeşil alana park ettiği kamyonetin çevredeki bazı vatandaşları rahatsız ettiğini kaydeden İrfan Samanezen, "Ben içki içmiyorum, kötü bir şey de yapmıyorum. Yokluğa ve imkansızlıklara rağmen ailemle birlikte hayata tutunmaya çalışıyorum. Alın terimle, emeğimle yaşamaya çalışıyorum. Ama onlar bana destek çıkacaklarına, 'görüntü kirliliği' oluşturduğumu belirtip beni polise şikayet ediyorlar. Yoldan geçenler ise bize bakıp gülüyorlar, dalga geçiyorlar. Bunlar nasıl insan hala anlayabilmiş değilim" diye konuştu.

Eşinin de yetim olduğunu ve kimsesinin bulunmadığını belirten Samanezen, birbirlerine kol kanat gerdiklerinin ve her şeye rağmen birbirlerine sıkı sıkıya tutunduklarının altını çizdi. Kışın yaklaşmasıyla birlikte geceleri çok üşüdüklerini, su ihtiyaçlarını parktaki çeşmeden, lavabo ihtiyaçlarını ise camiden karşıladıklarını söyleyen Samanezen, akşamları aynı zamanda tinerci, balici ve fuhuş yapanlara karşı kendilerini korumaya çalıştıklarını, bazen uykusuz geceler geçirdiklerini, korku ve endişe içinde yaşadıklarını vurguladı.

Samanezen, 500 YTL'lik borçla aldığı akülü motor ile geçimini sağlamaya çalıştığını, öğrencilerin motorla gezinti yaparken kendisinin de günde 5-10 YTL para kazandığını belirterek, "Motor da sürekli arıza veriyor. Kazandığım paranın yarısı benzine, yarısı da boğazımıza gidiyor. Kızıma süt alacak para bile bulamıyorum. Bazen biz aç kalıyoruz kızımızı beslemek için. Ama nereden kısarsak kısalım, yine de aç ve açıkta kalıyoruz. Sonuçta Allah büyük ve biz de Allah'ın çizmiş olduğu
kaderi yaşıyoruz. Sonumuz hayır olur inşallah" dedi.

Nurcan Samanezen ise özellikle akşamları çok korktuğunu söyleyerek şöyle konuştu:

"Çocuğumu, Müzeyyenimi benden çalacaklar diye korkuyorum. Sağda solda spreyle bayıltıp çocukları kaçırdıklarını duyuyorum. Ben de kızımı bir an olsun yanımdan ayırmıyorum. Ama bizim can güvenliğimiz yok ki, kızımınkini nasıl sağlayayım? Geceleri korkuyla yatıyoruz. Hem üşüdüğümüz için hem de korktuğumuz için birbirimize sıkı sıkıya sarılıyoruz. Devlet büyüklerimiz bize sahip çıksın. Biz çok fazla bir şey istemiyoruz. Başımızı sokacağımız bir ev, kocamın da çalışıp evine ekmek getirebileceği bir işi olsun istiyorum."

Samanezen ailesine çevrede bulunan hayırsever vatandaşlar da destek çıkıyor. Bunlardan biri de 64 yaşındaki Sevim Aydın. Ev hanımı olan Aydın, Almanya'dan gelen gelini Nancy Aydın (32) ve torunlarıyla birlikte Samanezen ailesini ziyaret etti. Aydın, yanında getirdiği kışlık çocuk kıyafetlerini Nurcan Samanezen'e verirken, insanların yaşanan bu aile dramı karşısında sessiz ve seyirci kalmasına bir anlam veremediğini, kendisinin de duyarsızlığa rağmen aileye imkanları ölçüsünde destek vermeye çalıştığını söyledi.

Nancy Aydın ise Almanya'da yoksul ve yardıma muhtaç ailelere devletin sahip çıktığını, aynı durumun Türkiye'de olup-olmadığını bilmediğini ancak yaşananlara yetkililerin seyirci kalmasını doğru bulmadığını dile getirdi.