Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkan Vekili Affan Keçeci, sporda şiddetin önlenmesinde kulüp idarecilerine büyük görevler düştüğünü söyledi. 

Mersin'de yerel bir gazete tarafından düzenlenen 'Sporda Şiddet ve Spor Adamlarına Yansımaları' konulu panel, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Toplantı Salonu'nda yapıldı. Panele konuşmacı olarak TFF Başkan Vekili Affan Keçeci, Galatasaray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın, Süper Lig hakemlerinden Vedat Yüksel ve Psikolog Güran Dinçer katıldı. Panelin açılışında konuşan Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, sporun dostluğun, kardeşliğin, barışın önde olması gereken önemli bir alan olduğunu belirterek " Ama ne yazik zaman zaman spora şiddet bulaşıyor, istenmeyen olaylara tanık oluyoruz. Temennimiz, sporda şiddetin olmaması ve sporda dostluğun, kardeşliğin öne çıkmasıdır" ifadelerini kullandı. 

TFF Başkan Vekili Affan Keçeci ise, sporda şiddet teriminin kullanılmasını eleştirerek, "Yaşanan şiddet olayları özellikle futbol ve son zamanlarda basketbolda yaşanmaktadır. Bu tabiri kullanarak diğer spor branşlarına haksızlık ettiğimize inanıyorum" diye konuştu.
TFF olarak şiddetin önüne geçilmesi için kulüplere para cezası, seyircisiz oynama veya başka bir sahada oynama gibi müyyedelerin yanında son olarak 3 puan silinmesi gibi kararlar aldıklarını ifade eden Keçeci, "Bu cezalar olayın üzerinde ciddiyetle durduğumuzu gösteriyor. TFF olarak biz, ceza verme taraftarı değiliz ama olayların engellenebilmesi için bu kararları almaya mecburuz. Maçlarda, taraftarın kötü ve küfürlü tezahüratına karşılık kulüp başkanı veya yöneticiler oraya gidip de taraftarı uyarırsa temsilcimiz bunu not alıyor ve o kulübe ceza verilmiyor. Ancak bu birçok kulüp tarafından bilinmemekte. Benim dileğim istenmeyen olaylar yaşandığında idarecilerin seyirci kalmayıp taraftara yaptıklarının kötü olduğunu söylemeleridir. Biz şiddetin önlenmesi adına TFF olarak elimizden geleni yapıyoruz, devlet de elinden geleni yapıyor, kulüplerimiz de elbette elinden geleni yapmakta. Ama ben soruyorum kulüplerimiz elinden geleni yapıyor mu ? Mesela örnek alınacak protokol tribününde olaylar yaşanıyor, bu beni çok üzüyor. Diğer tribündekilere yanlış bir örnek teşkil etmekte. Bunlara daha fazla dikkat edilmeli, umarım bir daha yaşanmaz" dedi. 

Galatasaray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın da, panele gelen davetli sayısının az olmasına gönderme yaparak, bundan sonra düzenlenecek panele katılımın fazla olmasını diledi. Canaydın, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi'nin (TMOK) Fair Play Ödülü ve arkasından Dünya Fair Play Ödülü aldığını hatırlatarak, "Başkanlık hayatımda en sıkıntı çektiğim konu bu Fair Play ödülü oldu. Düşünebiliyor musunuz, bu ödülü aldığım için sevinmem gerekirken sıkıntı çekiyorum. İşte sporda şiddet burada başlıyor. Fenerbahçe'ye 6-0 mağlup olduğumuz maçın sonunda başkanı tebrik edip elini sıktığım için Türkiye'de ödülü aldım. Ama keşke bu ödülü almasaydım düşüncesine kapıldım. Günlerce 'Niye sıktı', 'Niye bunu yaptı' gibi basın bu konuyu polemik haline getirerek, iyi bir örnek olarak sunulması gereken bu hareketi dejenere etti. Taraftarlar, bu olaydan dolayı bana cephe aldı. İnternette 163 bin adet aleyhime elektronik posta var. İşte sporda şiddet böyle başlıyor. Üstteki idareciler centilmenlik içinde davranacak ki, bu piramidin tabanına kadar yayılsın" 

Taraftarların kanlı bir savaşın mensubu olduğunu öne süren Canaydın, şöyle konuştu: "Taraftarda renk ayırımı olmuş, iki kardeş birbine düşman olmuş. Ben eski bir spor adamı, Kulüpler Birliği Başkanı olarak çok tecrübe kazandım. Hep elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Hiçbir zaman tahrik edici, kavgaya zemin hazırlayıcı durumda bulunmadım. Ama yönetim kurulu 15 kişi ve zaman zaman kontrol edemiyeceğim durumlar olmuştur. Ama ben hiçbir zaman düşmanlığı körükleyecek bir davranışta bulunmadım. El sıktım diye beni tenkit ettiler" Anadolu kulüplerinde çeteleşme başladığını ifade eden Canaydın, Anadolu kulüplerinde 300-400 kişilik bir holigan gurubu olduğunu söyledi. 

Kulüplerin maalesef üzerine düşeni yapmadığını, yapamadığını belirten Canaydın, şöyle konuştu: "Bursaspor maçı çok iyi gitti ama sonunda sandalyeler kırıldı, alışkanlık olmuş sandalye kırmak. Milli servet bir yana, sevgi, dostluk kardeşlik bir yana bırakılmış, biz bu şartlarda görev yapmaya çalışıyoruz. Şiddet son yıllarda basketbola da yansıdı. Son oynanan Galatasaray-Karşıyaka maçında üzerinde spor kulübünün renklerinin olduğu bir Karşıyakalı taraftara yüzlerce kişi gözümün önünde saldırdı, şaşırdım. Şiddetin engellenmesi için çıkan bir yasada Türkiye'de belirlenen bin 400 holiganın maç günü karakola gidip teslim olmasıyla ilgili kararı Anayasa Mahkemesi, insan haklarına aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etti. Bazıları 'Bu taraftarlar maça gelse ne olur gelmese ne olur' diye düşünebilir, ancak ben böyle düşünmüyorum. Satırla maça gelen taraftarlar olduğunu asayiş şube müdürü bir arkadaşım bana iletti. Bu kişilere, 'Satırla, döner bıçağıyla ne işin var?' dendiğinde ya kasaplık yaptıklarını ya da döner ustası olduklarını söyleyerek mesleki bir nedenle taşıdıklarını söylüyor. Son zamanlarda bunlar azaldı ama bu sefer de sahaya ayakkabının tekini atmak gibi çok çeşitli madde ve yanıcı madde atılıyor." 

Emniyetten destek bekleyen Canaydın, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu olayların önlenmesinde şimdilik özel güvenlik yeterli görünmüyor. Polis bir spor birimi kurmalı, özel güvenlik şirketlerinin sayısı artmalı, bunu önümüzdeki toplantıda ortaya koyacağım. Kulüpler olarak bu guruplarla savaşamıyoruz, 'Canaydın istifa', 'Yıldırım istifa', 'Demirören istifa' diye duvarlara pankart asıyorlar. Eğer onların isteğini yerine getirmezseniz aleyhte harekete devam ediyorlar. Nasıl ki TFF varsa yarın da taraftarlar federasyon kurmak istiyor"