4
Mayıs
2024
Cumartesi
MERSİN

Bağırsakları dışarda yaşıyor!

Mersin'de doğum sırasında bağırsakları patladığı iddia edilen kadına yaklaşık 1 yıl sonra ameliyat için sıra verildi.

İddiaya göre olay, 12 Ocak 2009 tarihinde meydana geldi. Doğum için Mersin'in merkez ilçesi Toroslar'da yer alan Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne giden Raile Gökgür'ün (33) burada rutin kontrolleri yapıldı, her şeyin normal olduğu görüldü.

Ardından normal doğuma alınan kadının, bir süre sonra karnındaki bebeğin kalp atışları zayıflayınca normal doğum yerine sezaryenle doğum yapılması kararı alındı. Yapılan doğum sonrasında Gökgür ailesinin Bedirhan adında bir erkek bebeği oldu. 2 gün boyunca hastanede kalan Raile Gökgür, daha sonra bebeğiyle birlikte evine geldi. Bir süre sonra karnı şişen Gökgür, aynı hastaneye bir kez daha başvurdu ve "Bir şeyin yok" denilerek eve gönderildi.

Daha sonra tekrar rahatsızlanan Gökgür, bu kez Toros Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne kaldırıldı. Buradaki doktorların da "Üşütmüşsün geçer" dediği ve kendisiyle ilgilenmediğini iddia eden Gökgür, verilen iğneleri 2 gün kullandığını ancak karnındaki şişliğin bir türlü inmediği ve durumunun daha da ağırlaştığını dile getirdi.

Yine Toroslar'da yer alan Özde Tıp Merkezi'ne başvuran ve burada 1 gün boyunca tedavi altında tutulan Raile Gökgür, burada bağırsağında sorun olduğunu yönünde kendisine bilgi verilip, tekrar Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne, ardından da Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne sevk edildiğini anlattı.

"ÇOCUĞUMU KUCAĞIMA ALIP DA ONU SEVEMİYORUM"

Gökgür, "Üniversitede 2 gün boyunca yattım. Yapılan tetkiklerde bağırsaklarımın patladığı ortaya çıktı. Bu durumun da sezaryenle doğum esnasında olduğunu öğrendim. Tıp Fakültesi'nde zorunlu olarak bıçak altına yattım ve burada bağırsaklarımı dışarıya aldılar. 40 gün boyunca hastanede kaldım ve bu süreçte yeni doğan bebeğimi kucağıma dahi alamadım. Hastaneden çıktıktan sonra annemlere gittim. Bebeğime bakamıyorum, annemler onunla ilgileniyor. Bedirhan'ımı kucağıma alıp onu doya doya sevmek istiyorum ama
sağlığım buna el vermiyor" dedi.

Yeniden sağlığına kavuşabilmek için Üniversite Hastanesi'ne başvurduğunu ancak hasta yoğunluğu olduğu gerekçesiyle kendisine 6 ay ile 1 yıl beklemesi gerektiğini söylediklerini vurgulayan Gökgür, hastane görevlilerinin kendisine sıranın uzun olduğu ve eğer özel hastanede tedavi görmek istiyorsa 2 bin 500 TL'yi gözden çıkartmaları gerektiğini kendilerine ilettiğini iddia etti.

"6 AYDAN BU YANA HİÇ UYUYAMIYORUM TÜM HAREKETLERİM KISITLANDI"

6 aydan bu yana hiç uyumadığını ifade eden Gökgür, tüm hareketlerinin kısıtlandığını ve yere oturup kalkamadığını vurgulayarak, ev işlerini dahi yapamadığını annesinin ve kız kardeşlerinin kendisine yardımcı olduğunu dile getirdi. Gökgür, doğum yaptığından bu yana çocuğuna hiç banyo yaptıramadığını ve eğilemediğini kaydetti.

Vücuduna bağlı olan torbayı günde 5 defa eşi ve annesinin yardımıyla değiştirdiğine dikkat çeken Raile Gökgür, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Daha önce hiç böylesi bir durumla karşılaşmadım. Resmen karnım şişti. Hamilelikten bile daha çok karnım şişti. Yerimden kalkamıyor, nefes dahi almakta zorlanıyordum. Sağlığıma yeniden kavuşmak istiyorum. Bana 6 ay ile 1 yıl beklememi söylüyorlar. Özel hastaneye gidecek paramız da yok. Eşimin aldığı asgari ücretle ancak çocuklarımın bez parasını bile zar zor karşılıyoruz. Beni bu duruma düşüren doktorlardan şikayetçi oldum. Ama 'suç benim değil' diyerek benimle ilgilenmiyorlar. İnsan hayatı bu kadar ucuz mu? Ben 6 aydır neler yaşadığımı kimse bilmiyor. Yeniden sağlığıma kavuşmaktan başka hiçbir şey istemiyorum."

"DOKTOR EŞİMİN YAŞAMASININ BÜYÜK BİR MUCİZE OLDUĞUNU SÖYLEDİ"

Raile Gökgür'ün eşi Muzaffer Gökgür (29) ise tüm yaşananların bir ihmal olduğunu savunarak, daha önce kendilerine 6 ay sonra eşinin bağırsaklarının içe alınacağının söylenmesine karşın bunun yapılmadığını ve kendisine 1 yıl sonra gelmesini istediklerini söyledi.

Gökgür, "Benim eşim şuanda yaşamıyor. Adeta yaşayan bir ölü gibi. Çocuklarını ilgilenip onları sevemiyor. Oturduğu yerde uyumaya çalışıyor. İlgililer hakkında İl Sağlık Müdürlüğü'ne suç duyurusunda bulundum. Doktorlar sezaryenle doğuma karar verdiklerinde ben orada değildim. Gerekli belgeleri bana değil baldızıma imzalatmışlar. Bana bilgi vermeleri gerekirdi ama bunu yapmadılar. Belki acil bir durum olduğu için böyle yapmış olabilirler ancak aynı doktor çıkıp bana, 'Eşinin ölmemesi büyük bir mucize' diyor. Kendi hatasını ve suçunu biliyor ama bunu bizden gizliyor" dedi.

Eşi Raile Gökgür'ün sezaryenle doğumdan sonra geçen 8 gün boyunca eşinin yediği her şeyin vücudunda kaldığını anlatan Gökgür, bu duruma bağlı olarak bağırsakların patladığını ve eşinin vücudunun yüzde 80'inin enfeksiyon kaptığını kaydetti. Söz konusu zaman diliminde eşinin hiçbir şey yiyemediğini ve sadece sıvı tükettiğini anlatan Gökgür, doktorların ifadesine göre eşinin katı besin tüketmesi halinde hayatını kaybetmiş olabileceğini iddia etti. Muzaffer Gökgür, eşinin yeniden sağlığına kavuşmasını istediğini, bunun yanında da olayda ihmali olan doktorların da yargılanıp, aynı olayın bir başkasının başına gelmesinin de önüne geçilmesini istedi.

Öte yandan İl Sağlık Müdürlüğü'nün, Kadın Doğum Hastanesi'nde yaşandığı iddia edilen olay ve sorumlularıyla ilgili inceleme başlattığı, ayrıca üniversite yetkilileriyle de görüşerek ameliyatın öne alınmasını sağlayacağı bildirildi.

İHA
Yayın Tarihi : 17 Haziran 2009 Çarşamba 17:30:06


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?