Çukurova, Doğu Akdeniz'in merkezi

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Çukurova Bölgesi'nin tüm dünyanın açılım noktası olacağını ve bu durumun keyfini de bölge insanıyla birlikte seyredeceklerini söyledi.

Bakan Tüzmen, Çukurova Kalkınma Ajansı'na mali destek anlamında ilk etapta 19 milyon YTL aktarılacağını ve bunun devamının da geleceğini belirterek, ortaya konulan çalışmayı da Türkiye açısından bir 'başlama vuruşu' olarak nitelendirdi.

Yerel potansiyellerin harekete geçirilerek, yerel kalkınmanın sağlanması amacıyla kurulan ve Türkiye'nin ilk 'Kalkınma Ajansı' modellerinden biri olan Çukurova Kalkınma Ajansı, '2008 Yılı Mali Destek Programı Toplantısı'nı Mersin'de gerçekleştirdi. Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen toplantıya Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, Adana Valisi İlhan Atış, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan'ın yanı sıra Mersin ve Adana'dan çok sayıda davetli katıldı.

Burada konuşan Bakan Kürşad Tüzmen, Mersin ve Adana arasında ortaya konulan birlikteliğin ve ortak hareket etme çabasının önümüzdeki süreçte Çukurova Bölgesi'nin ciddi bir kalkınma dönemine gireceğine inandığını vurguladı. Ortaya konulan çalışmaları tarihi bir başlangıç olarak yorumlayan Tüzmen, 3 yıldan bu yana sürdürülen 'kalkınma ajansı modeli' kapsamında mali destek kısmının ilk defa Çukurova Bölgesi'nde hayata geçirildiğine işaret etti ve bu durumu da "başlama vuruşu" olarak nitelendirdi.

Bakan Tüzmen, "Mali program ve arkasında da kaynak olmadığı süreci yapılan iş soyut kalır. Bu nedenle işi somuta indirgeyebilmek için mutlaka finansman kısmını net bir şekilde ortaya koymanız gerekir. Yoksa bu sadece hayallerde kalır ve gerçekleşmeyen hayallerde size sadece üzüntü verir. Gerçekleştirebileceğimiz şeyleri konuşmamız lazım" dedi.

Bugün tüm dünyada uygulanan çeşitli kalkınma programlarına rağmen, ülke genelinde kişi başına düşen milli geliri aynı düzeyde tutamadığını belirten Tüzmen, Türkiye'de Doğu ve Batı arasında gelişmişlik farkıyla birlikte kişi başına düşen gelir farkı olduğunu, aynı durumun da İngiltere, Fransa ve Çin gibi ülkeler için de geçerli olduğunu anlattı.

Kürşad Tüzmen, bugünlere kolay gelinmediğini ifade ederek, "6 yılı aşkın süredir Türkiye istikrarı bir sürecin içinde. Ciddi bir imar ve inşa süresi yaşıyor. Artık görüyorsunuz ülkenin dört bir yanında doğusunda, batısında, güneydoğusunda ve kuzeyinde her tarafta çok ciddi çalışmalar yapıyoruz. Bugün gelinen noktada da dünyanın en büyük 15. ekonomisi ve bunun yanında da yine dünyanın 22. büyük ihracatçısıyız. Bu da hızımızı hiçbir zaman kesmeden bu 6 seneye; 6 'altın yıl'ı yaşattığımızı ortaya koyuyor" diye konuştu.

Bu durumun proaktif bir diplomasinin örneği olduğunu, bu noktada da sektörel stratejilerin değiştirilmesi, ülke ve ürün çeşitliliğinin değiştirilmesi noktasında oldukça önemli çalışmalar ortaya konulduğunu kaydeden Tüzmen, bunun yanında bütün bölge ve ürün açılımları da yaptıklarını böylelikle de bağımlılıkların azaltıldığını, bölgesel ve sektörel bağımlılıkların da geçmişe göre yarı yarıya azaltıldığını, bu durumun da doğal bir sonucu olarak Türkiye'nin rahat bir şekilde hareket edebildiğini savundu.

