2
Mayıs
2024
Perşembe
MERSİN

Aile hekimliği uygulaması başlıyor

Mersin İl Sağlık Müdürü Aytekin Kemik, 'Aile hekimliği' konusunda çalışmaların büyük bir hızla sürdüğünü belirterek, muhtemelen bu yılın sonunda Mersin'de aile hekimliği uygulamasına başlanacağını söyledi. Kemik, uygulama ile 1 hekime ortalama 3 bin 800 kişinin düşeceğini kaydetti.

Kemik, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, aile hekimliği çalışmaları kapsamında sokak sokak gezilerek, ev halkı tespit fişlerinin hazırlandığını ve bunların güncellenerek, sonuçların elektronik ortama aktarılmaya başlandığını belirtti.

Bu işin uzun soluklu bir çalışma olduğunu vurgulayan Kemik, Türkiye İstatistik Kurum'nun (TUİK) adrese dayalı veri tabanlı dökümleri ile birebir karşılaştırarak yeniden bu kişileri kimlik numarası ile sisteme yüklediklerini ifade ederek, sonrasında aile hekimliği için düşünülen 3 bin 800 kişi için 1 aile hekimi planlaması yapacaklarını söyledi.

Planlamada, bu belirlenen adreslerdeki nüfusun baz alınacağını kaydeden Kemik, "Buradaki gaye, hakkaniyetli bir şekilde her kişiye bir aile hekimi vermek ve her aile hekimine de ortalama 3 bin 500 ila 3 bin 800 nüfusu bağlamak. Bu yüzden çalışmalarımız devam ediyor. Bu arada arkadaşlarımız aile hekimi olmak için eğitimlerini alıyorlar. Bir de yardımcı sağlık personelinin (ebe,hemşire, sağlık personeli) aile sağlığı elemanı olması için çalışmalar yapılıyor. Bir aile hekimine 2 tane aile sağlığı elemanı verilecek. O aile hekimi birimi yani 1 aile hekimi ile 2 aile sağlığı elemanı o toplumdaki 3 bin 800 kişinin aile hekimi olacak ve bütün her şeyleriyle ilgilenecekler. Bunun alt yapısı hazırlanıyor, eğitimler sürüyor. Büyük ihtimalle yıl sonuna kadar aile hekimliği için hazır olacağız. Biz de planlamamızı yapıyoruz. Fiziki mekanları hazırlamaya çalışıyoruz. Ama en önemlisi planlamadır, onu da başarıyla sürdürüyoruz" dedi.

Aile hekimi uygulamasıyla herkesin doğumundan itibaren ölene kadar bir aile hekimi tarafından takip edileceğini vurgulayan Kemik, "Bu takip edilen insanların her türlü aşısı, koruyucu sağlık hizmetleri, tedavi edici sağlık hizmetleri, tanısı ve tedavisi aile hekimi tarafından yapılacak. Eğer aile hekimi yetersiz kalırsa, hastane ile kontak kuracak ve hastayı, hastanedeki uzmana yönlendirecek. Oradaki işlemler, bütün doneleri ve verileri geri dönüp aile hekiminin kartına işlenecek. Aile hekimi 24 saat hizmet vermeyecek ama karşısındaki kendi muhattap olduğu ailelerin sağlığından sorumlu olacak. Bir hekime 3 bin 800 kişi, ülkedeki gerçekler göz önüne alınarak planlanmış bir rakamdır. Maalesef ülkemizde AB'nin çok çok gerisinde hekim sayısı var. O ülkelerde bizim tam 3 katımız hekim bulunuyor. Biz de buna göre planlama yapmak durumundayız" diye konuştu.

MERSİN 'ALTIN BEBEK DOSTU İL' SEÇİLDİ

Açıklamasında Mersin'in Mayıs ayında 'Altın bebek il' seçildiğini de hatırlatan ve bu konuda yaptıkları çalışmaları da anlatan Aytekin Kemik, Sağlık Bakanlığı'nın 2004 yılında 'Bebek dostu il' uygulaması için bütün illere talimat verdiğini belirterek, şöyle konuştu; "Biz de yaptığımız çalışmalarla 2004 yılında 'Bebek dostu il' olduk. 4 yılın sonunda Bakanlığımız bu çalışmaların sürdürülmesi için yeni bazı kriterler koydu. O kriterlerde pek az il 'Altın bebek dostu il' unvanını aldı. Biz özellikle bebek dostu il unvanını alırken bir kere anne ve gebelik sağlığına çok dikkat ettik. Anneyi doğumuna kadar ayda en az 7-8 defa kontrol ettik ve eğitimler verdik. O eğitimler sonunda, o insanlara çocuklara biraz daha şefkatli yaklaşmalarını, özellikle anne sütünün faydalarını anlattık. Anne sütünün en az 6 ay kullanılması gerektiğini söyledik. Anne sütü, çocuk için son derece faydalı bir besin maddesi ve anne ile çocuk arasındaki duygusal yakınlığı sağlayan, çocuğu dış hastalıklara karşı koruyan bir meta. Onun için mutlaka ama mutlaka en az 6 ay kullanılması bakımından dünya sağlıkçıları hem fikirler. Bizde bazı estetik sebeplerle, yanlış inanışlarla anne sütünü erken kesmeler vardı. Biz bunların önüne geçmek için eğitimler verdik. Bakanlık bazında da oldukça başarılı olduğumuz gözlendi. Şimdi bu suni mamaları çocuklardan uzak tutmaya çalışıyoruz. Çünkü çocuğun anne sütü ve doğal besinlerle beslenmesini istiyoruz. Zaten 6 aydan sonra çocuk yavaş yavaş sulu yiyeceklere alışıyor. 1 yaşından sonra da çocuk tamamen sofraya oturacak ve ne pişiyorsa onu yiyecek. Bu girişimlerimizde de oldukça başarılı olduk. Türkiye'de bebek ölümleri binde 20'lerde. Mersin, bu konuda Türkiye ortalamasının çok altında. Anne ölümlerinde de yüzbinde 20 civarında. Bizim bu yıl sadece 1 anne ölümümüz oldu. Bu konuda halkımızdan, kendi sağlıkları için sağlık ocakları ve personeliyle çok yakın diyalog içinde olmalarını istiyoruz."

İHA
Yayın Tarihi : 3 Temmuz 2008 Perşembe 13:53:53
Güncelleme :3 Temmuz 2008 Perşembe 13:57:35


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?