5
Mayıs
2024
Pazar
MERSİN

'Dış şoka ihtiyaç var'

Mersin Ticaret Borsası (MTB) Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir, bugün gelinen noktada Mersin ekonomisinin bir dış şoka ihtiyaç duyduğunu ifade ederek, bu noktada yapılacak olan yatırımların da turizm sektörü üzerinde yoğunlaşması gerektiğini vurguladı. Özdemir, geçmiş dönemlerde devletin turizm alanında Antalya'ya verdiği desteği, bugün Mersin için de verilmesi gerektiğini savundu.

1980'li yıllarda hızlı bir gelişim süreci gösteren Mersin'in özellikle son 20 yıllık zaman diliminde temposunu kaybettiğini ve bugün gelinen noktada Mersin'in, şehirlerarası gelişmişlik yarışında gerilediğini savunan Abdullah Özdemir, yavaşlayan ekonomik büyüme temposu nedeniyle de kentin, illerarası sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasında 7 basamak gerileyerek 17. sırada yer aldığını hatırlattı. Özdemir, illerin toplam ekonomik ve nüfus büyüklükleriyle sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralaması arasında çok yakın bir ilişki olmasına rağmen, bu durumun Mersin için geçerli olmadığını ve kentin büyüklüğüyle gelişmişlik sıralamasındaki yerinin orantısızlık olduğunu kaydetti.
Mersin'in, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından 1996 ve 2003 yıllarında yapmış olduğu sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasına göre, belirtilen dönemler arasında en çok gerileme gösteren 4 ilden birisi olduğunu hatırlatan Özdemir, "DPT çalışmalarının göstermediği bir başka gösterge daha vardır ki, bize göre Mersin'in durumunu çok iyi biçimde yansıtmaktadır. Kişi başı milli gelirin artış hızı bakımından Mersin en kötü performans gösteren 10 ilden birisidir. Mersin ekonomisinin genel büyüme temposu, ülke ortalamasının altında kalmaktadır. Buradan hareketle şu soruyu sormak istiyorum; Mersin şehirlerarası yarışta niçin geri kalmaya başlamıştır?" diye sordu.

"MERSİN, TARIMSAL GELİR OLUŞTURMADA ZORLUK ÇEKİYOR"

Mersin ekonomisinin tarım ve tarıma dayalı gıda sanayi, limana bağlı olarak yürütülen lojistik, taşımacılık ve dış ticaret faaliyetlerinin yanı sıra büyük bir çoğunluğunu; 20 yıldan daha önce kurulan sanayi sektörü üzerinde durduğunu anlatan Abdullah Özdemir, söz konusu sektörlerde yeni yatırımlar yapıldığını ve bunlara bağlı olarak bir büyüme gerçekleştiğini ancak kent ekonomisinin genel büyüme temposunun, ülke ortalamasının altında kaldığını dile getirdi. Özdemir, tarım sektörünün Mersin için çok önemli olduğunu ancak tarımsal üretimde kentin iyi bir noktada yer almasına karşın, tarımsal gelir oluşturulmasında zorluk çekildiğini, tarımsal nüfusun yüzde 57'ye ulaşmasını da bu durumun gerekçesi olarak gösterdi.

Mersin'de uzun yıllardır büyük ölçekli sanayi yatırımı yapılmadığının altını çizen Özdemir, açıklamasını şöyle sürdürdü; "Mevcut sanayi tesislerinin en büyüklerinden biri olan ATAŞ üretimi durdurmuştur. İmalat sanayindeki üretiminin itici gücü olan KOBİ'ler Mersin'de maalesef çok fazla gelişememişlerdir. Mersin ile çevre illerdeki Organize Sanayi Bölgeleri'nin genel bir karşılaştırmasını yaptığımızda, bu durumu çok net biçimde görmekteyiz. Organize Sanayi Bölgesi'ndeki parsel sayısı bakımından Mersin 30. sırada yer almaktadır." Mersin'in, aynı zamanda da 'dış ticaret kenti' olarak bilindiğini, ancak bugün gelinen noktada kentin ihracat yarışında da geri kalmaya başladığını savunan Özdemir, Mersin'in çevresindeki 7 ile göre; 1990'lı yılların başında ihracatta ilk sırada yer aldığını, 2008 yılı verilerine göre de kentin 5. sıraya gerilediğini ve bu düşüşün devam etmesi halinde de yakın bir gelecekte kentin Antalya ve Konya'nın da gerisinde kalacağını iddia etti.

"MERSİNLİ FİRMALARIN İHRACATTAKİ PAYI AZALIYOR"

