Mersin'de 100 metrekarelik işletmesinde 40 yıllık dikiş makinesiyle teknolojiye ayak direyip yaptığı işlere düşlerini, umut ve hayallerini dokuyan Satı Karakozak, yıllardır sandıkta bekleyen el emeği göz nuru işlere de yeniden hayat veriyor.

Henüz küçük yaşta nakış işlerine merak saran 49 yaşındaki Karakozak, aynı zamanda terzi olan annesine büyük bir hayranlık duyduğunu ve okuldan arta kalan zamanlarını da el işleriyle değerlendirdiğini anlattı.

İğne ve ipliği eline alıp önündeki kumaşı işlemeye başladığında farklı ve uçsuz bucaksız bir dünyaya doğru adım attığını hissettiğini dile getiren Karakozak, "O anda kendimi çok mutlu ve huzurlu hissediyorum. Gözlerimi kapattığımda desenler, motifler ardı ardına zihnimde canlanıyor. Kumaşa dökülen

kimi zaman umutlarım, kimi zaman düşlerim, kimi zaman da hayallerim oluyor. Kendi yöreme ait örf ve adetleri, yaşanmış hayat hikayelerini de yine kendime has üslubumla motifler arasıcılığıyla dile getirmeye çalışıyorum" dedi.

Kendisinin astım hastası olduğunu ve zaman zaman nefes almakta zorlandığını dile getiren Karakozak, bu nedenle de eşinin çalışmasını istemediğini ancak her şeye rağmen iplik ve kumaşların arasında edata hayat bulduğunu ve kendisini daha iyi hissettiğini vurguladı. Sağlık sorunları nedeniyle eşinin bu işi yapmasına karşı çıktığını ve durumunun daha da kötüleşebileceği endişesi taşıdığını anlatan Karakozak, "Eşim, hırsım ve azmimin yanında kararlılığım karşısında geri adım atmak zorunda kaldı. Kendimi

geliştirmek için Halk Eğitim Merkezi'nde açılan çeşitli kurslara katıldım. Hem teoride, hem de pratikte kendimi geliştirdim" diye konuştu.

25 yıllık evli olduğunu ve bu evliliğinden de 2 çocuğu olduğu bilgisini de veren Karakozak, yeni eşinin tüm karşı çıkmasına rağmen, Bahçelievler Mahallesi 18. Cadde üzerinde yer alan ve tamamen kendi çabalarıyla açmış olduğu; 'Engür Çeyiz' adlı işletmesinde yapmış olduğu çalışmaları paylaşma fırsatı bulduğunu kaydetti. Annesinden kalma 1960 model Singer marka dikiş makinesiyle yatak ve masa örtüleri, oda takımları, pike, yorgan ve çeşitli el işleri çalışmalarında bulunduğunu belirten Satı Karakozak, bunu

yaparken de en büyük destekçisinin 18 yaşındaki kızı Ezgi Karakozak olduğu bilgisini de verdi.

Sadece bir yorgan hazırlamak için günlerce uğraştığını, yaklaşık 40 parçadan oluşan yorganı yaparken de kendini mutlu hissettiğini ve işin sonunda da ortaya çıkan çalışmaya baktığında tüm yorgunluğunu unuttuğunu ifade eden Karakozak, bazen kadınlar yıllarca evlerinin bir kenarında duran sandıklarındaki el emeği göz nuru çalışmalarını getirip kendisine gösterdiğini söyledi. Karakozak, konuşmasını şöyle sürdürdü; "Onlarla oturup ne yapabileceğimizi konuşuyoruz. Onlar bana ne istediklerini anlatıyor, bende

hayal gücümü kullanıp onlara istediklerini sunuyorum. Mesela masa örtüsü farklı bir düzenlemeyle yatak örtüsü olabiliyor. Ya da bin bir zahmetle yapılan el işleri, bir yorganın ya da bir yatak örtüsünün motifi olabiliyor."