2
Mayıs
2024
Perşembe
MERSİN

Gülnar'ı 'bahçe ateşi' yakmış!

Mersin Orman Bölge Müdürü Mustafa Gözükara, 3 bin hektar ormanlık alanın yanmasına, 2 kişinin de ölümüne yol açan Gülnar'daki orman yangınının bahçe ateşi sonucu çıktığının tespit edildiğini bildirdi.

Bununla ilgili gerekli incelemeleri tamamladıktan sonra Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını belirten Gözükara, yangına ise 5 dakika içinde müdahale edildiğini söyledi.

Gözükara, Mersin Orman Bölge Müdürlüğü'nde bulunan Yangın Harekat Merkezi'nde, yangın ihbar ve elektronik ortamda yangınlara müdahale konularında bilgi verdi. Mersin Orman Bölge Müdürlüğü bünyesinde 54 yangın arazözü ve 70 hizmet aracı bulunduğunu söyleyen Gözükara, bu araçların tamamına 2007 yılının Aralık ayında uydu takip sistemi takıldığını belirtti.

Sistem sayesinde araçların tamamının bölge müdürlüğündeki Yangın Komuta Merkezi ile 8 işletme müdürlüğü ve 44 şeflikten izleme imkanına sahip olduklarını
ifade eden Gözükara, "Bir yangın ihbarı aldığımızda oraya en yakın arazöz hangisi ise onu yönlendiriyoruz ve buradan o aracın hareket edip etmediğini, mevkisini görebiliyoruz. Yangının çıktığı yerdeki ormanın durumu gerçekten tehlikeli ve risk oluşturacak bir yer ise buna göre güç kaydırması yapıyoruz" dedi.

Uydu takip sisteminin kurulu olduğu elektronik pano üzerinde son Gülnar yangınından örnekler veren Gözükara, Gülnar yangınında ihbarın gelmesi ile hareket edilmesi arasında 5 dakikalık bir süre bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Gülnar'daki orman yangınında ihbar 12.17'de alınmıştır ve Gülnar İşletme Müdürü 12.20'de yangın noktasına çıkış yapmıştır. Bu arada Delikkaya köyünde konuşlanmış olan arazözümüz 5 dakika içinde yangın bölgesine ulaşmıştır. Biz burada şahısların veya o arazöz sürücüsünün beyanına bakmıyoruz, aynı zamanda uydu takip sistemindeki verilerle de örtüştürüyoruz. Bunun yanında benim cep telefonumda da bu sistem mevcut."

Nerede olursa olsun olayı takip edebildiğini anlatan Gözükara, "Türkiye genelinde yangına hassas olan tüm bölgelere bu sistem kuruldu. Bu şekilde mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu kayıtlar bir yıl muhafaza ediliyor ve bunun üzerinde bizim oynamamız mümkün değil" ifadelerini kullandı.

Gazetecilerin Gülnar'daki orman yangını ile ilgili sorularını da cevaplayan Gözükara, zamanında müdahale edilmesine rağmen yangının kontrol alınamayışının nedenini, o günkü rüzgarın hızının saatte 70-100 kilometre arasında olmasına bağladı.
Yangın ihbarının alınmasıyla ilk arazözün yangın bölgesine ulaşması arasındaki zamanın 5 dakika olduğunu yineleyen Gözükara, sözlerine şöyle devam etti:

"Ancak nem oranının çok düşük, rüzgarın da çok hızlı olması nedeniyle kontrol altına alınamadı. Tabiri caizse yangın, rüzgar gibi uçtu. Yangının çıktığı yer gerçekten çok kritik bir yerdi ve vadi içindeydi. Orası gençleştirme ve kızılçam sahasının yoğun olduğu bir bölge idi. Bu poyrazın önünde durmanız mümkün değildi. Almış olduğumuz tedbirlerin tamamını bu yangının hızı devre dışı bıraktı. Öyle bir günde, böyle bir talihsiz yerde yangının çıkmış olması, teşkilat olarak yapabileceğimiz gücün üzerinde güç sarf etmemize rağmen büyümesini önlemeye yetmedi."

Bazı şeylerin insan gücünün üstüne çıktığını anlatan Gözükara, şunları söyledi: "Bu bir doğal afetti, ciddi mücadele verdik. Genel müdürümüz yangından 2 saat sonra oradaydı. Akdeniz'deki bölge müdürlüklerinden ekip kaydırdık buraya ve bu şekilde kontrol altına alabildik. Burası gerçekten çok riskli ve poyrazın şiddetli estiği bir noktaydı, o nedenle böyle bir sıkıntı yaşandı. Bunun dışında kızılçam ormanı, yangına çok hassas. Onun için çok hızlı bir şekilde yangın ilerledi. Her cephede mücadele verdik, rüzgar sürekli yön değiştirdi. Biz bunların tamamını küresel ısınmaya bağlıyoruz. Normalde, Temmuz ayında bu kadar uzun süreli, 10 gün süren şiddetli poyraz olmazdı. Ama içinde bulunduğumuz son 3-5 yıldır gerçekten büyük sıkıntı yaşanıyor. Şiddetli bir poyraz ve bunun neticesinde nem düşüyor. Bu ısıyla birlikte ortam barut gibi oluyor. Normal şartlarda güney bölgesinin genel özelliği poyrazların Eylül ayında olmasıdır. Eylül ayında gece ve gündüz sıcaklığı farkı oluştuğu için toprakta nem oluşuyor. Yangınla mücadelede buna göre daha rahat yapılıyordu."

Yanan ormanlı bölgede yapılacak olan çalışmalarla ilgili de bilgi veren Gözükara, şöyle konuştu: "Bu sahayı en kısa zamanda, 2008 yılının sonu ile 2009'un Ocak, Şubat döneminde ağaçlandırılmasının tamamlanmasını hedefliyoruz. Bu sahalarda çalışma yaparken, yangına dayanıklı tampon bölge oluşturacağız. Özellikle yerleşim yerlerine yakın alanlarda yapraklı tür dediğimiz defne, harnup, zeytin ve incir ağaçlarını dikerek yerleşim yerleri ile orman arasında tampon bölge oluşturacağız. Parsellere ayırıp müdahale şartları oluşturacağız."

Gözükara, yangının çıkış sebebi ile ilgili bir soruya ise şöyle karşılık verdi: "Bir vatandaşın bahçesindeki otları yakmasından kaynaklanıyor. Biz onunla ilgili yasal işlemi yaptık, incelemelerimizi tamamladık. Bu konu hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na da suç duyurusunda bulunduk. Tabii kesin diyemiyoruz, bunun için suç üstü yapmak gerekir, ancak bizim tespitlerimiz bu yönde."

İHA
Yayın Tarihi : 24 Temmuz 2008 Perşembe 14:36:27


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?