Mersin'de cuma namazı çıkışında cami avlusunda toplanan bir grup, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Uygur Türklerine yönelik saldırıları protesto etti. Protesto gösterisinde Çin Halk Cumhuriyeti bayrağı ateşe verilerek, bu ülkeye ait cep telefonları parçalandı.

Atatürk Caddesi'ndeki Ulu Camii avlusunda toplanan Anadolu Gençlik Derneği'ne (AGD) üye bir grup, 'Katil Çin Türkistan'dan Defol', 'Türkistanlı Kardeşim Yalnız Değilsin' yazılı dövizler taşıyarak, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşananlara tepki gösterdi. Yaşananları 'katliam' olarak nitelendiren protestocular, Çin Halk Cumhuriyeti bayrağını ateşe verip, bu ülkeye ait cep telefonlarını yere atarak parçaladı.

Grup adına bir açıklama yapan AGD Mersin Şube Başkanı Yunus Genç, Uygurların tüm dünyanın gözleri bönünde sistematik bir asimilasyona uğradığını belirterek, yaşanan kanlı olayları şiddetle kınadıklarını dile getirdi. Genç, "Çin hükümeti despot uygulamalardan ve temel insan hakları ihlallerinden derhal vazgeçmelidir. Müslüman Uygurların insanca yaşam haklarına saygı göstermelidir" dedi.

Yaşanan olayların iki işçi grubu arasındaki basit bir çatışma olmadığını vurgulayan Genç, bu durumun uzun yıllardır kanayan bir yara olduğu, yaklaşık bir asırdır bölgede her türlü insanlık dışı muamelenin yaşandığını ve Müslümanların en temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiğini söyledi. Uygurların yaşadığı bölgelerde radyasyona bağlı olarak komplikasyonların yaşandığını ve bunun da kendi deyimiyle 'etnik imhaya' dönüştüğünü savunan Genç, "Çin, milyonlarca kilometrekarelik bir alanı adeta hapishane haline getirmiştir. 30 milyona yakın Doğu Türkistanlı en doğal insan haklarından mahrum bırakılarak, kölelik rejimi altında hayatta kalmaya çalışıyor" diye konuştu.

Yapılan ortak açıklamanın ardından Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşanan olaylarda hayatını kaybedenler için ilahiyatçı Hacı Genç'in imamlığında gıyabi cenaze namazı kılınarak, dualar okundu.