3
Mayıs
2024
Cuma
MERSİN

Büyük aşka 'sınır' engeli

İsviçre'de tanışıp dini nikah kıydığı Macar kızından bir çocuk sahibi olan Abdullah Dölen, maddi imkansızlık ve bürokratik engeller nedeniyle 2 yıldır resmi nikah yapamadı. Genç kadın zorunlu olarak Macaristan'a geri dönerken, Dölen ise çaresiz kaldı.

3 yıl önce çalışmak için gittiği İsviçre'de bir restoranda pizza ustası olarak çalışan Abdullah Dölen (28), bir restoranda kendi deyimiyle 'hayatının aşkı' ile tanıştı. Macar asıllı Tuanna Chilla Balogh (29) ile bir yılı bulan seviyeli ilişkilerinin ardından Dölen, kendisi de işçi olan Balogh'a evlenme teklif etti. Teklifi kabul eden Tuanna Chilla Balogh, içindeki Türkiye sevgisi ve Müslüman olma duygusuyla nikahlarının Türkiye'de kıyılmasını istedi. Abdullah Dölen de bu öneriye sıcak bakarak kabul etti.

Genç çift ilk olarak İsviçre'de bulunan bir camide 'dini nikah' kıyarak birlikte yaşamaya başladı. 2006'nın sonunda önce Tuanna Chilla Balogh, ardından da Abdullah Dölen Türkiye'ye geldi. Abdullah ve Tuanna, Adıyaman'da Dölen'in ailesiyle birlikte yaşamaya başladı. Hamile olan Tuanna Chilla Balogh, burada İslamiyet'i seçerek Müslüman oldu.

Bu arada zaman kaybetmeden resmi nikah için işlemlere başlayan Dölen'e, evlenebilmeleri için Balogh'un 'bekar' olduğunu ispatlayan bir belgenin Macaristan'dan kendilerine gönderilmesi gerektiği bildirildi. Durum Balogh'un ailesine aktarıldı. Ancak Tuanna'nın ailesi bu evliliğe karşı çıktı. Gerekli evrakları Türkiye'ye göndermedi. İşte genç çiftin dramı da bundan sonra başladı.

1 aylık vizesi dolduktan 'kaçak' durumuna düşen Tuanna, ayrılık korkusu nedeniyle de adeta eve kapandı. Abdullah Dölen ise, sorunu çözmek için ilgili makamlara başvurularda bulundu ancak sonuç alamadı. Genç çift, Adıyaman'dan ayrılıp Mersin'e geldi. Burada Abdullah Dölen'in ağabeyinde kalan genç aşıklar, yine aynı sorun ve sıkıntılarla karşılaştı. Abdullah Dölen, para kazanmak için çalıştığı her yerde sorun yaşadı. Kimi yerde maaşını alamadı, kimi yerde de sigortasını yaptıramadı. Belirsizlik ve ayrılık korkusu nedeniyle de kendi deyimiyle; 'cehennem azabı' dolu günler yaşamaya başladı.

2007 yılının Ağustos ayında Tuanna, doğum yaptı ve bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Genç çift kızlarına da "Nazlı" adını verdi. Gece-gündüz demeden çalışan Abdullah aylık 550 YTL'lik geliriyle de hem kendi ailesine, hem de birlikte yaşadığı ağabeyine katkıda bulunmaya çalıştı.

Her gün ayrılık korkusuyla yaşadıklarını anlatan Abdullah Dölen, "Bizi ayırmalarından Tuanna'nın Macaristan'a geri gönderilmesinden korkuyorduk. Durumu Yabancılar Şubesi'ne bildirdim, onlar da bize yol gösterdiler. Mersin Valiliği Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'na bize yardımda bulunmaları için başvuruda bulundum. Ama oradan da bir sonuç alamadım. Eşime Türkiye'de kaçak yaşadığı için bin 500 YTL ceza kesildi.

Sorunlar dağ gibi büyüyordu ve ben hiçbir şey yapamıyordum. Baktık olacak gibi değil eşim Valilikten yapılan maddi yardımla almış olduğumuz uçak biletiyle 1 Mayıs 2008 tarihinde Macaristan'a döndü. Ancak ailesi kabul etmedi. 3 ay boyunca kız arkadaşının evinde kaldı, şimdi de zorla ikna ettiği ablasının yanında kalıyor. 4 aydır eşim ve çocuğumu göremiyorum" dedi.

Eşine kavuşmak için çalmadık kapı, başvuruda bulunmadığı makam kalmadığını söyleyen Dölen, yol parası olmadığı için otostop çekerek İstanbul ve Ankara'ya gittiğini ancak oralarda da sonuç alamadığını belirti. Dölen, Mersin'de çeşitli işlerde çalıştığını ve kazandığı paranın yarısını Macaristan'daki eşine gönderdiğini belirterek, ne yapacağını bilmediğini ve çaresiz bir durumda olduğunu söyledi. Dölen, "İşin buralara varacağını ilk başta bilseydik, Türkiye'ye dönmeden önce Macaristan'a uğrar ve gerekli belgeleri alıp öyle dönerdik. Ama yaptığımız küçük bir hatanın bize bu kadar pahalıya mal olacağını nereden bilebilirdik ki? Ama olan oldu ve öyle ya da böyle sorunu bir şekilde çözmek gerekiyor" diye konuştu.

Eşi ve çocuğuna kavuşmak için kaçak olarak sınırı geçmeyi bile düşündüğünü söyleyen Dölen, "Biz hata yaptık. Ama düşenin dostu da olmuyor. Çaldığımız tüm kapılar yüzümüze kapandı. Çok zor günler yaşıyoruz. Eşim orada, ben burada perişanız. Sahip çıkanımız, elimizden tutanımız olmadı. 2 bin 500 YTL olsa, bugün eşim ve çocuğum yanımda olurdu. Ama olmayınca da olmuyor. İnşallah bir hayırsever çıkar da bana destek verir. Ben kimseden sadaka istemiyorum, duygu sömürüsü de yapmıyorum. Bu parayı ben borç olarak istiyorum ve en kısa sürede çalışıp geri ödeyeceğim" diye konuştu.

İHA
Yayın Tarihi : 20 Ekim 2008 Pazartesi 12:58:19


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?