Mersin Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar, Mersin'i geliştirecek ve ileriye taşıyacak her türlü projeye açık olduklarını, ancak plansız bir şekilde kurulacak olan balık çiftliklerinin kentin geleceğini de yok edeceğini vurguladı.

Muğla'nın Güllük Körfezi ile Aydın'ın Didim sahillerinde kurulan toplam 130 balık çiftliğinin yeni üretim alanlarına taşınması için yapılan planlamaya karşı açılan davada Danıştay 6. Dairesi, 'yürütmeyi durdurma' kararı verdi.

Gelişmeleri değerlendiren Mersin Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar, alınan kararın Mersin'in haklılığını bir kez daha ortaya koyduğuna dikkat çekerek, akılcı planlama yapılmadan kurulacak balık çiftliklerinin çevre ve insan sağlığını tehdit edeceğini vurgulayarak, Mersin'de "Ne olursa olsun balık çiftliği kurulsun" görüşünü savunanların da alınan karla birlikte bir kez daha düşünmesini istedi.
Mersin için turizmde önemli bir potansiyel barındıran koylara, balık çiftliği kurulmasını savunanların bugüne kadar ortaya bilimsel bir rapor koyamadığını hatırlatan Olcar, "Biz neden olmayacağını defalarca her fırsatta anlattık. Ama maalesef karşımızda neden olması gerektiğini söyleyen kimseyi bulamadık. İstediğimiz; kurulması planlanan çiftliklerde uygulanacak kriterlerin bilimsel açıdan değerlendirmesiydi. Fakat bunun yerine, bölgenin turistik, tarihi ve kültürel yapısını alt üst eden, doğayı tahrip edecek şekilde kurulan balık çiftlikleri savunuldu" dedi.
Olcar, Danıştay tarafından alınan kararın aynı zamanda da balık çiftliklerini mevcut kriterler ekseninde çevreye zarar vereceği yönündeki iddiaları da onaylaması anlamına geldiğini vurguladı. Mersin ile su ürünleri firmalarının karşı karşıya getirildiğini belirten Olcar, Mersin'i geliştirecek ve ileriye taşıyacak her türlü projeye açık olduklarını ancak Ege'den gönderilmeye çalışılan çiftliklerin, gerekli araştırma ve incelemeler yapılmadan Mersin'e gönderilmesinin de her iki tarafı da zor durumda bırakacağının altını çizdi.

Olcar, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Çünkü çiftliklerin kurulacağı koylar turizm için inanılmaz büyük bir potansiyel taşıyor. Bu bölgedeki doğal güzelliklerin yok edilmesine izin veremeyiz. Balık çiftliklerinin plansızca bu koylara yerleşmesi, Mersin'in geleceğinin yok edilmesi demek olacaktır. Buradan tekrar söylüyorum; hukuku, bilimi hiçe sayarak Mersin'e geri dönülmeyecek zarar veren yaklaşımlar yerine bilimsel verilere dayalı, geleceğe yönelik, bölgeyi ve insanımızı ön planda tutacak politikalar üretmenin daha yararlı olacağı inancı içindeyim."

İha

Yayın Tarihi : 1 Ocak 2009 Perşembe 13:40:53