5
Mayıs
2024
Pazar
MERSİN

Gönüllerin sultanı olmaya çalışıyorum!

Başbakan Recep Tayip Erdoğan, partisinin Mersin'de düzenlediği mitingde, "Bu ülkeyi Türkü, Lazı, Çerkezi ile birlikte omuz omuza mücadele ederek kurduk. İstikbalini de birlikte inşa edeceğiz" dedi. Erdoğan, son dönemdeki eleştirilerle ilgili olarak da, "Biz milletimize efendi, sultan, padişah olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. Kimin padişahlık, kimin saltanat özlemi içinde olduğunu herkes çok iyi biliyor" diye konuştu.

Partisinin düzenlediği mitinge katılmak üzere Mersin'e gelen Başbakan Erdoğan, Metropol Miting Alanı'nda halka seslendi. Konuşmasına alanda bulunan kadınların Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak başlayan Erdoğan, 'Kadınlar Bilirim' adlı şiiri okudu. Askeri helikopterin düşmesi nedeniyle şehit olan askerleri de anan Erdoğan, alanda bulunan partililerin Mevlit Kandili'ni kutladı.

Mersin'in bugün yerel siyasetteki durumunun ortada olduğuna dikkat çeken Erdoğan, yerelde işi çözemeyenlerin genelde sorunu nasıl çözeceğini merak ettiğini belirterek, CHP ve MHP'yi sadece laf üretmekle suçladı.

Kendilerinin laf değil iş ürettiğini belirten Erdoğan, "AK Parti iktidarına gelene kadar ne yaptıklarını söyleyelim; daha birkaç gün önce CHP kameraların önünde çarşaflı bir hanımı tartakladı. Ne dediler biliyor musun; AK Partili bir provokatör. Hanım görevlilerimizin yüzüne tükürdüler. Batman'da AK Partili diyerek partili hanımlarımıza şiddet uyguladılar. Bunların kadın haklarından anladıkları kadını haklamak, tekme tokat saldırmaktır. Bunlar samimiyetsizlik üzerine bir siyaset tutturmuş gidiyorlar. AK Parti yoksullar için siyaset yapar. AK Parti özürlüler üzerinden değil, özürlüler için siyaset yapar. AK Parti kadınlar üzerinden değil, kadınlar için siyaset yapar" dedi.

İftira ve yalanlarla AK Parti'nin yıpratılmak istendiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, hizmet üretemeyen partilerin kendilerine saldırdığını savundu. CHP ve MHP'nin birbirinin ruh ikizi olduğunu kaydeden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Koro halinde aynı türküyü söylemeye başladılar. Padişah lafını, sultan lafını. Ben gönüllerin sultanı olmaya çalışıyorum. Çünkü biz milletimize efendi, sultan, padişah olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. Bizim nizamımız bu. Kimin padişahlık, kimin saltanat özlemi içinde olduğunu herkes çok iyi biliyor."

CHP'nin, Deniz Baykal'ın genel başkanlığı döneminde hiç tek başına iktidar olamadığını, milletten görev alamadığını belirten Başbakan Erdoğan, Baykal'a neden hala partinin başında olduğunu sordu. Baykal'ın kendisini partinin başında istemeyenleri ihraç edip, mahkemeye verdiğini ileri süren Erdoğan, "3 Kasım'da, 22 Temmuz'da kaybettin. Yahu hala nasıl oluyor da oralarda durabiliyorsun? Aynı şey Bahçeli için geçerli değil mi? 2001 krizinde Türkiye'yi dibe vurduranlar bunlar değil mi? Bir gecede yüzde 8000 faizi ödetenler Bahçeli'nin içinde bulunduğu hükümet değil miydi? İnsaf. Biz sizin faiz borçlarınızı ödüyoruz hala. İşçiye, çiftçiye, esnafa kan ağlattınız" diye konuştu.

16 bankanın MHP'nin iktidarda olduğu dönemde battığını ve bu durumun Türkiye'ye maliyetinin 16 milyar dolar olduğunu ifade eden Erdoğan, söz konusu parayı da yine halkın kendisinin ödediğini söyledi. MHP'nin 5 yıllığına iktidar olmasına karşın 3.5 yıl iktidarda kalabildiğini ve sonrasında yapılan ilk genel seçimde barajın altında kaldığına işaret eden Erdoğan, "Barajın altında kaldın, gene MHP'nin başındasın. Ama bunların yandaş medyası var. Köşelerde oturup ahkam kesiyorlar. Bu milletin tarihine, kültürüne küfrederek, 'Göbeğini kaşıyan adam' diyerek saltanat sürüyorlar. 29 Mart bu bakımdan çok ama çok önemli. 29 Mart'ta bu hesabı, yine bunlar ödeyecek" dedi.

Parlamentodaki kadın milletvekili sayısına dikkat çeken Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:  "CHP'ye sorun kaç milletvekili var bayan olarak, MHP'ye sorun. Lafa geldi mi bizim değer vermediğimizi söylüyorlar. Parlamentoda 30 milletvekilimiz var. Yerel seçimlerde rekor sayıda bayan aday gösterdik. Bugün gazetelerin arka sayfalarına bakarsanız bin 650 kadın adayımız var. Biz şimdi siyasette de hanım kardeşlerimizi yerel yönetimlerden parlamentoya kadar, kadınlarımızı, kızlarımızı daha aktif olarak bu işin içinde görevlendiriyoruz."

6.5 yıllık zaman diliminde kimi kanunlarda değişiklikler yaparak eşit işe eşit ücret getirdiklerini, bunun yanında kadın-erkek eşitliğini sağladıklarını anlatan Erdoğan, oğulları, kızları okula gidemediğinde, tencerede pişirecek aş bulamadıklarında kadınların nasıl kahrolduğunu en iyi kendilerinin bildiğini dile getirdi. Erdoğan, bu sorunu çözebilme noktasında sosyal yardımları devreye soktuklarını ve bu nokta da valilikler aracığıyla yardımlar dağıttıklarını belirtti.

Erdoğan, "İşte bir Tunceli'yi düşünün. Hepsi ayağa kalktılar. Bir vali 300-400 eve buzdolabı, kanepe dağıttı diye bir seçimin kaderi mi değişir. Düşünebiliyor musun nerelere düştüler. Bu Baykal değil miydi; 'Ne veriyorlarsa alın, oyunuzu da istediğinize verin' diyor. Niye mani oluyorsun. Bırak sosyal yardımlar fakire fukaraya ulaşsın. Daha önceki seçimlerde de 'Bu AK Parti herkese birer altın veriyor, seçimleri öyle kazanıyor' diyorlardı. Gelin bunlara 29 Mart'ta bir tokat vurun. Ve sandığa gömün. Ayıptır, Allah kuru iftiradan saklasın. Bunların hayatı böyle" diye konuştu.
 

iha
Yayın Tarihi : 8 Mart 2009 Pazar 18:44:48


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?