Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, dünyada yaşanılan global ekonomik krizden Mersin'in henüz etkilenmediğini, ancak etkilenme endişesinin de bazı firmaları arka plana ittiğini söyledi.

Yabancı yatırımcılar için Mersin'in oldukça cazip olduğunu belirten Aksoy, bu noktada da kentin iyi tanıtılması ve iyi anlatılması gerektiğini söyledi.

Vali Aksoy, yaptığı açıklamada, özellikle son dönemlerde düzenlenen fuarlarla birlikte Mersin'in bir 'fuar kenti' olarak anılmasına neden olduğuna dikkat çekerek, fuarların üreticiyle tüketiciyi buluşturduğu ve kent ekonomisine önemli katkılar sağladığını ve bu tür organizasyonların da artarak devam etmesinin öncelikli hedefleri arasında yer aldığını belirtti.

Aksoy, Mersin'in merkez ilçesi Yenişehir Belediyesi tarafından hizmete sunulan Fuar Merkezi'nin kent ekonomisine de hareketlilik getirdiğini ifade ederek, ancak mevcut alanın kent için yeterli olmadığını ve önümüzdeki süreçte fuar alanına yakın olan bölgede yeni fuar alanları yapılmasına yönelik çalışmaların da sürdürüldüğünü söyledi.

Söz konusu çalışmaların tamamlanması halinde Mersin'in fuar alanındaki önemli kentler arasına adını yazdıracağını ifade eden Aksoy, organize edilen fuarların da kentte yaşayanlarla birlikte bölge ve çevre illerden de katılım sağlanabileceğini, bu nedenle tanıtım faaliyetlerine önem verdiklerinin altını çizdi.

Global ekonomik krizin tüm dünyayı doğrudan etkilediğini ve temennilerinin de bu krizden Mersin ve doğal olarak da Türkiye'nin en az şekilde etkilenmesi olduğunu söyleyen Aksoy, "Şu an için krizin Mersin'i etkilediğini söylemek doğru değil, ancak etkilenme duygusu bazı firmaları arka plana itmiş olabilir" dedi.

Mersin'in yabancı yatırımcılar için cazip bir bölge olduğunu, özellikle Mersin Limanı ile birlikte kara ve demiryolu ulaşımının kentin avantajları arasında yer aldığını söyleyen Vali Aksoy, Mersin üzerinden ithalat-ihracat yapmak isteyen birçok uluslararası kuruluş açısından da cazip olduğunu ifade etti.

Yabancı yatırımcıların Mersin'e olan ilgisinin devam ettiğini, söz konusu ilgiyi de yatırıma dönüştürebilme adına oldukça önemli çalışmalarda bulunduklarını kaydeden Aksoy, bu noktada da Mersin Teknopark ile Çin'in Suzhou Innovation Park (CSZIP) arasında imzalanan işbirliği protokolünü hatırlattı. Aksoy, yabancılar için cazip olan bölgeyi geliştirip, kent ve ülke ekonomisine katkı sağlayacak bir boyuta taşımak için çaba sarf ettiklerini belirtti.

Çin ile imzalanan işbirliği protokolünün aynı zamana da bir 'iyi niyet anlaşması' olduğunun altını çizen Aksoy, bunun yanında yabancı heyetlerin de Mersin ile ilgili çalışmalarda bulunduğuna işaret etti. Aksoy, "Tabi birden bire Mersin'e yatırım yapılması çok kolay değil. Mersin'i anlatıp, kentimizi tanıtacağız ve özelliklerini ortaya koyup, yabancı yatırımcıların buraya yatırım yapmalarını teşvik edeceğiz. Çünkü bölgemizde işsizlik oranı oldukça yüksek, istihdam sağlanması bakımından da yeni yatırımlara bölgenin ihtiyacı var. Bir çok alanda olduğu gibi turizm sektöründe de bunu geliştirmek öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Amacımız turizm başta olmak üzere diğer alanlarda da yabancı yatırımcıları bölgeye çekip, yeni yatırımların önünü açmak" diye konuştu.

Turizm sezonunu Mersin açısından ele alan Hüseyin Aksoy, sektör açısından oldukça önemli çalışma ve projeleri hayata geçirdiklerini ifade ederek, turizm sektörüne birden bire el atılarak, hemen yarın her şeyin yerli yerine oturup kente katkı sunabilecek bir sektör olmadığını, aksine üzerinde yoğunlaşılıp ciddi çalışma ve projelerin hayata geçirilip, yatırımların yapılması gereken bir sektör olduğuna dikkat çekti. Aksoy, yapılan çalışmalarla birlikte Tarsus-Kazanlı Turizm Projesi'nin hayata geçirildiğini, projeyle birlikte de 10 bin yatak kapasiteli golf sahası, sosyal tesisler ve sağlık ünitesiyle birlikte ortaya çıkacak olan turizm bölgesinin sadece bölgenin değil, Çukurova'nın ve Doğu Akdeniz'in en önemli turizm merkezi haline geleceğini savundu.

