5
Mayıs
2024
Pazar
MERSİN

Hatice teyzenin borç isyanı

Mersin'de 32 yıldır tek başına yaşayan ve çocuklarının kaderine terk ettiği kimsesiz kadın, biriken elektrik ve su faturası borçları nedeniyle zor günler yaşıyor. Kimsesiz kadın, eğer yaklaşık 25 bin TL'lik borcu ödeyemezse cezaevine girecek.

61 yaşındaki Hatice Gülşan'ın dramı, bundan yaklaşık 33 yıl önce eşinin ölümüyle başladı. 2'si kız toplam 5 çocuğu olan Gülşan, eşinin ölümünden 1 yıl sonra Mersin merkezde yer alan Siteler Mahallesi 5621 Sokak üzerindeki 14 nolu evde tek başına yaşamaya başladı. Hiçbir geliri olmayan ve çocuklarının verdiği ufak tefek yardımlarla hayata tutunmaya çalışan Hatice Gülşan'ın yalnızlığı daha da derinleşti ve bu durum tam 32 yıl sürdü. Çocukları tarafından da kaderine terk edilen yaşlı kadın, aradan geçen 32 yıllık zaman dilimini yoksunluklar ve zorluklar içinde geçirdi.

Aynı zamanda şeker hastası da olan Gülşan, sağlığı elverdiği sürece evlerde temizliğe giderek para kazanmaya başladı. Ancak hastalığı nüksedince evlere de temizliğe gidemez oldu. Parasızlık nedeniyle elektrik ve su faturalarını da ödemekte zorlanan Gülşan'ın evinde tam 10 yıldır elektrik yok, musluğundaysa yaklaşık 5 yıldır su akmıyor. Düz borudan kaçak su kullanarak, kendince sorunu çözmeye çalışan Gülşan, farklı tarihlerde tam 8 defa Mersin Su ve Kanalizasyon İşletmesi (MESKİ) Genel Müdürlüğü'ne bağlı ekipler tarafından kaçak su kullanıldığı yönünde tutanak tutularak, hakkında soruşturma başlatıldı. Hırsızlık suçlamasıyla mahkemeye çıkartılan Hatice Gülşan, çaresizlik nedeniyle böyle bir şey yaptığını ve çok zor durumda olduğunu mahkeme heyetine anlatarak, suçunu kabul etti. Mersin 1. Asliye Ceza Mahkemesi de TCK'nın 142. maddesine göre yaşlı kadına 4 Aralık 2008 tarihinde toplam 2 yıl 1 ay hapis cezası verdi.

Çaresizlik içinde olduğunu ve ne yapacağını bilmediğini anlatan Gülşan, kimsenin kendisine sahip çıkmadığını, komşularının maddi ve manevi desteğiyle ayakta kalmaya çalıştığını anlattı. Gülşan, hiçbir gelirinin olmadığını ve Mersin Valiliği bünyesindeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'na da müracaat etmesine karşın hiçbir sonuç alamadığını söyledi. Şu anda ne kadar borcu olduğunu bilmediğini, okuma-yazma bilmediği için de mahkeme ve avukatlar aracılığıyla kendisine gönderilen evraklara da bir anlam veremediğini dile getiren Gülşan, "Benim artık dayanacak gücüm kalmadı. Bu borcu nasıl ödeyeceğimi de bilmiyorum. Beni asarlar mı, yakalar mı bilmiyorum. Şu anda hakkımda verilen 2 yıllık bir mahkumiyet kararı var. Ne yapacağımı bilmiyorum" dedi.

61 yaşında olduğunu ve bu yaşından sonra gidip hiçbir yerde de çalışamayacağını, çalışmak istese bile gücünün olmadığını dile getiren Hatice Gülşan, akşam olduğunda komşularına ısınmak için gittiğini, evde su akmadığı için de yine komşulardan eve bidonlarla su taşıdığını dile getirdi. Gülşan, "Ben bu borcu ödeyemem, ödeyecek gücüm de yok. Devlet alıp beni götürecek, cezaevine atacak. Belki cezaevi bile buradan daha sıcaktır.

Ben evde donuyorum. Akşamları mum ışığında, battaniye altında ısınmaya çalışıyorum. Ben de bir insanım ve yetkililer Allah için benim bu borcu ödesinler, bana yardım etsinler. Ben bundan başka bir şey istemiyorum. Ben cezaevine girsem orada benim ölüm çıkar. O zaman devlet ne yapacak? Allah rızası için bu borcu ödesinler" diye konuştu.

Hatice Gülşan'ın komşusu Nedret Çınar da, kendi imkan ve olanakları ölçüsünde Gülşan'a yardımcı olmaya çalıştıklarını ancak bu durumun yeterli olmadığını anlatarak, yetkililerin duruma el koymasını istedi. Sorunun çözümü noktasında ilgili kurumlara başvurduklarını ancak hiçbir sonuç alamadıklarını ifade eden Çınar, Gülşan'ın 32 yıldan bu yana tek başına yaşadığını ve hiçbir devlet kurumunun kendisine sahip çıkmadığını söyledi. Hatice Gülşan'ın 2 yıl 6 aylık bir hapis cezası aldığını ve iyi hali göz önüne alınarak bu sürenin 2 yıl 1 aya indirildiğini hatırlatan Çınar, "Bu kadının hiçbir şeyi yok ve kendisi şeker hastası. Yetkililer bu duruma seyirci kalmamalı, devlet şefkat elini uzatmalı" ifadesini kullandı.
 

iha
Yayın Tarihi : 21 Şubat 2009 Cumartesi 15:20:13


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?