Bakan Tüzmen, Mersin ve Adana'nın bir başka deyişle de Çukurova'nın, dünyanın doğusu ile batısının da birleştiği bir noktada yer aldığını ve bunun da önemli bir özellik olduğunu, önümüzdeki dönemde de Çukurova'nın bu jeostratejik öneminin artacağı bir dönem olacağını savundu. Çukurova Kalkınma Ajansı ile birlikte ortaya konulan modelin, bundan yaklaşık 50 yıl önceki modelle aynı olmadığının altını çizen Kürşad Tüzmen, geçmiş dönemin hantal ve ağır bir yapısı olmadığını vurguladı ve sonrasında da kalkınma ajanslarını etkin ve hızlı çalışan sürat teknelerine benzetti. Söz konusu ajanların emir komuta zinciriyle değil, yerel yönetimlerle birlikte sivil toplum örgütlerine dayanan bir çalışmayla faaliyetlerini sürdüreceğini dile getiren Tüzmen, modelin aynı zamanda da toplumculuğa ve yenilikçiliğe dayanan bir model olduğunu ifade etti. Tüzmen, "Yerel aktörlerle, yerel planlamayla, yereldeki bütün dinamiklerle harekete geçilerek kalkınmayı hızlandırmayı amaçlıyoruz. Tabandan tavana doğru bir çalışma var burada.

Bu projeyi önemsiyoruz. Bölgesel kalkınma tamamıyla ekonomi odaklıdır. Küreselleşen ve dünyayla bütünleşen bir süreci yaşıyoruz. Küresel standartları da bu çalışmanın tam da göbeğine yerleştirmek zorundayız. Çukurova, bölgesel potansiyelini de kullanarak başarısını küresel bir başarıya dönüştürmek için adeta biçilmiş bir kaftandır" dedi. Tüzmen, Çukurova'nın jeopolitik konumuyla birlikte, tarımsal üretim profili, endüstriyel altyapısı, turizmi ve dinamik nüfus yapısıyla da 21. yüzyılda sadece Türkiye'nin değil, Doğu Akdeniz'in de merkezi olmaya aday olduğunun altını çizdi.

Çukurova'nın tüm dünyanın açılım noktası haline geleceğini ve bunun keyfini de hep birlikte yaşayacaklarını anlatan Bakan Tüzmen, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Sıkıntılarımız elbetteki var. Ama biz bu sıkıntılara ve zorluklara talip olarak hep bu işleri yaptık. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde buradan yapılacak olan çalışmanın ardından çok daha büyük projeleri getireceğiz. Bakın bütün bütçe imkanlarına rağmen büyük bir bütçe ilk etapta 19 milyon YTL'lik bir kaynak aktaracağız. Bu küçümsenecek bir rakam değil. Bunun arkası da gelecek. Bu aynı zamanda da küçük ve orta boy işletmelerin nasıl ve ne şekilde çalışacağını da gösteren çok önemli bir başlangıç da olacak ve bu da bölgeye önemli açılımlar sağlayacak."

Mersin Valisi Hüseyin Aksoy da, kalkınma ajanslarının kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğinin geliştirilmesinin yanında temin edilen kaynakların da etkin ve yerinde kullanılarak yerel potansiyellerin harekete geçirilmesi, bölgenin yatırım imkanlarının iç ve dış yatırımcılara tanıtılması noktasında önemli bir misyon üstlendiğini anlattı. Vali Aksoy, Çukurova Kalkınma Ajansı'nın yapmış olduğu araştırmaların ardından Adana ve Mersin için iktisadi ve kırsal kalkınmayla birlikte küçük ölçekli altyapı ve sosyal kalkınma olmak üzere 4 öncelikli alan belirlediği bilgisini verdi.