4
Mayıs
2024
Cumartesi
MERSİN

Görücü usulüyle evlilik tarih oldu

GÖRÜCÜ USULÜYLE EVLENME TARİH OLDU

Evlilik Terapisti Yaşam Yanardağ Çelik, eş tercihlerinde kişilik ve karakter özelliklerinin ilk sırada yer alırken, çiftlerin evlenirken birbirlerinin siyasi görüşünü çok fazla dikkate almadıklarını söyledi. Çelik, 'görücü' yoluyla evlenme geleneğinin de bugün yerini; 'bireylerin bağımsız iradeleriyle seçme' yöntemine bıraktığını vurguladı.

Mersin İl Özel İdaresi ile İçel El Sanatları ve Eğitim Vakfı (İÇEV) tarafından ortaklaşa düzenlenen; 'Evlilik Sorunları ve Çözüm Önerileri' konulu panele konuşmacı olarak katılan Yaşam Yanardağ Çelik, sağlıklı ve mutlu olmanın; ruh sağlığının yerinde olmasıyla mümkün olabileceğini savundu. Çelik, gerçeği doğru algılama ve gerçek durumlarla rahat ilişki kurmanın yanında hem kendini, hem de başkalarını olduğu gibi kabullenme, saydam ve doğal olma, problem çözmeye yönelik olma, içinde yaşanılan kültürden ve

çevreden bağımsız düşünebilme, yaşamın değerini bilerek yaşamanın yanı sıra demokratik ve anlayışlı bir kişilik yapısına sahip olmanın da ruh sağlığı yerinde olan bireylerin ortak özellikleri olduğunu vurguladı.

Aşkı; kendini karşıdaki insanda arama ve yaşatma çabası olarak tanımlayan Çelik, bu noktada da aşkın diğer yarısını arayarak tamamlanma isteğinden ortaya çıkacağına dikkat çekti. Aşk konusunda uğraşanların gerçek aşk ve sevgiyi belirleyen 4 önemli nitelik ortaya koyduğuna işaret eden Çelik, söz konusu nitelikleri de şöyle sıraladı; "Gerçek aşk tarafların karşılıklı empatik anlayışını içerir. Seven kimse, sevilenin iyilik, mutluluk ve gelişmesi ile derinden ilgilenir. Seven kimse, kendi olanaklarını

sevilen kişinin iyilik, mutluluk ve gelişimi için sunmaktan zevk duyar. Seven kimse, sevilen kişinin benlik bütünlüğünü ve davranış bağımsızlığını asla kısıtlamaz saygı duyar."

 

"GÖRÜCÜ USULÜYLE EVLENME GELEĞİ TARİH OLDU"

Sevginin, hem sevgi gösteren için, hem de sevilen için tedavi edici bir özelliği olduğunu belirten Çelik, eş seçimininse geleneksel düzende tamamen ailenin sorumluluğundayken, bugün bireylerin kişisel sorumluluğu haline geldiğini, 'görücü' yoluyla evlenme geleneğinin de 'bireylerin bağımsız iradeleriyle seçme' yöntemine dönüştüğünün altını çizdi. Çelik, yapılan bir araştırmaya göre insanların eş tercihlerinde kişilik ve karakter özelliğinin yüzde 29'luk payla ilk sırada yer aldığını, bunu yüzde 24 ile

dürüstlük, yüzde 13 ile de hayat görüşünün takip ettiğini anlattı. Ankete katılanların yüzde 12'sinin eş tercihinde sosyo-kültürel yakınlığa önem verdiğine belirten Çelik, inanç birliğine ören verenlerin payının yüzde 11, eşlerin kişilik özelliklerindeki benzerliğe dikkat edenlerin oranını yüzde 10, siyasi görüşü öne sürenlerin payının da sadece yüzde 1 olduğunu belirtti.

 

"AİLELER ÇOCUKLARININ EVLENECEĞİ KİŞİNİN KÖKLÜ BİR AİLEDEN GELMESİNİ İSTİYOR"

Ailelerin çocuklarının evleneceği kişide aradığı özelliklerle ilgili olarak bilgiler de veren Yaşam Yanardağ Çelik, anketlere göre anne ve babaların çocuğun evleneceği kişide öncelikli olarak köklü bir aileden olmasıyla birlikte iyi bir meslek ya da iş sahibi olma özelliğini aradığını söyledi. Dinine bağlı ve ahlaklı olmanın da ailelerin tercihlerinde etkili olduğunu ifade eden Çelik, çalışkan ve becerikli olma, tahsilli olma, aynı siyasi görüşte olma gibi özelliklerin de yapılacak olan tercihte öne

çıkarken, zengin olmanınsa ailelerin çok fazla önem vermediğini, güzel ve yakışıklı olmanınsa listenin son sırasında yer aldığını dile getirdi. Evlilik ve aile içinde yaşanan sorunlarla ilgili olarak açıklamalarda da bulunan Çelik, herkesin hayatı kendi gözlüklerinde gördüğünü, bu noktada da eşlerin aynı şeyi neden farklı gördüklerini anlamaya çalışmadığı gibi birbirini de yargılamaya başladığına işaret etti.

Anlaşmazlıklar üzerinde açıkça konuşulmasının çözüm yolunda atılabilecek en önemli adımlardan biri olduğunu savunan Çelik, yetişme ortamı farklılıkları, cinsel ilişki sorunları, eşlerin kişilik bozuklukları ve zararlı alışkanlıkları, yersiz eleştiriler, eşlerin genel sağlık durumları, gelirdeki değişmeler ve işsizlik gibi olguların da eşler arasında ve aile içinde krizi tetikleyici bir misyon üstlendiğini anlattı. Engelli çocuğa sahip olma ya da çocuk yapamama gibi durumların da sorunun kaynağında yer

alabileceğini belirten Çelik, geçici ayrılıklar ve birleşmelerle ilgili olarak, şu görüşü dile getirdi; "Çeşitli nedenlerle eşlerin birbirlerinden ayrılmaları, aile yaşamında ve özellikle de genç evlilerde büyük probleme neden olabilir. Geçici de olsa bu tip ayrılıklar, aile üyelerinin moralini bozar, değer sistemleri değişir, cinsel ve törel konularda bocalamalar ve sapmalar görülebilir. Bu durum eşlerin evlilik bağlarını da olumsuz yönde etkiler."

GÖRÜCÜ USULÜYLE EVLENME TARİH OLDU
GÖRÜCÜ USULÜYLE EVLENME TARİH OLDU
İHA
Yayın Tarihi : 18 Şubat 2010 Perşembe 17:03:03
Güncelleme :18 Şubat 2010 Perşembe 17:58:16


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?