Mersin Tabip Odası Başkanı Aytuğ Atıcı, sağlıkta dönüşüm ve aile hekimliği uygulamalarının, sağlık hizmetlerinde bir 'yıkım projesi' olduğunu iddia ederek, "Parası olanın daha iyi sağlık hizmetlerine ulaşacağı bir sağlık hizmeti ne ülkemize ne de sağlık çalışanlarına fayda getirmez" dedi.

Sağlıklı olmanın ve sağlık hizmeti alabilmenin; en temel insan haklarından biri olarak kabul edildiğine dikkat çeken Atıcı, doğası gereği sağlık hizmetlerine ne zaman ihtiyaç duyulacağı bilinemediği gibi ihtiyaç duyulduğu zaman da ertelenemez veya yerine başka bir hizmetin de konulamayacağının altını çizdi. Bu özellikleri nedeniyle ihtiyaç duyan herkesin sağlık hizmetlerine ulaşabilmesi için bu hizmetlerin esas olarak kamu eliyle verilmesinin kaçınılmaz olduğunu kaydeden Atıcı, bu kapsamda da

Cumhuriyet'in ilk yıllarından itibaren vatandaşın sağlığı devletin en temel ödevlerinden biri olarak görülmüş ve Türkiye'nin en ücra köşesine kadar kamu hizmetleri götürülmeye çalışıldığını anlattı. Atıcı, "Ne yazık ki, günümüzde sağlık hizmetleri bir insan hakkı olmaktan çıkmakta ve serbest piyasanın kucağına bırakılmaktadır. 2002 yılından beri Dünya Bankası ve IMF'nin isteğiyle ülkemizde sağlık hizmetlerinde bir dönüşüm yaşanıyor. Bu dönüşümle birlikte devlet hastaneleri, 'Kamu Hastane Birlikleri' adı

altında özelleştirilmekte, sağlık ocakları kapatılarak yerine 'Aile Sağlığı Merkezleri' kurulmaktadır. Sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için herkesin pirim ödeyerek sahip olacağı Genel Sağlık Sigortası'na sahip olması ve ayrıca cebinden para ödemesi gerekiyor. Her geçen gün sağlık hizmetlerine ulaşmak için cepten ödenen katkı miktarı artmakta ve daha da artacak" dedi.

'Aile hekimliği' uygulamasının da sağlıkta dönüşümün bir parçası olduğuna dikkat çeken Atıcı, 2006 yılından bu yana da bazı illerde 'pilot' olarak uygulandığını ve Mersin'de de 5 Temmuz itibariyle, 2010 yılı sonuna kadar da ülke genelinde hayata geçirilmesi planlandığını dile getirdi. Atıcı, "Sözde 'ülkemizde birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendirmek ve verilen sağlık hizmetinin kalitesini artırmak için' Sağlık Ocakları'nın yerine getirilmeye çalışılan aile hekimliği, birinci basamak sağlık

hizmetlerinin özelleştirilmesi anlamına geliyor. Bugüne kadar yapılan pilot uygulamalarda aile hekimliği yapan hekimlere yüksek ücretler ödenerek, hekimlerin sağlık hizmetlerinde yaşanan yıkıma direnmesi önleniyor" diye konuştu.

Konuyla ilgili olarak halkın tepkisinin çekilmemesi amacıyla çağdaş bir sağlık hizmetinde olmazsa olmaz olan; 'sevk sistemi'nin kaldırıldığını, sosyal güvencesi olan herkesin istediği sağlık kurumuna gitmesinin serbest bırakıldığını öne süren Atıcı, 'Sağlıkta Dönüşüm Projesi'nin tamamlanmasıyla birlikte ne hekimlerin yüksek ücret alamayacağı gibi vatandaşın da serbest sağlık hizmeti alamayacağını da iddialarına ekledi. Atıcı, söz konusu dönüşümün sağlık hizmetlerini kamu hizmeti olmaktan çıkaracak ve

özelleştireceğini belirterek, sağlık hizmetlerinin de giderek daha pahalı olacağı ve ulaşılması daha zorlaşacağının altını çizdi. Atıcı, "Sağlıkta dönüşüm ve aile hekimliği uygulamaları sağlık hizmetlerinde bir yıkım projesidir. Parası olanın daha iyi sağlık hizmetlerine ulaşacağı bir sağlık hizmeti ne ülkemize ne de sağlık çalışanlarına fayda getirmez. Bu dönüşüm bir an önce durdurularak, hem birinci basamak hem de ikinci basamak sağlık kurumlarında finansmanı genel vergilerle sağlanan nitelikli kamu sağlık hizmeti verilmelidir."

İHA

Yayın Tarihi : 5 Temmuz 2010 Pazartesi 12:41:02

Güncelleme :5 Temmuz 2010 Pazartesi 15:46:19