2
Mayıs
2024
Perşembe
MERSİN

Ağız ve diş sağlığımız alarm veriyor!

Mersin Diş Hekimleri Odası Başkanı Bülent Özdemir, Türkiye'deki mevcut ağız ve diş sağlığı sorununun kamudaki diş hekimleriyle ancak 34 yılda çözülebileceğini ifade ederek, sorunun çözümünde özel-kamu ayrımı yapılmaması, toplum sağlığı için muayenehanelerden hizmet alınması gerektiğini söyledi.

100 yıllık bir geçmişe sahip olan diş hekimliği mesleğinin bugünkü konumuna emek ve özveriyle geldiğine dikkat çeken Mersin Diş Hekimleri Odası Başkanı Özdemir, insan sağlığının önemli bir bileşeni olan ağız ve diş sağlığı alanında bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki süreçte de mesleğinde etkin ve sorumlu insanların yer alacağını kaydetti.

Özdemir, diş ve diş eti rahatsızlıklarının yaygınlığı ve tekrarlanma nedeniyle insanların karşılaştığı en büyük sağlık sorunları arasında yer aldığına dikkat
çekerek, söz konusu rahatsızlığın 5-17 yaş grubu çocuklarda büyüme yetersizliğine, hamilelerde 8 kat daha fazla düşük ağırlıklı doğumlara, 39-69 yaş gruplarında 7 kat daha fazla kalp rahatsızlığına neden olduğunu anlattı.

Türkiye'de aktif olarak 20 bin diş hekimi çalıştığı bilgisini veren Özdemir, bu diş hekimlerinin de yüzde 67'sinin serbest, yüzde 20'sinin kamu ve serbest, yüzde 13'ünün sadece kamuda çalıştığını söyledi. Özdemir, "Bu rakamların da gösterdiği gibi ülkemizde diş hekimliği hizmetlerinin yaklaşık 90'ı serbest diş hekimleri tarafından verilmektedir. Gelişmiş ülkelerde kişi başına ağız ve diş sağlığı harcaması 150 dolar iken, bu rakamın Türkiye'de 15 dolar seviyesinde olduğu tahmin ediliyor. Sadece bu rakamlar bile kaynaklarımızın ne kadar kısıtlı ve değerli olduğunu göstermektedir" dedi.

Özdemir, Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre 2002 yılında 13 olan Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi sayısının 2008 yılı Eylül ayı itibariyle 117'ye, yine 2002 yılında bin 465 olan diş ünitesi sayısının da 2008 yılı Eylül ayında 3 bin 772'ye yükseldiğini, tüm bunlara rağmen toplumun ihtiyacı olan işlem sayısının 329 milyon olduğunu kaydetti. Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri'nde 2007 yılında 11 milyon 559 bin 561 diş hekimliği hizmeti verildiğine işaret eden Özdemir, halihazırda yapılması gereken dolgu
tedavisinin yüzde 1'i, diş çekiminin yüzde 11'i ve kanal tedavisinin de sadece yüzde 3'ünün yapılabildiğini vurguladı.

Türkiye'de toplumun diş ve diş eti hastalıklarının tedavi ihtiyacını kamu ve özel sektörde çalışan diş hekimlerinin ancak 34 yılda çözebileceğini savunan Özdemir, "Ülkemizin bu acı gerçeğine rağmen Sağlık Bakanlığı ağız ve diş sağlığı konusunda 'tek hizmet sunucu olma' ısrarını sürdürmektedir. Türk Diş Hekimleri Birliği ve diş hekimleri odaları bu konuda karma yöntemi önermektedir. Yani, halkımızın ağız ve diş sağlığı sorunlarının çözüm yolları düşünülürken; kamu-özel ayrımı yapılmaksızın tümünün bu ülkenin kaynakları olduğu göz ardı edilmeden, bir planlama yapılması gerektiği savunulmalıdır" diye konuştu.

Ağız ve diş sağlığıyla ilgili tedavilerin ayakta verilen tedaviler sınıfına girdiğini ve diş tedavilerinin bu yönüyle genel tıptan farklılık gösterdiğini belirten Özdemir, genel tıpta muayenecilik yüzde 5 düzeyindeyken diş hekimliğinde bu oranın yüzde 75 olduğuna dikkat çekti. Özdemir, tüm bunların yanı sıra hastaların hekim seçme hürriyetlerini kullanabilmesinin istedikleri hekime gidebilme imkanına sahip olma hakkıyla mümkün olabileceğinin altını çizdi.

Bülent Özdemir, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Son yıllarda giderek artan bir şekilde meslektaşlarımız, iş yerlerinde boş oturmakta ya da muayenehanelerini kapatıp, başka geçim alanları bulmaya çalışmaktadır. Diğer yandan 2007-2008 yıllarında Sağlık Bakanlığı'na atanmak için başvuranlara baktığımızda yaklaşık yüzde 70'inin serbest çalışan meslektaşımız olduğu görülmektedir. Devletin ve ailelerin milyarlarca lira harcama yaparak, 5 yıl eğitim aldırdığı diş hekimlerinin resmi kurumda istihdam edilmemeleri ya da milyarlarca lira yatırım yaparak açtıkları muayenehanelerinde boş oturmaları hem ekonomik hem de insani açıdan mutlaka sorgulanmalıdır."

Vergisini ve sağlık primini ödeyen her vatandaşın serbest çalışan diş hekiminden hizmet alabilmesi, bunun yanında devletin artık kararını vererek toplum sağlığı için muayenehanelerden hizmet alması gerektiğini dile getiren Özdemir, 17-18 Eylül 2008 tarihlerinde AK Parti hükümetine başta muayenehaneler olmak üzere serbest çalışan diş hekimlerinden hizmet alınması için koruyucu ağız ve diş sağlığı hizmetlerini temel alan, halkın ve diş hekimlerinin taleplerini ortaklaştıran bir teklif sunduklarını hatırlattı.

Özdemir, Türk Diş Hekimleri Birliği'nin verilecek olan hizmetin maksimum maliyetinin ne olacağının belli olduğunu, bunun yanında kontrol edilebilir, koruyucu hekimliği önceleyen, diş hekimiyle toplumun çıkarlarını ortaklaştıran, hizmete ulaşılabilirliği sağlayan bir sistem önerdiğini kaydetti.

İHA
Yayın Tarihi : 23 Kasım 2008 Pazar 14:12:14


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?