5
Mayıs
2024
Pazar
MERSİN

Bu hikaye herkese ibret olsun!

UYUŞTURUCU BATAKLIĞINA SAPLANAN LİSELİ KIZIN İBRETLİK MÜCADELESİ

Mersin'de henüz 17 yaşında uyuşturucu bataklığına saplanan liseli genç kız, düştüğü bataklıktan kurtulmak için ibretlik bir mücadele sergiliyor.

Okul önündeki satıcılardan elde ettiği eroinle 8 ayda bağımlı hale gelen genç kız, saplandığı bataklıktan kurtulmak için önce durumu babasına anlattı, ardından babası ile birlikte polise sığındı.

Mersin Endüstri Meslek Lisesi 11. sınıf öğrencisi G.K.'nin yaşadıkları, uyuşturucu illetinin korkunç yüzünü bir kez daha tüm çıplaklığı ile ortaya koydu. Aile içinde yaşanan problemler ve arkadaşlarıyla yaşadığı sorunlar sebebiyle düştüğü bir anlık boşluk sonucu uyuşturucuya başlayan genç kız, 8 ayda tanınmayacak hale geldi. Uyuşturucu sebebiyle gözlerinin altında çukurlar oluşan ve yemeden içmeden kesilen genç kız, 18 kilo zayıflayarak halsiz düştü. Sonunda bu illetten kurtulmaya karar veren genç kız, durumu önce babasına anlattı, ardından polise sığındı. Kızının uyuşturucunun pençesine düştüğünü öğrenen baba A.K., hiç zaman kaybetmeden Mersin Devlet Hastanesi'ne gelerek, durumu görevli polis memurlarına anlattı. Baba ve kız, daha sonra Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'ne götürüldü.

Emniyete götürülmeden önce uyuşturucuya nasıl başladığını ve bu süre içinde neler yaşadığını gazetecilere anlatan lise öğrencisi G.K., uyuşturucu satıcılarının asıl hedeflerinin gençler olduğunu söyledi. Okul dışından tanamadığı birinin 'bir kereden bir şey çıkmaz' maksadı ile uzattığı maddeyi, o anlık stresten dolayı hiç düşünmeden aldığını belirten G.K., "O aralar zaten ailevi sorunlarımız vardı, arkadaşlarımla da aram kötüydü. Bir şekilde ben de yalnızlıktan sıkıldım ve başladım. Önceleri haftada bir oluyordu, sonra haftada 2 kez oldu, sonra günlük olmaya başladı ve git gide çoğaldı. Arkadaş kurbanı oldum" dedi.

Eroini burnundan çektiğini kaydeden G.K., bunu kendisine temin eden kişilerin okul içinden değil, dışardan gelenler olduğunu ifade ederek, "Bunlar bir kişi de değil, bunların büyük bir arkadaş çevresi var. Belki ucu Mersin dışına, Türkiye dışında bir yerlere de varabilir. Geniş bir arkadaş çevreleri var. İnsanın zayıf noktasından faydalanmak isteyen kişiler bunlar" diye konuştu. Uyuşturucu madde kullanımının 16 yaşa kadar düştüğünü anlatan G.K., eroinin kendisine nasıl temin edildiğini de şöyle anlattı:

"Okul dışından temin ediyordum uyuşturucuyu. Okula girmeden bu kişiler eğer sürekli durdukları yerde duruyorlarsa, gidip onlara söylüyordum. Çok ihtiyacım yoksa suratlarına bile bakmak içimden gelmiyordu. Ama kriz veya başka bir durumda yalvarana kadar bile düştüğümü hatırlıyorum. Okuldan önce söylüyordum, okul çıkışında da getiriyorlardı. Evde veya gizli bir yerde kullanıyordum. Bana krizde olup olmadığımı soruyorlardı, 'evet' veya 'hayır' şeklinde haberleşiyorduk. Direkt elden getiriyorlardı."

Uyuşturucuyu 8 aydan bu yana kullandığını, son zamanlarda abarttığını ve günde 3 paket içmeye başladığını söyleyen G.K., "Hatta son zamanlarda ağzımdan kan gelmeye başlamıştı. Artık bütün iç organlarımdaki o normal vücut suyu tükenmeye başlamıştı. Gözlerimin önündeki çökme ve morluklar ve sinir başlamıştı. Bu olay babamın dikkatini çekti. Babamla biz arkadaş gibiyiz. Babam bana ne zaman uyuşturucudan bahsetse, bir şekilde kafamı önüme eğiyordum, utanıyordum ondan. Çünkü ben de kullanıyordum. Son zamanlarda zaten yaptığımın hata olduğunu anladım. Ama bir şekilde içiyordum. İçtikten sonra da hiç düşünmüyordum 'Neden içiyorum? diye'. Ama gerçekten sonu yok, çok kötü bir şey. Bir şekilde ben bunu babama söyledim. Babama söylediğim için hiç pişman değilim, korkmuyorum da. Kesinlikle hiçbir çocuk, yani buna başlayan veya başlamak üzere olan hiç kimse tanımadığı insanlarla, bilmediği ortamlara girmesin. Madde değil sigara bile olsa her uzatılana elini atmasın. Çünkü gerçekten artık Türk genci tehlike altında" dedi.

