CHP Mersin İl Başkan Yılmaz Şanlı, Akkuyu'ya kurulması planlanan nükleer santral için 'referandum' önerisinde bulunarak, "Her zaman her fırsatta referandum diyen, anayasa değişikliği paketini halk oylamasına açmaya çalışan hükümete sesleniyoruz; asıl şimdi halka sorma zamanıdır. Bölge adına böyle hayati bir kararı halkoyuna sunun, demokrasinin gereği de budur" dedi.

Mersin Nükleer Karşıtı Platform tarafından başlatılan 'Her gün eylemdeyiz' programına destek veren CHP üyeleri, Mersin Büyükşehir Belediye binası önünde toplanarak, Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli beldesinde nükleer santral kurulması girişimlerine tepki gösterdi. Burada konuşan CHP Mersin İl Başkanı Yılmaz Şanlı, hükümetin enerji politikalarını eleştirerek, konunun oldu bittiye getirilmeye çalışıldığını ileri sürdü. Nükleer santral konusunda hükümetin uzlaşmaz bir tavır sergilediğini iddia eden Şanlı,

"Rusya ile nükleer santral yapımı konusunda anlaşma imzalandı. Hükümet halkın, demokratik kitle örgütlerinin, meslek odalarının 'Akkuyu'da nükleer santral istemiyoruz' çığlıklarına kulaklarını tıkadı. Kapalı kapılar ardında yapılan anlaşmada, sözleşme maddeleri halktan saklandı. AK Parti Hükümeti, her zaman dışladığı Mersin'i ve Mersinlileri bir kez daha yok saydı" dedi.

Nükleer santral anlaşmasının bölgede turizm ve tarıma yapılacak yatırımları olumsuz yönde etkileyeceğini ifade eden Şanlı, "İşsizlik oranının en yüksek olduğu il olan Mersin'de 'nükleer santral' yapımı, turizm sektöründe yatırımları engelleyecek, dolayısı ile istihdama büyük darbe vuracak. İşsizler ordusuna yeni işsizler eklenecektir. Nükleer santralin olası radyasyon sızma endişesi nedeniyle de Mersinli çiftçinin bin bir zorlukla ürettiği ürünü alıcı bulamayacak, ihraç edilemeyecek, bölgemize turist

gelmeyecek. Nükleer santralın adı bile, kendi kurulmadan Mersin'de tarımı, turizmi ve ekonomiyi olumsuz etkileyecektir" diye konuştu.

Nükleer santral anlaşmasının kamu yararı yok sayılarak imzalandığını savunan Şanlı, "Bu anlaşma maddeleri maalesef AK Parti Hükümeti'nden sonra gelecek hükümetler için de bağlayıcı olacaktır. Rusya ile yapılan bu anlaşma ile ülkemiz ne kazanıyor, ne kaybediyor bilmek Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının hakkı değil midir? Akkuyu Nükleer Santrali, Türkiye'nin sınırları içerisinde ama sahibi yabancı bir ülke olacak. Bu yabancı ülke yani Rusya, nükleer santralin hem finansmanı hem inşaatını, hem de

işletmesini yüklenecektir. Böyle bir anlaşma ülkemizin bağımsızlığını gölgeleyen bir imtiyaz, yeni bir kapitülasyondur" şeklinde konuştu.

Bölge halkının iş vaatleri ile kandırıldığını iddia eden Şanlı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ama yurttaşlarımız acı gerçeği bilmelidirler. Akkuyu'da nükleer santral inşaatında ve işletmesinde bölge insanı çalıştırılmayacak. Rusya, Akkuyu sahasında 10 bin kişilik 'işçi köyü' kurmayı hedeflemektedir. Yani santralin yapımında ve işletmesinde, konularında eğitilmiş uzman Ruslar çalıştırılacaktır. Karşılıklı olarak vizenin kalkması, Rus çalışanlarının yerleşimi, edindikleri taşınır ve taşınamaz malların yönetimi konusunda kolaylıklar uygulanacak olması, adeta özerk bir bölge statüsü verilmesi

Akkuyu'nun, Rusya'nın 'İncirlik'i olacağı kaygılarımızı daha da artırmaktadır."

İHA

Yayın Tarihi : 25 Haziran 2010 Cuma 12:45:02

Güncelleme :25 Haziran 2010 Cuma 13:43:37