Ete su katıldığı iddiaları
Gıda Mühendisleri Odası (GMO) Mersin Şube Başkanı Yusuf Değirmenci, ette yüzde 70 oranındaki su miktarının yükseltilerek etin ağırlığının arttırıldığını ve bu durumun da hem tüketiciyi mağdur ettiğini hem de eti bozulmalara karşı daha duyarlı hale getirdiğini söyledi.
Değirmenci, yaptığı açıklamada, son günlerde özellikle ette mevzuatta izin verilmeyen kimi maddelerin kullanımı konusunun gündeme geldiğini hatırlatarak, söz konusu maddelerin çeşitli ticari adlarla piyasada bulunan ve pastörize buğday ununun çözelti haline getirilmesiyle elde edildiğini anlattı. Bu maddelerin daha çok ekmek, pasta, makarna, bisküvi gibi unlu mamullerin üretiminde kullanıldığının altını çizen Değirmenci, et teknolojisinde de gerek dondurulma, gerekse de satış aşamaları öncesinde
özellikle büyük parça ete çoklu enjeksiyon yöntemiyle enjekte edilmesinin yanında, taze etin söz konusu çözeltiye yatırılması yoluyla da su tutma kapasitesinin arttırıldığını ve böylelikle etin ağırlığında artış sağlandığını belirtti.
Değirmenci, "Bitkisel protein içeren bu tür ürünlerin su tutma kapasitesinin yüksek olması nedeniyle dondurulmuş etin çözünmesi sürecinde su kaybı önlenmektedir. Mikrobiyolojik bozulmalara açık olan taze etin bileşimindeki su miktarının bu yöntemle artırılması eti bozulmalara daha duyarlı duruma getirirken, teknoloji etik dışı ve yanlış kullanılmaktadır. Taze etin su tutması daha kolay olduğundan, pastörize buğday unu çözeltisinin kullanımı sonucu tüketici, ette yüzde 70 oranında bulunan su miktarının daha da artırılmasına bağlı olarak aldatılmakta, dolayısıyla satın aldığı et ve ürünlerine gereğinden çok bedel ödemektedir" dedi.
Tüketicilerin gözlem yoluyla bu tür hileleri anlayamayacağının altını çizen Değirmenci, et ve et ürünlerine yönelik üretim ve satış noktalarında etkin denetimler yapılması ve söz konusu ürünlerin kullanılmasının da engellenmesi gerektiğini söyledi. Değirmenci, 5179 sayılı yasa kapsamında gıda denetimlerini yapmakla sorumlu olan kurumun Tarım ve Köyişleri Bakanlığı olduğuna işaret ederek, gıda güvenliğinin sağlaması noktasında gerek saha denetimlerinde, gerekse de laboratuvar kontrollerinde yeterli sayıda gıda mühendisinin istihdam edilerek, tüketicinin aldatılmasının önüne geçilmesinin bir zorunluluk olduğunu vurguladı.
