5
Mayıs
2024
Pazar
MERSİN

8 Mart'tan kadın manzaraları

Türkiye'nin son Yörük göçerleri olan Sarıkeçili Aşireti'nin kadınları,
8 Mart'ın kendileri için hiçbir anlamı olmadığını belirterek, "Yaşam şartları son derece zorlaştı. Geçim sıkıntısı ve eğitim başta olmak üzere birçok sorunla mücadele ediyoruz"  dediler.

'Dünya Kadınlar Günü'nden haberleri dahi olmayan Sarıkeçilili kadınlar, at ve eşek sırtında göç ederek, hayatta kalabilmenin zorlu savaşını veriyor. Yaz mevsimini Konya ve Karaman yaylarında geçiren Sarıkeçili Yörükleri, havaların soğumasıyla birlikte Mersin'in Silifke ilçesine dönerken, aşiretin kadınlarıysa sıkıntılı yolculukta türlü zorluklara göğüs germeye çalışıyor.

Hayvancılık dışında geçim kaynakları olmadığını ve bu yüzden sürekli göçer bir hayat yaşadıklarını belirten Yörük kadınları, "Bugün 'Dünya Kadınlar Günü'. Ancak biz Yörük kadınları yine çalışıyoruz. Kıl çadırda çocuklarımızın bakımı, yemek, bulaşık, hayvanların otlatılması, bazlama yapımı, hepsi bizim elimizden geçiyor. Bizim için 'Kadınlar Günü'nün hiçbir anlamı yok. Bugün sağlıklı olursak ve karnımız doyarsa bizden mutlusu yok" dediler.

Zor şartlar altında yaşam savaşı verdiklerini anlatan Sarıkeçilili kadınlar, şunları söylediler:  "Kış mevsimi nedeniyle konaklamak için Silifke'nin sahile yakın kesimlerine geliyoruz. Yerleşik hayata geçiş konusunda sıkıntı çekiyoruz. Göçebeliğin yarattığı sıkıntılar her geçen gün artıyor. Özellikle hayvanlarımızla yolda ilerleme konusunda büyük sıkıntı yaşıyoruz. Yaşam şartları son derece zorlaştı. Geçim sıkıntısı ve eğitim başta olmak üzere birçok sorunla mücadele ediyoruz."

Nisan ayı sonu itibariyle yaylalara göç ettiklerini anlatan kadınlar, "Sonbaharda Akdeniz sahillerine iniyoruz. Yaz mevsimini Konya ile Karaman yaylalarında, kış mevsimini Silifke, Gülnar ve Aydıncık ilçelerinde geçiriyoruz. At, deve, eşek ve keçilerimizle birlikte sahillerden yaylalara, yaylalardan sahillere göçerek Yörük geleneğini sürdürüyoruz. Yılın 3 ayını yolda, 3 ayını yaylada, 6 ayını da sahillerde geçiriyoruz. Uzun yolculuğun 2 ayı oğlaklar küçük olduğundan gidişte, bir ayı ise dönüşte geçiyor.

Un, bulgur, tuz, kazan, tencere, yayık, beşik, yatak ve yorganları araçlarımıza yüklüyor, yola koyuluyoruz. Hayvanlarımız ise otlatılarak çobanlar tarafından götürülüp getiriliyor" diye konuştular.

iha
Yayın Tarihi : 8 Mart 2009 Pazar 12:45:19


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?