Türkiye İhracatçılar Meclisi Yürütme Kurulu Üyesi ve Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Başkanlar Kurulu Başkanı Bülent Aymen, krizin tüm hızıyla devam ettiğini, ekonomide devam eden düşüş trendinden anlaşıldığı kadarı ile krizin dibine ulaşılamadığını söyledi.

Aymen, Şubat ayı ihracat rakamlarını değerlendirdiği açıklamasında, krizin cicim aylarının geçtiğini kaydetti. Krizlerin doğal olgular olduğunu, önceden tahmin edilmesi bir yana önlemek için de fazla bir şey yapılamayacağını ifade eden Aymen, "Bir nevi hastalıktır kriz, bazılarını çabuk atlatırsınız, bazı krizler ise yatağa düşürür ve her hastalığın tedavisi farklı olduğu gibi her krizin de tedavisi, önlemi farklı olmalıdır. Bu yüzden daha önceki krizlerden bugüne yapıla gelmiş geleneksel ekonomik önlemleri bir kenara bırakmanın vaktidir. Ekonomik paradigmalardan kurtulmak zordur, ancak krizden çıkabilmek için bu paradigmaları bir kenara bırakmak zorundayız. Krizden daha güçlü çıkabilmenin yegane yolu, yeni yöntemler, yeni ilaçlarla hastayı tedavi etmektir" dedi.

Bunun için her şeyden önce ekonomide hangi enstrümanın eksik olduğunun tespitini yapmak gerektiğinin altını çizen Aymen, bunun çok zor olmadığını vurguladı. Yatırımın düşük, faizin yüksek olduğunu, ekonominin likidite hastalığına yakanmış olduğunu söyleyen Aymen, bu durumda yapılması gerekenin ucuz sermaye tedavisi uygulamak olacağını belirtti.

Hükümetin ne yapıp edip ihracatçıya, ekonomiye ucuz sermaye enjeksiyonu yapması gerektiğini ifade eden Aymen, "Ancak bu şekilde yavaş yavaş bataklığa gömülen ihracatçı ve ekonomiyi düzlüğe çıkarabiliriz. Pazar konusunda ise yeni açılımlara açık olmalıyız. Gelişmiş ülkelerin devrinin kapanmaya, gelişmekte olan ülkelerin ön plana çıktığı bir dönemdeyiz. Bu gibi değişim dönemlerinde biz de gelişmekte olan ülkelere çevirmeliyiz yönümüzü. Bunlardan biri de Irak. Bırakın gelişmekte olmayı, baştan aşağı yeni inşa edilen bir ülke ve bakir bir pazar. Bunun gibi Afrika ve Orta Asya ülkeleri var. Artık aynı yöne, yani batıya bakmaktan vazgeçmeli, sağımıza solumuza da bakmalıyız" diye konuştu.

Türkiye ihracatının Şubat ayında 6 milyar 865 milyon dolarla geçen yılın aynı ayına göre yüzde 35 gerilediğini hatırlatan Aymen, 2 aylık bazda ise bu gerilemenin yüzde 32 civarında olduğunu söyledi. Aymen, 'cicim ayları'nın geçtiğini artık kavgaların başladığını dile getirerek, Akdeniz Bölgesi'nin de bu düşüş trendinden nasibini almaya başladığını kaydetti.

Tarım yoğun olduğu için krizin sanayi sektörüne oranla daha az etkilediği bölgenin de sonunda düşüşe geçeceğini daha önce söylediklerini hatırlatan Bülent Aymen, "Şubat ayı rakamlarında bunu görmekteyiz. Buna göre; 2009 yılı Şubat ayında AKİB'ten 406 milyon 36 bin dolarlık ihracat yapılmıştır. Geçen yılın aynı döneminde ise 435 milyon dolar ihracat yapılmış olup, yüzde 7 gerileme kaydedilmiştir. 2 aylık dönemde ise 900 milyon dolarla geçen yılın ilk 2 ayına göre hala yüzde 5 artıştayız" şeklinde konuştu.

Şubat döneminde sanayi ürünlerinin toplamda yüzde 17 gerileyerek 226 milyon dolar ihracat yapıldığını, bu gerileme trendinin tekstilde yüzde 52, hazır giyim ve konfeksiyonda ise yüzde 49 oranında gerçekleştiğini kaydeden Aymen, krizin bölgede en çok tekstil ve konfeksiyon sektörünü vurduğunu belirtti.

Krizin dibinin henüz görülmediğini, şu anki çabaların zararı azaltma çabası olduğunu yineleyen Aymen, şöyle devam etti: "Ancak geleneksel yöntemlerle bu işin yapılamayacağı aşikardır. Nitekim KOSGEB ihracatçıya düşük faizli olarak 1 milyar dolarlık kredi açmıştır. Bu sevindirici bir gelişme olmakla beraber, 125 milyar dolarlık ihracatın yüzde 1'ne bile tekabül etmemektedir. Kaynakların arttırılması, Pazar açılımlarının çeşitlendirilmesi, ekonominin ve krizden mağdur her kesimin lehine olacaktır."

iha

Yayın Tarihi : 4 Mart 2009 Çarşamba 16:49:13

Güncelleme :4 Mart 2009 Çarşamba 16:56:52