Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Başkanlar Kurulu Başkanı Mahmut Arslan, bugün makarna devi olarak öne çıkan İtalya'da maliyetlerin oldukça yüksek olduğunu ifade ederek, bu avantajı iyi değerlendirerek 5 yıl içinde makarnada birinci olacaklarını iddia etti.

Firma olarak öncelikli hedeflerinin müşteri kaybetmemek olduğunu dile getiren Mahmut Arslan, zaman zaman yaşanan kuraklıklar nedeniyle piyasanın talep ettiği malı karşılayamadıklarını, bu nedenle de başka ülkelerce üretilen malların devreye girdiğini belirterek, tüketimde alternatiflerin artmasıyla birlikte alışkanlıkların da değişmeye başladığını, aynı zamanda rakip firmaların fiyatlarıyla da uğraşmak zorunda kaldıklarını ve buna bağlı olarak da çok pazar kaybettiklerini açıkladı. Arslan, bu durumun önüne geçebilme noktasında yeni bir yapılanmaya gittiklerini hatırlatarak, buradaki amaçlarının da kuraklık dahi olsa pazarın ihtiyacının karşılanması olduğunu vurguladı.

Dünyanın üretim noktaları arasında gösterilen başta Kanada olmak üzere Avustralya ve Amerika Birleşik Devletleri'ne (ABD) üs kurduklarını anlatan Arslan, bunun yanında da lojistik olarak Kırgızistan'da fasulye, Suriye'de de mercimek alanında önemli yatırımları hayata geçirdiklerini dile getirdi. Bugün söz konusu stratejinin meyvelerini toplamaya başladıklarını kaydeden Arslan, geçen yıl Türkiye'de etkili olan kuraklığa rağmen müşteri kaybetmediklerini, aksine rakiplerine göre daha fazla ürün sattıklarını

ifade etti. Arslan, "Böylece firmamızın cirosu arttı. Türk Malı damgalı ürünlerle dünyadaki üslerimizden tedarik ettiğimiz ürünleri sattık ve piyasada bize gelen kimseyi eli boş göndermedik" dedi.

"DÜNYANIN SAYILI GRUPLARINDAN BİRİ HALİNE GELDİK"

Aynı zamanda da Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Başkanlar Kurulu Başkanı da olan Mahmut Arslan, küresel arenada önemli bir oyuncu olabilme noktasında başlattıkları çalışmalar hakkında da açıklamalarda bulundu. Arslan, yatırım çalışmalarını 8 yıllık bir zaman diliminde tamamladıklarını, 2007 ve 2008 yıllarında Kanada'daki firmayı halka açtıklarını, 2009 yılında da Arbel Grubu olarak söz konusu ülkedeki firmayı, holding çatısı altında birleştirerek, tamamını halka açtıklarının bilgisini verdi ve bu

durumun da Kanada piyasasında çok iyi bir etki oluşturduğunu ve bugün gelinen noktada da Arbel'in, dünyanın sayılı gruplarından biri haline geldiğini savundu.

Küresel krizden etkilenmeyen sektörlerin başında gıda ve enerji firmalarının geldiğini hatırlatan Arslan, Arbel'in piyasadaki başarısının hisse senetlerine yansıdığını belirterek, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Global krizden etkilenmeyen, hisseleri düşmeyen sadece gıda ve enerji firmaları kalmıştı. Bunların içinde Arbel de vardı. Bizden hisse alan ortaklarımız, son 2 yıldır yaşanan krize rağmen para kazandı. Diğer bir deyişle bize yatırım yapanlar para kazandılar. Bu da portföylerinde bizden hisseler

bulunan grupların ilgisini çekti ve Türkiye'ye bizi ziyarete geldiler."

"5 YIL İÇİNDE MAKARNADA DÜNYA DEVİ BİZ OLACAĞIZ"

Gelen heyetlere öncelikle Mersin'i tanıttıklarının altını çizen Arslan, bu kapsamda da Mersin Limanı ve Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi gibi önemli yerleri heyete gösterdiklerini ifade ederek, "Bu heyetlerin idare ettiği fonlar 150 milyar dolar civarında. Yani Mersin'in, Türkiye'nin adı, bu fonları ve takip eden yatırımcıların dikkatini çekiyor. Bunlar bir günde olmaz. Zamanla daha güzel sonuçlar alacağız" diye konuştu. Makarnada dünya sektörünün birincisi olmak için çalıştıklarını anlatan Arslan,

bugün İtalya'nın sektörün devi olarak öne çıktığını ancak bunun geçici bir durum olduğunu ve 5 yıl sonra sektörün devi olarak Arbel'in öne çıkacağını iddia etti. İtalya'nın mevcut yapısını iyi irdelediklerini, bugünkü koşullarda maliyetin oldukça yüksek olduğuna dikkat çeken Arslan, bu durumun da kendileri için önemli bir avantaj olduğunu ve bunu iyi değerlendirerek 5 yıl içinde zirveye oturacaklarını da iddialarına ekledi.

"MAKARNANIN FORMÜLÜ ANADOLU TOPRAKLARINDA GİZLİ"

Türkiye'nin dünya devi olmak için büyük bir potansiyeli olduğuna işaret eden Mahmut Arslan, özellikle makarna sektöründe Anadolu topraklarının büyük önemi olduğunu söyledi. Arslan, Türkiye topraklarında yetişen buğdayın kalitesi ve lezzetini küresel rekabette öne geçebilmek için kullandıklarını belirterek, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Dünyada makarna liginde üst sıralara tırmanmak istiyoruz. Buraya gelen yatırımcılara makarnamızı tanıttık. Çok beğendiler ve formülünü istediler. Ama bunun formülünün

Anadolu toprakları olduğunu söyledik. Gerçekten de Anadolu topraklarında yetişen durum buğdayının lezzeti diğer ülkelere göre daha farklı. Zaten anavatanı burası. Bu yüzden, bizi Toronto'ya davet ettiler. Fabrikamız da olduğu için artık makarnada Kuzey Amerika pazarına giriyoruz. İnovasyon yapmazsanız gelişmezsiniz. İnovasyon süreklilik ister. Müşteri kaybetmemek için çıktığımız yoldaki gelişmeler bugün hem firmamıza hem Mersin'e hem de Türkiye'ye artı kazandırıyor."

İHA

Yayın Tarihi : 15 Kasım 2009 Pazar 12:56:02

Güncelleme :15 Kasım 2009 Pazar 23:42:28