Eczacılar boykota hazırlanıyor

25. Bölge Mersin Eczacılar Odası Başkanı Hüseyin Şimşek, sağlık alanındaki mali tedbirlerin bir sonucu olarak ilk etapta 3 bin, yıl sonuna kadar da 7 bin eczanenin kapısına kilit vuracağını ileri sürerek, 4 Aralık'ta Türkiye genelinde olduğu gibi Mersin'deki eczanelerin kapalı olacağını ve bunun bir uyarı eylemi olduğunu söyledi.

Sağlık alanında yapılan düzenlemelere bağlı olarak vatandaşların eczanelerde ilaca erişim konusunda büyük zorluklar yaşadığına dikkat çeken Hüseyin Şimşek, artan muayene ücretlerini ödemekte zorlananların prim borçları nedeniyle de ilaçlarını alamadığını ya da birikmiş muayene ücretini ödeyemeyen hastaların ilaçlarını alamadan eczanelerden ayrıldığını anlattı. Eczanecilerin de kendileriyle hiçbir ilgisi olmamasına rağmen, muayene ücretlerini tahsil etmekle görevlendirildiğini ve böylelikle de kamunun

tahsildarı haline getirildiğini ileri süren Şimşek, özellikle son 5 yıllık zaman diliminde uygulamaya konulan kararname ve tebliğler nedeniyle zor günler geçirdiklerini, kuralların her gün değiştiğini, reçete onay sisteminin çalışmadığını kaydetti.

Eczanelerin sürekli bir gerginlik altında hizmet vermeye çalıştığını ifade eden Şimşek, "Biz eczacılar, artık daha fazla bu tabloyu yaşamak, hastalarımızın ilaçlarını alamadan eczaneden çıktığına tanık olmak istemiyoruz. Kamunun sağlık hakkını, yaşama hakkını koruduğunu görmek istiyoruz, onu her geçen gün yerle bir ettiğini değil" dedi. 4 Aralık itibarıyla hayata girecek uygulamaları eczacılara vurulan bir darbe olarak nitelendiren Şimşek, alınacak mali tedbirler kapsamında faturanın hastanın ve

eczacıların sırtına yükleneceğini, bu duruma bağlı olarak da ilk etapta 3 bin, yıl sonuna kadar da 7 bin eczanenin kapısına kilit vuracağını iddia etti.

Hüseyin Şimşek, "Bunu herkes biliyor ama anlaşılan kamu Türkiye'deki eczanelerin üçte birinin kapanmasında, geri kalanların da raflarının boşalmasında bir sakınca görmüyor. Bizlerse bunda bir sakınca, hem de ciddi bir sakınca gören tarafız. Sadece eczaneler açısından değil, halkın sağlığa ulaşmasının biraz daha zorlaşacak olması nedeniyle ilaçta tasarrufun bedelini ilaç alanında hangi aktörler büyüyorsa onlar ödesin diyoruz" diye konuştu. Kapanması öngörülen 3 bin eczanenin, tek eczane olarak ilçe, belde

ve mahallerde hizmet verdiğini hatırlatan Şimşek, buralarda yaşayan insanların da ilaçlarını alabilmek için başka bir ilçe ya da köye gitmek zorunda kalacağını savundu.

Varolan eczanelerin raflarında ilaç bulunamayacak kadar eriyeceğini, bununla birlikte hastaların da bu ilaçları bulabilmek için eczane eczane dolaşmak zorunda kalacağını da iddialarına ekleyen Şimşek, ilk etapta kapanacak eczanelerin tamamının sermayesi olmayan, dayanma gücü zayıf eczanelerin oluşturacağını, böylelikle de güçlünün ayakta, zayıfınsa altta kaldığı bir dönemin başlayacağını, bu eczanelerde çalışan insanlarınsa işsiz kalacağını anlattı. Şimşek, eczacılar olarak her zaman çözümden yana

olduklarının altını çizerek, son 2 aylık zaman diliminde Sağlık Bakanlığı ile 11 kez görüşmelerde bulunduklarını ancak herhangi bir sonuç alamadıklarını ve seslerine kulak verilmediğini dile getirdi.

Yaşananları bir 'yıkım' olarak nitelendiren Şimşek, yaşanacak olan depremle birlikte ortaya çıkacak çöküntüden yeni bir ekonomik düzen kurmak için çalışanların, 'Ben yaptım oldu' şeklinde özetlenebilecek bir anlayışı benimsemesinin bedelinin de ağır olacağı uyarısında bulundu. Tepkilerini dile getirip yaşananlara 'dur' dememeleri halinde 4 Aralık'tan sonra eczanelerin teker teker kapanacağını iddia eden Şimşek, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Bizi yok etmek isteyenlerin bu insafsız tavırlarına daha fazla

boyun eğmeyeceğiz. Teker teker kapanmaktansa 4 Aralık'ta hep birlikte eczanelerimizi kapatacağız. Hastalarımızı mağdur etmek amacında değiliz. Bunun için özel önlemler alacak nöbetçi sayılarını artıracağız."

Ortaya konulan kapatma eyleminin bir uyarı niteliği taşıdığını ifade eden Şimşek, "Bir yıl sonra meslektaşlarının üçte birini kaybedecek bir meslek örgütünün uyarısıdır. Bu bakımdan, 4 Aralık önümüzdeki dönemin ilk günüdür. Bundan sonra yaşanacak durumun provasıdır. Belki ancak o zaman eczanelerin üçte birinin kapanmasının sağlık hizmetinde ne büyük bir kesintiye yol açacağını anlatabiliriz. Bizler, emeğimizle, mesleğimizle, çocuklarımızın geleceğiyle, çalışanlarımızın ekmeğiyle, hastalarımızın

sağlığıyla oynanmasına seyirci kalmayacağız. Sağlık ışığımızı söndürmelerine izin vermeyeceğiz" dedi.