Uyuşturucuya başladığında tamamen bir boşlukta olduğunu, zaten uyuşturucu satıcılarının da insanların zayıf noktalarını çok iyi bildiklerini vurgulayan G.K., "O s abasına anlattı, ardından pıralar ne yaptığımın farkında değildim. Yaz tatilinde bu illetten kurtulmayı denedim. 2 hafta evden hiç çıkmadım. Odama kapandım, sürekli müzik dinledim. Güneş ışığından nefret ediyordum, soğuk suya girmekten de. Yemek yiyemedim. Tam 18 kilo verdim. Ama yeniden bir şekilde devam ettim. Bu kişilerin yine beni arayacağını biliyorum. Ama inanıyorum ki, ben bu illetten kurtulacağım ve devlet o kişilerin cezasını verecek. Çok pahalıydı. Günde 30-40 lira verdiğim oluyordu. Ailemden para alamasam bile, arkadaşlarımdan veya başka birilerinden buluyordum parayı" diye konuştu.

Şimdi bu yaptığından ve yaşadıklarından dolayı çok üzgün ve pişman olduğunu dile getiren G.K., kendisi gibi bu illete bulaşan gençlere de seslenerek, şöyle dedi; "Başladığım için çok pişmanım. Ama pişmanlığın yanı sıra kendimle de gurur duyuyorum cesaretimden dolayı. Babama bir şekilde söyledim. Babamla da gurur duyuyorum, bana bu cesareti, öz güveni verdiği için. Bana da kendi açısından güven sağladığı için. Bunu içen genç kız olsun, erkek olsun kesinlikle bir yakınına gitsin söylesin. Bir şekilde destek bulacağına inanıyorum."

Lise öğrencisi genç kızın müzisyen babası A.K. ise, kızının bu duruma düştüğünden daha önce de şüphelendiğini belirterek, "Kızımın gözlerinin önü çukurlaşmıştı. Okula servisle gidip-gelmesine rağmen çok para istiyordu. Bunun yanında eve geç geliyor ve arkadaşında kalıyordu. Bu yüzden şüphe duyuyordum. Soruyordum, 'bir sorunun var mı diye', 'yok' diyordu. Bizim de biraz ailevi sorunlarımız vardı ev ile. 3 aydır eve gitmiyordum, başlarında pek duramadım. Bazı olaylar oldu. Bu yüzden çocuklarıma karşı biraz sorumsuz kaldım. İş dolayısıyla devamlı takip edemiyordum ama bir şeyler sezinliyordum" dedi.

Kızının bu durumu bugün kendisine söylediğini anlatan 3 çocuk babası A.K., "Bugün bana söyledi. Ben de polise sığındım. Bu kişilerin cezalandırılmasını istiyorum. Kızım zoru başaracak, bundan eminim. Bu olay bizim için ders oldu. Ailelere tavsiyem; küçük tartışmalar sebebiyle çocuklarını ihmal etmesinler. Bütün yoğunluk çocuklar üzerinde olsun. Çocuklarımızı gerekiyorsa adım adım takip edelim. Çocuklarımızın peşinde olalım, onlara sıkı sıkı sarılalım. Ben kızımın yanındayım, arkasındayım. Onun kurtulması için ne gerekiyorsa yapacağım. Bu çocuklar gibi daha çok çocuk vardır. Bu durumda olan ailelere çağrım, çocuklarınıza sahip çıkın" diye konuştu.

UYUŞTURUCU BATAKLIĞINA SAPLANAN LİSELİ KIZIN İBRETLİK MÜCADELESİ
UYUŞTURUCU BATAKLIĞINA SAPLANAN LİSELİ KIZIN İBRETLİK MÜCADELESİ
UYUŞTURUCU BATAKLIĞINA SAPLANAN LİSELİ KIZIN İBRETLİK MÜCADELESİ
İHA
Yayın Tarihi : 9 Ekim 2009 Cuma 13:14:02
Güncelleme :9 Ekim 2009 Cuma 15:03:24


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?