Ermenistan'a hukukçulardan tepki
Türk Hukuk Enstitüsü (THE) Mersin Şube Başkanı Ali Küçük, Ermenistan'ın Azerbaycan toprakları üzerindeki işgaline son vermeden ve sözde soykırım iddialarından vazgeçmeden sınır kapısının açılmasına karşı olduklarını söyledi.
Mersin Gazeteciler Cemiyeti (MGC) Basın Merkezi'nde şube yöneticileriyle ortak bir açıklama yapan Ali Küçük, Ermenistan sınır kapısının 1993 yılında Ermenistan'ın Karabağ işgali nedeniyle TBMM tarafından kapatıldığını hatırlatarak, söz konusu sınırın açılabilmesi noktasında da Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarını terk etmesi şartı konulduğuna dikkat çekti. Sınır kapısının kapatılmasında 16 yılın geride kaldığını ancak Ermenistan'ın geri adım atmadığını ifade eden Küçük, Ermenistan'ın bu tutumunu sert bir dille eleştirdi.
Küçük, "Karabağ'a bağlı Hocalı kasabasında 26 Şubat 1992 tarihinde Ermenistan ordusu 613 kişiyi en ağır işkencelerle soykırıma tabi tutmuştur. Bu katliamdan 487 kişi ağır yaralı olarak kurtulmuş, bin 275 kişi rehin alınmış ve 150 kişi de kaybolmuştur. Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde cesetlerin yakıldığı, birçoğunun kafa derilerinin yüzüldüğü, gözlerinin oyulduğu, kulak, burun ve kafalarıyla vücutlarının çeşitli uzuvlarının kesildiği görülmüştür. Ermeniler tarafından Hocalı'da gerçekleştirilen bu vahşet, uluslararası camianın suç olarak kabul ettiği soykırım ve insanlığa karşı suçlar kapsamındaki tanımlamalarla birebir örtüşmektedir. Biz bu katliamı soykırım olarak nitelendiriyor ve tüm insanlığı bu vahşeti tanımaya ve kınamaya davet ediyoruz" dedi.
Ermenistan sınır kapısının açılmasına yönelik talebin kabul edilmesinin arkasındaki gerçeği merak ettiklerini söyleyen Küçük, Ermenilerin '3T' olarak formüle ettiği 'tanıma, tazminat, toprak' idealine işaret etti.
Küçük, Azerbaycan toprakları üzerindeki işgale son verilmeden, Azerilerin kendi topraklarına geri dönmesi sağlanmadan ve tüm bunların yanında Ermenistan sözde soykırım iddialarından vazgeçmeden sınır kapısının açılmasına karşı olduklarını vurguladı. Küçük, kapının açılması halinde demokratik yollardan mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.
