Ekonomik kriz cinselliği vuruyor
Toros Devlet Hastanesi Üroloji Uzmanı Dr. Nedim İnce, işsizlik ve ekonomik krizin yarattığı olumsuz duyguların, cinsel yaşantıyı da olumsuz yönde etkilediğini belirterek, bu durumun hem insanların birbiri ile olan ilişkilerine hem de çiftler arası ilişkilere olumsuz yansıdığını söyledi.
Sağlıklı bir cinsel yaşantı için, çiftlerin ruh sağlıklarının da yerinde olması gerektiğini vurgulayan İnce, cinsel yaşamın beyindeki bir merkez tarafından yönlendirildiğini, bu merkezin sağlıklı çalışabilmesi için rahat olması gerektiğini belirtti.
Kaygı, tasa, endişe ve depresyonun cinsel istek azlığına sebep olduğunu ifade eden İnce, "Cinsel istek azlığı, bir süre sonra cinsel eğilimi de azaltan, erkeklerde sertleşme sorunu da yaratan bir etken oluyor. Ekonomik krizde işsiz olan, işini kaybeden veya ekonomik geliri düşen insanlar, gündelik ihtiyaçlarını karşılama konusunda bir çaba içinde olacaklardır. Bunların bir kısmı karşılanacak, bir kısmı da karşılanamayacaktır. Gündelik ihtiyaçlarını karşılayamadıkları zaman da bir gerginlik, sıkıntı, üzüntü, stres, öfke gibi sorunlar ortaya çıkacak, kişiler hoşgörü duygularını kaybedecektir. Olumsuz duyguların artması, çiftler arasında cinsel istek azlığı yaparken, erkekte de sertleşme sorunlarına yol açmaktadır. Bunun yanında, cinsel yaşamda uyumlu bir ilişkinin olması gerekir. Çünkü başlangıçta uyarılma, istek ve arzu gerekiyor. Dolayısıyla yaşanan gerginlik sebebiyle bu ortadan kalkacaktır. Ayrıca tahammül de azaldığında ilişkilerde daha önceden hoş görülen, önemsenmeyen veya konuşarak çözülebilen küçük sorunlar, yaşanan bu gerginlik sebebiyle öfke patlamalarına sebep olacaktır. Bu da ilişkiyi bozacaktır. Bir taraftan gündelik ihtiyaçların giderilememesi, onun oluşturacağı olumsuz duygular, olumsuz duyguların tahammülsüzlüğü arttırarak çatışmaların, kavgaların daha fazla olması, ayrıca cinselliğin de etkilenmeye başlaması, doyurucu bir cinsel yaşantının da ortadan kalkmasına sebep olmaktadır. Hepimiz biliyoruz ki, doyurucu bir cinsel yaşam, kişilerin ruh sağlığına da iyi gelen, onu gevşeten, rahatlatan, daha tahammüllü olmasını sağlayan bir şeydir. Bu da ortadan kalkınca çöküntü oluyor" dedi.
Ekonomik sıkıntıların ortaya çıkardığı bu gerginliğin ve olumsuz duyguların, cinsel yaşantıyı da olumsuz etkilediğine işaret eden İnce, olumsuz etkilenen cinsel yaşantının da insanı daha öfkeli, daha tahammülsüz yaptığını ve bu şekilde hiç olmadık bir durumda, incir çekirdeğini doldurmayan şeyler yüzünden çiftlerin arasının bozulduğunu kaydetti.
Nedim İnce, bu durumun boşanmalara da mutlaka etkisinin olduğunu ancak bunun hangi oranda olduğunu söylemenin ise çok zor olduğunu dile getirdi.
Bu süreci sorunsuz bir şekilde aşabilmeleri noktasında çiftlere önerilerde de bulunan İnce, şöyle devam etti: "Çiftlerin bu dönemde şunu bilmesi gerekir: Gündelik hayattaki ihtiyaçları giderememesinin olumsuz duygulara yol açacağını, bu olumsuzlukların onu tahammülsüz yapacağını, çatışmaya daha yatkın olacağını bilip, önceden kendi kendini frenlemesi lazım. Kendine telkinle bu durumdan en az zararla çıkmaya çalışması lazım. 'Ben öfkeliyim, işsiz kaldım, ama bunlar gelip geçecek, önemli olan benim ruh sağlığım, çünkü benim ruh sağlığım iyi olursa kriz ortadan kalktıktan sonra işimi sürdürebilme, bundan etkilenmeden devam etme şansım olacak. Eşimle, çocuklarımla ilişkimi sürdürme şansım olacak. Eğer ben buna kendimi hazırlayamazsam sonuçları daha da kötü olacaktır' deyip, kendini hazırlaması gerekiyor. Burada kadına da büyük görev düşüyor. Sadece eşi çalışıyorsa, eşinin gelirinin azalması durumunda yaşanan sorunların sorumlusu olarak kocasını görürse, sorun daha da büyüyecektir. Kriz bittikten sonra bile onarılamayacak sonuçlarla karşı karşı kalabilirler. Yani erkek de kadın da bu krizin kendilerini nasıl etkileyebileceğini bilecek, ruh sağlığını korumak için olabildiğince kendine telkinlerde bulunacak, olabildiğince güzel şeylere, iyi şeylere yoğunlaşmaya başlayacak ve cinsel yaşantılarının olumsuz etkilenmesine izin vermeyecek. Cinsel istek azlığında bile bunu irade olarak aşmaya, daha fazla birbirlerini uyarmaya çalışmalılar. Bu durum, yangını azaltıcı etkiler sağlayacaktır."