Aksoy, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Bunun dışında Mersin'e yeni turizm alanları kazandırma noktasında çalışmalarımız var. Mersin'in merkez ilçesi Mezitli'de yer alan ve İçişleri Bakanlığı'na ait tesisin, turizm yatırımcılarına verilebilmesi açısından imarla ilgili gerekli değişiklikler yapılıyor. Bu yapıldıktan sonra burayı satışa çıkartarak, turizm bölgesi haline getirmeyi öngörüyoruz. Davultepe'de de benzer bir yeri turizme tahsis etmeyi planlıyoruz. Turizm alanlarımızı yatırıma dönüştürme noktasında gayretlerimiz var ve yeni turizm alanları ortaya koyup, buralara turizm yatırımları yapılmasına yönelik çalışmalarımız da devam ediyor."

Roma Katolik Kilisesi'nin lideri Papa 16'ncı Benedict tarafından, 2008 yılının; 'Saint Paul Yılı' olarak ilan edildiğine işaret eden Vali Hüseyin Aksoy, bu noktada kentte yer alan Saint Paul Kuyusu-Kilisesi ve Aya Tekla Kilisesi'nin Mersin'de yer aldığını ve bu nedenle de yeni turizm sezonu ile birlikte kente gelen yabancı turist sayısında artış yaşandığını söyledi. Aksoy, turizmde yaşanılan artışın istenilen ve beklenilen düzeyde olmadığını, ancak bu artışın sadece 2008 yılı için değil, önümüzdeki yıllarda da artarak devam etmesini beklediklerini bununla ilgili çalışmaların da sürdürüleceğini kaydetti.

Mersin'in Gülnar ilçesinde bağlı Büyükeceli beldesine kurulmak istenen Akkuyu Nükleer Santrali'ne ilişkin tartışmalarının da devam edeceğini kaydeden Aksoy, nükleer santral konusunun da tartışılan bir konu olduğunu, bu noktada da savunan ya da karşı çıkanların da olabileceğini, bütün kurum ve kuruluşların görüşlerini ortaya koyduğunu, konunun da sürekli olarak gündeme getirildiğini vurguladı.
Balık çiftlikleriyle ilgili olarak 1/100.000'lik imar planında Mersin için belirli alanların işaretlendiğini hatırlatan Hüseyin Aksoy, yapılan itirazların da Çevre ve Orman Bakanlığı nezdinde henüz sonuçlandırılmadığını, bu nedenle de balık çiftliklerinin hemen Mersin'e kurulup kurulmayacağına kesin bir şey söylenemeyeceğine dikkat çekti.
Aksoy, "Burada kentin valisi olarak benim konuya yaklaşımım; hiçbir sektörün bir başka sektöre zarar vermemesidir. Yani turizm sektörünü geliştirirken, balıkçılık sektörünün buna zarar vermemesidir. Aynı şekilde balıkçılık sektörünü de geliştirirken bu durum turizme zarar vermeyecek şekilde olmalı. Dolayısıyla sektörler birbirine zarar vermeden gelişebiliyorlarsa bunun ortamı tartışılarak bulunmalı ve ona göre hareket edilmelidir. Bir sektörü geliştirirken, diğer sektör ya da sektörlere zarar vermemek bizim öncelikli hedefimiz olduğu gibi valilik olarak da konuya bakış açımızı özetliyor" dedi.
Mersin'in Tarsus ilçesinde yer alan Saint Paul Müzesi olarak bilinen yapının gerekli restorasyonları yapılarak, yeniden ibadete açılmasına ilişkin gündeme getirilen talep ve istekleri de değerlendiren Aksoy, şunları kaydetti:
"Şimdi öncelikle bir kilise kurulabilmesi için ortada bir cemaatin olması lazım. Tarsus'ta da bir cemaatin olmadığı yönünde görüşler hakim. Biz gelen yabancılara orada ibadetlerini yapmaları için gerekli kolaylığı ve fırsatı tanıyoruz. Dolayısıyla gelen kişilerin ibadet edip, dua okumalarını engelleyecek herhangi bir şey söz konusu değil. Biz onlara devlet olarak, idare olarak her türlü kolaylığı sağlıyoruz."

İHA

Yayın Tarihi : 26 Ekim 2008 Pazar 14:05:04