3
Mayıs
2024
Cuma
MERSİN

Boşanma çocukları yıkıyor

Mersin'in Bozyazı İlçe Devlet Hastanesi Aile Hekimi Uzman Doktor Ayçe Tamer, ebeveynleri boşanmış çocukların yüzde 40'ında tedavi gerektiren psikolojik sorunların ortaya çıktığına dikkati çekti. 

Çalışma hayatı içinde kadının, ekonomik ve psikolojik olarak özgürleşmesiyle birlikte boşanma olaylarında da artış yaşandığına işaret eden Aile Hekimi Uzman Doktor Ayçe Tamer, bugün gelinen noktada her iki evlilikten birinin boşanmayla sonuçlandığını savundu. Türkiye'de boşanma olaylarının yüzde 20'lere ulaştığını belirten Tamer, boşanma olaylarından en çok etkilenen tarafından da çocuklar olduğunu vurguladı. Tamer, boşanan anne ve babaların en önemli sorunlarından birinin de kendileri zor bir dönem geçirirken, çocuklarına fazla ilgi göstermemesi ve tutarlı davranmaması olduğunu dile getirdi. 

Tamer, bazı ebeveynlerin çocuklar büyüyünceye kadar boşanmamayı tercih ettiklerini, ancak çocuğun iyiliği için yapılan bu davranışın da çok az işe yaradığını savundu. Boşanma hakkında az çok bir şey bilmek, sürekli aile içindeki kavgalara tanıklık etmesinin bile birçok çocuğu anne ve babasının ayrılacağı ya da boşanacağı gibi durumlara hazırlayamayacağını ifade etti. Olayın patlak vermesi durumunda da çocuğun sarsılacağını ve büyük bir şok yaşayacağını belirten Tamer, "Uzun süre bir ebeveynden ayrı kalan çocuk üç aşamalı stres yaşar; önce kendini mutsuz hisseder sonra da içine kapanır ve üzülür. Neşesizdir, kilo kaybederler ve uyku sorunları yaşar. Bir süre sonra konudan uzaklaşır ve giden ebeveynle ilgilenmeyi keser. Başka yetişkinlerle ilişki kurmaya çalışır" dedi. 

Çocuğun giden ebeveyni özlemesinin doğal olduğunu, onu sıklıkla görmesinin bile çocuğa yetmeyeceğini ve onu mutlu kılmayacağını da sözlerine ekleyen Tamer, yapılan bilimsel araştırmalara dikkati çekerek; çocuğun boşanmaya uyum sağlamasının annenin stresle başa çıkabilmesine ve çocukların bakımını aksatmamasına bağlı olduğunu kaydetti. Tamer, çocuklarıyla teması sürdüren babaların, annelerin taşıdığı yükü de hafifleteceğini ve onlara kendilerine zaman ayırma fırsatı tanıyacağını belirtti. Çocukların tanıklık ettiği dayanışmanın da onlar için iyi bir model olacağının altını çizen Ayçe Tamer, boşanma sürecinde anne-babanın birbirlerine karşı düşmanca tavır sergilemesinin de çocuklar üzerinde olumsuz etkiler doğurabileceğini, boşanmadan sonra ebeveyn-çocuk ilişkisinin bozulması durumunda da bunun ebeveynin sorumluklarını yerine getirmediğini ortaya koyacağını söyledi. Tamer, "Çoğu anne-baba bu durumu çocuklarına açıklamayı gereksiz veya zor bulur. Özellikle 5 yaş altı çocuğun bunu anlayamayacağını
düşünür. Oysa ki bu yanlıştır. Özellikle küçük çocuklar sebepsiz yere boşanmanın nedeni olarak kendilerini görürler. Çocuğu sakince karşınıza alıp uzun zamandan beri evlilik sorunları yaşandığını, bunun kendisi ile hiçbir ilgisi olmadığı izah edilmelidir. Bu konuşma içerisinde diğer ebeveyn kesinlikle kötülenmemeli, sadece yeni bir yaşama başlanılacağı haber verilmelidir. İlk konuşmada fazla detaya girilmemelidir. Daha sonraki süreçte çocuğun size yönelteceği sıkıştırıcı sorulara elinizden geldiğince dürüst cevaplar verilmelidir. Yine de gereksiz ayrıntıları vermekten kaçının. Çocuk hangi ebeveynde kalacak olursa olsun bu kararın onun iyiliği için alındığını vurgulayın" diye konuştu. 

Çocuklara birlikte kalacağı ebeveynin, onu daha çok sevdiği gibi bir ifadenin kullanılmaması uyarısında da bulunan Ayçe Tamer, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Sadece onun rahatı için böyle bir karar alındığını izah edin. Şöyle bir konuşma olabilir; 'Bir arada yaşamamızı ben de isterdim. Ama bu imkansız. Bu nedenle ben ve annen, sizin bu evde annenizle kalmanıza karar verdik. Bu sayede okulunuz ve arkadaşlarınız değişmeyecek. Benimle de bol bol görüşebileceksiniz. Telefonum hep açık olacak' gibi. Mümkünse giden ebeveynin yeni evini çocuklara gösterip ve orada kendisi için de bir oda hazırlayın. Çocuklarınıza diğer ebeveyni asla kötülemeyin. Çocuğun yanında yeni tartışma ortamları yaratmayın. Önemli olan her iki ebeveynin de çocuklarını çok sevdiklerini ve onlara bakmaktan mutlu olduklarını çocuklarına hissettirmesidir."

iha
Yayın Tarihi : 31 Ağustos 2008 Pazar 17:44:46


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?