Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Türkiye ve Suriye'nin bulundukları bölgenin istikrarı ve barışı için kilit noktada yer aldığını ifade ederek, bu nedenle her iki ülkenin bölgede oyuncu değil, oyunu belirleyen olması gerektiğini söyledi.

MTSO tarafından Suriye'nin başkenti Şam'da organize edilen 'Mersin Tanıtım Günleri' kapsamında Türkiye-Suriye İş Forumu düzenlendi. Forumda konuşan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, gözden uzak olanın gönülden de uzak olacağının altını çizdi. Türkiye ile Suriye arasındaki ziyaretlerin karşılıklı olarak arttırılması gerektiğini vurgulayan Aşut, bunun yanında sanatçıların daha sık gidip gelmesi ile birlikte daha çok spor müsabakaları organize edilerek, üniversitelerin öğrenci programlarını

artırılması, gençlerin birbirini tanıması ve teknolojik iş birlikteliklerinin de üst noktaya taşınması gerektiğini kaydetti. Şerafettin Aşut, "İnsan, tanımadığına düşman olur. Farklılıklarımız değil, sayısız benzerliklerimiz dostluğumuz daha da pekiştirecektir. Dünya üzerinde kültürü birbirine bu kadar benzeyen iki komşu ülke göremezsiniz. Aynı müziği dinliyor, aynı yemeklerden hoşlanıyor, aynı şeylere gülüyor ve aynı şeylere hüzünleniyoruz" dedi.

Kaderin Türkiye ve Suriye'ye bulundukları coğrafyada ortak bir rol biçtiğini kaydeden Aşut, her iki ülkenin de bölgenin istikrarı ve barışı için kilit noktada yer aldığını ifade etti. Aşut, "Dertlerimiz gibi çarelerimiz de ortak. Bunun için el ele verip, bu ortak hedefe birlikte yürümeliyiz. Çünkü birlikten kuvvet doğar. Suriye ve Türkiye arasındaki ilişki başka komşu ülkelerle karıştırılmamalıdır. Suriye'nin acısı bizim de acımızdır. Mersin'de rüzgar esse, Şam'daki kardeşlerimiz de üşür. Bizler, ortak bir kültürü yüzlerce yıldır ilmek ilmek dokumuşuz. Ne kadar uzak kalsak da her şey aslına döner. Et tırnaktan ayrılır mı?" diye konuştu.

"İPEK YOLU ÜZERİNDE BULUNAN KENTLER UYKUDAN UYANIYOR"

Suriyeli işadamlarına ortak hedefe hep birlikte, güçlü adımlarla yürüme çağrısında bulunan Şerafettin Aşut, başta bilim, eğitim ve ticaret olmak üzere her alanda iki ülkenin birbirine destek olması gerektiğini kaydetti. "Birbirimize inanır ve güvenirsek hiçbir engelin önümüzde duramayacağına inanıyorum" diyen Aşut, şu anda Türkiye ile Suriye arasındaki toplam ticaret hacminin 2 milyar dolar olduğunu ancak söz konusu rakamı yeterli görmediklerini, bilim ve teknoloji alanında olduğu gibi eğitim, sanat,

turizmde de yapılacak çok işin olduğuna işaret etti. Altyapı projeleri, sulama, içme suyu, liman ve havaalanı rehabilitasyonları, enerji projeleri ve inat, tarım, gıda gibi birçok konuda karşılıklı işbirliğine varılabileceğini ifade eden Aşut, her alanda geç kalınmadan yeni stratejiler oluşturulması ve artık kaybedilecek zamanın da olmadığını söyledi. Yaşanan global krize rağmen Türkiye ile Suriye arasındaki ticaretin artarak devam ettiğini anlatan Aşut, Suriye'nin dünyayla daha entegre olabilmek için

yatırım reformlarını takdirle takip ettiklerini, tüm bu gelişmelerin her iki ülkenin yatırımcılarının da önünü açacağını kaydetti. Aşut, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Suriye, bizim için sadece sınırlarıyla kısıtlı değil, aynı zamanda da Arap dünyasının giriş kapısıdır. Arap dünyasında büyük bir saygınlığı olan Suriye ile yapağımız işbirliği, doğrudan bölgenin refahını ve gelişmesini etkileyecektir. Dünya hızla gelişiyor ve değişiyor. Siyaset ve ticaret de bundan etkileniyor. Coğrafi keşiflerden bu yana para ve ticaret, Atlantik üzerindeydi. Fakat duvarların yıkılması, soğuk savaşın sona ermesiyle birlikte Asya hızla toparlanmaya başladı. Bugün yaşanan ekonomik kriz

de para ve ticaret hattının yer değiştirmesinden kaynaklanıyor. Asya hızla yükseliyor. Asya ülkeleri ilk defa Batı'yı yakalayıp, geçmeyi başardı. Dengeler de hızla değişiyor. Tarihi İpek Yolu yeniden canlanıyor ve İpek Yolu üzerindeki kentler adeta uykudan uyanıyor ve yükselişe geçiyor. Şam, Laskiye, Homs, Mersin uyutuldukları uykudan uyanıyor."

"TÜRKİYE VE SURİYE BİR ARAYA GELİRSE BÜYÜK BİR GÜÇ OLUR"

Artık Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada oyuncu değil, oyunu belirleyen olması gerektiğini vurgulayan Aşut, Suriye ve Türkiye'nin kendine has potansiyel zenginlikleri olan ülkeler olarak öne çıktığını, bir araya gelmeleri halinde de çok büyük bir güç oluşturabileceklerini söyledi. En büyük avantajın iki toplumun da birbirini aynı ailenin fertleri gibi görmesi olduğuna dikkat çeken Aşut, ülkelerarası ilişkilere karşılıklı çıkarlar olduğu gibi ülkelerarasında ebedi dostluklar ve ebedi düşmanlıklar olmadığı

yönündeki kuralları Suriye ve Türkiye'nin bozduğunu dile getirdi. Aşut, "Bizler, iki kardeş ülke olarak asla çıkarlarımızı ön planda tutamayız. Kardeşler arasında çıkar olmaz, dayanışma olur. Kardeşler arasında çıkar olmaz paylaşma olur, samimiyet ve sevgi olur. Biz Türkiye olarak, özellikle Mersinli kardeşleriniz olarak Suriyeli kardeşlerimize gönlümüzü, yüreğimizi açtık. Sizlerde de o samimiyeti ve sevgiyi derinden hissediyoruz. Daha zengin, daha huzurlu, daha güçlü bir Türkiye ve Suriye için haydi el ele diyorum" dedi.

İHA

Yayın Tarihi : 24 Şubat 2010 Çarşamba 18:26:00

Güncelleme :24 Şubat 2010 Çarşamba 18:34:40