Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Mersin Şubesi Başkanı Günsel Bozkurt, bugün gelinen noktada Türkiye'de kadınların hala siyasetin öznesi haline gelemediğini ifade ederek, "Evin mutfağı gibi siyasetin mutfağı da kadınlara sonuna kadar açık ancak karar alma mekanizmalarında kadınlara hala yer verilmiyor" dedi.

Mersin Gazeteciler Cemiyeti (MGC) Basın Merkezi'nde; 'Dünya Kadınlar Günü' nedeniyle açıklamalarda bulunan Günsel Bozkurt, 1 yıllık zaman diliminin ardından bu anlamlı günün 100. yılını kutlayacaklarına dikkat çekti. 8 Mart'ın bir 'bayram günü' olarak kutlanabilmesinin mümkün olmadığının altını çizen Bozkurt, kadını ve erkeğiyle bir milleti ayakta tutacak yegane gücün bağımsızlık olduğunu ancak bugün bir bağımsızlıktan söz edilemeyeceğini ileri sürdü.

Bozkurt, dünya ölçeğinde yaşanan ve Türkiye'yi de etkileyen ekonomik krizin bedelini, kadınların en ağır biçimde ödediğini söyledi. Krizle birlikte fabrika ve işletmelerin ardı ardına kapandığını, işsizliğin ise her geçen gün arttığını anlatan Bozkurt, Türk halkı arasında var olan dayanışma duygusunun krizin bütün boyutlarının görülmesini engellediğini savundu. Yoksulluğun kadınlaştığını kaydeden Bozkurt, kadınların erzak girmeyen evlerde; aş üretmeye, yakacak alamayan evlerde de ocaklarını yakmaya çalıştığını anlattı.

Türkiye'de 8 yıllık eğitimin zorunlu olmasına karşın bugün kadın nüfusunun yüzde 20'lik bir bölümünün okuma-yazma bilmediğini belirten Günsel Bozkurt, çocuk işçiliğinin ve çocuk evlilikleri nedeniyle kadınların hala bir kazanç kapısı olarak görüldüğünü, eğitim hakkından da yoksun bırakıldığını ileri sürdü. Bozkurt, "Bu durum kadınların iş gücüne katılımını da etkilemektedir ve içinde bulunduğumuz yıllarda yapılan araştırmalar, kadınların iş gücüne güvenceli katılımının giderek daha da gerildiğini ortaya koymaktadır" dedi.

Kadınların siyasetten uzak tutulduğunu iddia eden Bozkurt, bugünkü siyasi tabloda da kadınların hala siyasetin öznesi konumuna gelemediğinin altını çizerek, evin mutfağı gibi siyasi partilerin mutfağının da kadınlara sonuna kadar açık olmasına karşın, karar alma mekanizmalarında kadınlara yer verilmediğini vurguladı.

Bozkurt, TBMM'deki kadınların temsil oranının yüzde 9.1 iken, yerel yönetimlerdeki kadınların oranının da sadece yüzde 1.1 olduğuna dikkat çekti. Bozkurt, "Sistem, kadınlara bir vitrin malzemesi gibi davranmaya devam ediyor. Oysa kadınlar, yaşamın içinde parlak camların arkasında oturmuyorlar. Onlar narin omuzlarıyla, hayatın bütün yükünü taşımaya, ailenin ve toplumun ağır işçisi olmaya devam ediyorlar" diye konuştu. Kadınların her türlü şiddetin mağduru olduğunu dile getiren Bozkurt, işsizliğin ve yoksulluğun kendi başına bir şiddet türü olduğunu, bunun yanında da kadınların fiziki ve psikolojik şiddete maruz kaldığını anlattı.

Şiddetin önlenmesi için yasayla elde edilen kazanımların yeterli olmadığının altını çizen Bozkurt, söz konusu kazanımların hükümet politikalarıyla toplumsal yaşama yansıtılması ve içselleştirilmesinin şart olduğunu söyledi.

iha

Yayın Tarihi : 9 Mart 2009 Pazartesi 16:07:57