2008 Yılında Mersin'den yapılan ihracatın 5.25 milyar dolar, ithalat da 9.69 milyar dolara ulaştığı bilgisini veren Özdemir, bunun yanında Mersinli firmaların toplam ihracat içerisindeki payının 1.05 milyar dolar, ithalattaki payının da 925 milyon dolar olduğunu, bu rakamlara bakıldığında Mersin üzerinden yapılan dış ticarette; Mersinli firmaların payı azaldığının gözlemlenebileceğini belirtti. Özdemir, Mersin Limanı ile ilgili olarak değerlendirmelerde de bulunarak, limandaki işlem hacmindeki artışı da yetersiz buldu. Limanın, kent ekonomisinin ana motorlarından biri olduğunu ifade eden Özdemir, 2008 yılındaki işlem hacminin bir önceki 2007 yılına göre yüzde 11 oranında artmasına rağmen, Türkiye'nin ihracatının yüzde 23, ithalatının da 19 oranında yükseldiğini vurgulayarak, limandaki işlem hacmininse bunun sadece yarısı kadar arttığına dikkat edilmesini istedi. Özdemir, "Ülkeler için olduğu gibi şehirler için de ekonomik büyümenin dayandığı ana temel; iç tüketimin canlı olmasıdır. Bir başka ifadeyle şehir içindeki dahili ticaretin canlı olması, ekonomik büyümenin olmazsa olmaz koşuludur. Dahili ticaretin canlı olması, şehirde yaşayanların gelir düzeyleri ile bire bir ilişkilidir. Mersin'deki yüksek işsizlik nedeniyle, nüfusun önemli bir kısmı düzenli bir gelirden yoksun olarak yaşamaktadır. Ayrıca, işsizlik oranlarının yüksek olması, ücretler üzerinde baskı oluşturmakta ve ücretlerin düşük olmasına yol açmaktadır. Nüfusun önemli bir kısmının işsiz olduğu ve çalışanların da düşük ücret aldıkları bir şehirde, dahili ticaretin canlı olması beklenemez" diye konuştu.

"KENT EKONOMİSİNE BİR DIŞ ŞOK UYGULANMASI ŞART"

Kentin şehirlerarası yarışta öne çıkabilmesi için; ekonomik büyüme temposunu artırmasının şart olduğunu savunan Özdemir, ülke ortalamasının 2 kat üzerinde bir büyüme temposu yakalanabilirse, Mersin'in 5-10 yıl içinde parlayan bir yıldız haline gelebileceğini, ancak kentin mevcut sektörlerindeki büyüme oranlarıyla bu hedefe ulaşılamayacağının açıkça görüldüğünü söyledi. Belirlenen hedefe ulaşılmasının tek yolunun da; ekonomiye bir dış şok uygulaması olduğuna dikkat çeken Özdemir, açıklamasını şöyle sürdürdü; "Bir arabanın aküsü bittiğinde, aküsünün şarj edilmesi, bir tulumbanın çalışabilmesi için içine bir kova su dökülmesi, kalbi duran bir hastaya elekro-şok verilmesi gibi, durağanlık sürecine giren Mersin ekonomisine de bir şok verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu şok yatırım şokudur."
Söz konusu yatırımların turizm sektörüne yapılması gerektiğini, bunun yapılması halinde de kent ekonomisinin yeniden hızlı bir büyüme sürecine gireceğini iddia eden Özdemir, bu konuda basit bir hesaplama işlemi yaptı. Özdemir'in hesabıysa şöyle:
"Türkiye'nin gayri safi yurt içi hasılası 2007 yılında yaklaşık 850 milyar TL olarak hesaplanmıştır. Mersin ekonomisi, Türkiye ekonomisinin yaklaşık yüzde 2.75 oluşturmaktadır. Buna göre; Mersin'in gayri safi hasılası 23.3 milyar TL olarak tahmin edilebilir. Şimdi, bu rakama her yıl 1 milyar dolar ilave bir turizm geliri eklendiğini düşünelim. Bu bile tek başına yüzde 7.5 oranında bir büyüme anlamına gelecektir. Buna diğer sektörlerdeki büyümeyi de eklediğimizde, hedeflediğimiz yüzde 10'luk yıllık büyüme hedefini yakalayabileceğiz."

"DEVLET, GEÇMİŞ DÖNEMDE ANTALYA'YA VERDİĞİ DESTEĞİ BUGÜN MERSİN'E İÇİN VERMELİ"

Bu hayalin gerçeği dönüşmesinin imkansız olmadığını, Mersin ile aynı karekteristik özelliklere sahip olan Antalya'da konaklayan yabancı turist sayısının 2007 yılında 17.2 milyon olduğunu, ancak bunun yanında Mersin'de sadece 71 bin 600 turistin konakladığı bilgisini de veren Özdemir, iki kent arasında turist sayısı bakımından 240 kat fark olduğunun altını çizdi. Antalya'nın mevcut kapasitesiyle yılda ortalama 7 milyar dolarlık bir gelir elde ederken, Mersin'in bu duruma seyirci kaldığını kaydeden Özdemir, kentte turizm alanında yapılacak yatırımlarla birlikte söz konusu gelir düzeyinin 10'da 1'inin dahi yakalanması halinde kentte yaşanan sorunların tamamının çözüme kavuşturulacağını savundu. Özdemir, "Devlet geçmişte Antalya için verdiği destekleri, Mersin'e de vermelidir. Bu konuda devletten beklentimiz, geçmişte Antalya'ya sağlanan desteklerinin Mersin'e de sağlanmasıdır. Devlet Mersin turizminin gelişebilmesi için büyük çaplı, şok etkisi yaratacak altyapı yatırımlarını başlatmalı ve üstyapı yatırımları için yatırımcılara gerekli desteği sağlamalıdır. Batı Mersin turizm bölgesi olarak ilan edilmelidir. Bu konuda atılacak ilk adım, Mersin il sınırları içinde küçük ölçekli turizm merkezleri ilan etmek yerine, Mersin'in batısının tamamının turizm bölgesi olarak ilan edilmesi ve buradaki her türlü altyapı yatırımının devlet tarafından tamamlanması olmalıdır" dedi.
 

iha
Yayın Tarihi : 10 Mart 2009 Salı 17:20:55


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?