Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, Mersin'de turizmi çeşitlendirmek ve bölgelere yaymayı amaçladıklarını belirterek, bu kapsamda av turizmini de geliştirmeyi hedeflediklerini söyledi.

Vali Hüseyin Aksoy, İl Çevre ve Orman Müdürlüğü ile Bozyazı Kaymakamlığı Halk Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde düzenlenen, 'Avcı Eğitim Kursu'nda başarılı olan kursiyerlere verilecek olan sertifika törenine katılmak üzere geldiği Bozyazı'da, bazı incelemelerde bulundu.

Sahil Güvenlik Komutanlığı bünyesinde kullanıma sunulan ve tamamı Türk yapımı olan Sahil Güvenlik botunu gezerek bilgi alan Aksoy, daha sonra mülkiyeti Türk Diyanet Vakfı'na ait olan Bozyazı Anadolu Lisesi'nde incelemelerde bulundu. Vali Aksoy, binanın Milli Eğitim Bakanlığı'na devri için gerekli çalışmaların yapılacağını ve gelecek eğitim öğretim döneminde okulun daha kullanışlı hale getirileceğini belirtti.
Bozyazı sahiline yakın mesafede bulunan adaya yapılan yolun sökülmesi çalışmalarını da yerinde inceleyen Vali Aksoy, yolun sökülmesinin doğal dengeyi sağlamak amacıyla yapıldığını kaydetti.

Her an yıkılabilir raporu verildiği için tahliye edilen Bozyazı İlköğretim Okulu binasında da incelemelerde bulunan Aksoy, “Yapılan incelemede artık buranın ekonomik ömrünü tamamladığı ve öğrencilerimiz için risk oluşturduğu kanaatine varıldı. Bunun üzerine okul derhal boşaltıldı. Ve lise binamızda dönüşümlü olarak öğretime başlandı. Bu okulumuzu da hemen yıkıp 2009 yılında 32 derslikli bir ilköğretim okulu yapacağız. Öğrencilerimizi tekrar bu okula alacağız” dedi.

Aksoy, daha sonra Bozyazı Öğretmenevi'nde Avcı Eğitim Kursu'nda başarılı olan 72 kursiyere sertifikalarının verilmesi törenine katıldı. Törende konuşan Aksoy, özellikle yaban hayatın korunması, sürdürülebilir olması ve yaban hayvanlarının korunmasının sağlanarak sonraki kuşaklara da bunların varlıklarının aktarılabilmesi bakımından bu tür eğitimlerin önemli olduğunu kaydetti. Bilinçli bir avcılığın bu alanda yürütülen çalışmalara önemli katkı sağlayacağını vurgulayan Vali Aksoy, "Hangi hayvanının hangi dönemde avlanabileceği, hangi hayvanın hangi dönemde üreme mevsimi olduğu ve hangi yaştan sonra bu hayvanların avlanabilir olduğu bu eğitimlerde veriliyor. Bu bilince sahip olduktan sonra, bu bilinçle yola çıktıktan sonra yaban hayatına bir zarar vermeden, hatta onların sağlıklı bir şekilde üremelerine olanak sağlayacak bir katkıyı ortaya koymuş olacağız. Bu bilinçle yola çıktığımızda sağlayacağı faydaların yanında birçok yabancının da bölgemize gelerek burada avlanma yaptıkları ve bunun karşılığında bize döviz bıraktıklarını biliyoruz. Özellikle Mersin'de bizim yapmak istediğimiz çalışmaların başında turizmi çeşitlendirmek ve yaymak geliyor. Bu kapsamda av turizmi bizim öncelikli çalışmalarımız arasında yer almakta ve av turizmini daha da geliştirmek hedeflerimiz arasında. Bu çalışmaların av turizminin gelişmesine önemli bir katkı sağlayacağına inanıyorum" diye konuştu.

Bozyazı Kaymakamı Mehmet Kamil Sağlam da, ülkemizin coğrafi konumu, iklimi ve diğer özellikleri nedeniyle önemli bir av ve avcılık potansiyeline sahip olduğunu ifade ederek, "Ülkemizde bize ait hayvan türlerinin yanında Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarında yaşayan bazı hayvan türleri de avlanabilir düzeyde bulunmaktadır. Bunları barındıran yurdumuzun avlakları 70 milyon hektar civarındadır. Buradaki av kaynaklarımız 1937 yılında çıkarılan kara avcılığı kanunu ile korunmaktadır. Ülkemizde uzun yıllar yapılan izinsiz, usulsüz, kontrolsüz ve aşarı avlanmalar nedeniyle av ve yaban hayatı zor şartlar altında bulunmaktadır. Günümüzde avcılık eylemini gerçekleştiren avcıların av ve yaban hayatının korunmasında kaynağı kullanan kişiler olarak daha etkin bir görev anlayışı içinde olmaları gerekmektedir. Yaban hayatının korunması ahlaki değerlerle bağlantılıdır. Bir toplumun sağlıklı çalışabilmesi için konulan kurallara ahlak denilmektedir. Bu bağlamda avcılık ahlakı çok önemlidir. İnsanlar yaban hayatını istediği gibi kullanamamalıdırlar" dedi.

Mersin İl Çevre ve Orman Müdürü Hasan Saday ise konuşmasında, insanlığın dünyada varoluşu ile birlikte başlayan avlanma eyleminin günümüze kadar değişen, gelişen metot ve teknikleri ile süregeldiğini belirterek, günümüze kadar gelinen süreçte artan nüfus ve usulsüz avlanma nedeni ile av kaynaklarının ve alanlarının çok azaldığına vurgu yaptı. Saday, bu durumun, koruma-kullanma dengesini titizlikle kurma zorunluluğunu doğurduğunu ifade ederek, "Bu dengeyi kuramaz ve koruyamaz isek gelecek nesillerimize av kaynaklarımızı aktaramayacağımız kesinlik kazanmaktadır" şeklinde konuştu.

Yapılan konuşmaların ardından kursa katılanlara sertifikaları törenle verildi.

İHA

Yayın Tarihi : 18 Aralık 2008 Perşembe 17:26:04