3
Mayıs
2024
Cuma
MERSİN

Kınacı'dan TCK ve fotoğraf dersi

National Geographic Dergisi'nin 2006 yılında düzenlediği fotoğraf yarışmasında "İnsan" kategorisinde dünya birinciliği elde eden ve engelli kişilerin fotoğraflarını çekip montajlayarak internette kullandığı iddiasıyla tutuklandıktan 52 gün sonra serbest kalan eski Anamur İlçe Sağlık Grup Başkanı Dr. Erdal Kınacı, yaşadıklarını bir travma olarak değerlendirerek, fotoğraf çalışmalarına devam etme isteği taşıdığını ancak bunun için de biraz zamana ihtiyacı olduğunu, bunun da bir dinlenme süreci olarak görülmesi gerektiğini kaydetti. 

Engelli kişilerin fotoğraflarını, fotomontaj tekniğiyle başka fotoğraflara dahil ettiği iddiasıyla yargılanan ve 52 gün boyunca cezaevinde kalan fotoğraf sanatçısı Erdal Kınacı, çıkartıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Kınacı, cezaevinden çıktıktan sonra ilk defa fotoğrafla ilgili bir etkinliğe katıldı. Mersin Fotoğraf Derneği (MFD) tarafından düzenlenen; 'Fotoğraf ve TCK' adlı bir sunuma konuşmacı olarak katılan Kınacı, burada Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) fotoğrafla ilgili yer alan madde ve fıkralara ilişkin açıklamalarda bulunarak, fotoğraf tutkunlarına uyarılarda bulundu. 

TCK'nın 136. maddesine dikkat çeken Kınacı, söz konusu maddede kişisel verilerin izinsiz olarak kaydedilmesinin yani fotoğrafın yayınlanıp-yayınlanmamasının hiç önemli olmadığını, asıl önemli olanın da fotoğrafın kaydedilmesi olduğunu, bunun da izinsiz bir şekilde yapılması durumunda cezasının 1 yıldan 4'yıla kadar hapis cezası olduğunu söyledi. 

Kınacı, sunumunda kendisini cezaevine götüren süreci de anlatırken, 'Girgeç Pansiyonlar' ile 'Engelsiz Yaşam' projelerinin bir birinden farklı projeler olduğunu
ve 2 ayrı internet sitesinde, kendisinin dışında bu konuyla ilgili çektiği fotoğrafların birleştirilerek yayınlandığını belirtti. Fotoğraflarını çektiği 11 kişinin kendisinden şikayetçi olduğunu hatırlatan Kınacı, 52 gün sonra çıktığı mahkemede kendini savunma fırsatı bulabildiğini ve burada elindeki en önemli kanıtın da fotoğraflarını çektiği kişilerle yapmış olduğu 'model sözleşmesi' olduğunu vurguladı. 

Kınacı, fotoğraf sanatçılarına, özellikle portre fotoğraf çekiyorlarsa mutlaka ama mutlaka 'model sözleşmesi' imzalatmaları gerektiğini söyledi. Erdal Kınacı, sunumunu, çektiği bazı fotoğraflardan oluşan gösteriyle noktaladı. 

Etkinlik sonrasında İHA'nın sorularını yanıtlayan Kınacı, yaşadığı sürecin fotoğraf sanatıyla olan ilişkisini olumsuz etkilediğini belirtirken, tüm bu yaşanılanları 'travma' olarak değerlendirdi. 

Erdal Kınacı, söz konusu süreçle birlikte hem kendisinin, hem de ailesinin oldukça zor günler geçirdiğinin altını çizerek, fotoğraf yüzünden yargılanmanın ve cezaevine girmenin insana kendisini kötü hissettirdiğini söyledi. Geçmiş günleri hatırladıkça tüylerinin diken diken olduğunu dile getiren Kınacı, "Ama bu süreç öyle ya da böyle yaşandı ve hala da bitmiş değil. Ancak bunun mutlu bir şekilde biteceğini umuyorum. Adalet iyi bir şey ve hepimiz için de gerekli" dedi. Yaşanılan sürecin, fotoğraf sanatını olumsuz etkilemesini istemediğini kaydeden Kınacı, fotoğraf çalışmalarına devam etme isteği taşıdığını ancak bunun için de biraz zamana ihtiyacı olduğunu, bunun da bir dinlenme süreci olarak görülmesi gerektiğini belirtti. 

Kınacı, dava sürecinden bu yana eline hiç fotoğraf makinesini almadığını da ifade ederek, bir internet sitesinde yer alan ve; 'veda yazısı' olarak yorumlanan makalesine ilişkin açıklamalarda bulundu. Kınacı, "Aslında o makale, bir veda yazısı değildi, aksine üstü kapalı bir şekilde fotoğrafseverler için yapılmış uyarıydı. Bu yazıyı da tutuklanmadan bir gün önce kaleme almıştım. Orada arkadaşlara; 'Dikkatli olun. Fotoğraf çok da masum bir şey değildir' mesajı vermeye çalıştım. Ama arkadaşların bir kısmı bunu bir 'veda yazısı' olarak algıladı, hayır bu değil. Yani en azından veda etmiş değilim" diye konuştu. 

Erdal Kınacı, "Bu aşamadan sonra portre fotoğraf çekmeye devam edecek misiniz?" şeklindeki soruya da şu yanıtı verdi; "Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır ve mutlaka portre konusunda çok başarılı insanlar var. Ama ben çiçek, böcek, manzara gibi fotoğraflardan çok fazla hoşlanmıyorum ve çekemiyorum da. Yani kendimi başarılı hissettiğim konu insan. Bundan sonra 'Girgeç Pansiyon' gibi zorlayıcı ve bir takım tehlikelerle dolu fotoğraflar çeker miyim? İşte bundan pek de emin değilim. Ama insan odaklı fotoğraf çekmeye devam edeceğim kesin." 

Yaşadıklarının, diğer fotoğraf sanatçıları üzerinde korku yarattığı şeklindeki görüşlerin de abartıldığını kaydeden Kınacı, bunun yanında fotoğraf çalışması yapanların da dikkatli olması gerektiği konusunda uyarılarda bulundu. Kınacı, konunun artık karikatürlere yansıdığını, özellikle köhne binaların olduğu, halkın yoksulluk içinde yaşadığı mahallelerde, "Kaçın, amatör fotoğrafçılar geliyor. Fotoğrafınızı çekecekler" şeklinde karikatürler yapıldığını belirtti. Dijital fotoğrafların kullanılması ve yaygınlaşmasıyla birlikte hemen hemen herkesin fotoğraf çekmeye başladığına işaret eden Kınacı, bu durumun doğal bir sonucu olarak da bir takım yasal düzenlemelerin yapılmasının kaçınılmaz olduğunu savundu. Kınacı, fotoğraf çeken insanın da yapmış olduğu çalışmayı; halka açık bir yerde veya medyayla paylaşıyorsa dikkatli olmasını gerektiğini vurguladı. 

Kınacı, her çekilen görüntünün yayınlanmasıyla birlikte bu işin sonunun gelmeyeceğini ifade ederek, kendisinin de fotoğrafla uğraşan biri olmasına rağmen, birinin uygunsuz bir halde fotoğrafını çekmesinden rahatsız olacağını ve bunun da yayınlanmasını asla istemeyeceğini söyledi. Kınacı, fotoğraf çeken insanların, ilgilenmiş oldukları uğraşının çok da masum bir şey olmadığının farkına varması gerektiğini de sözlerine ekledi.

ERDAL KINACI HAKKINDA 

25 yıldan bu yana fotoğraf sanatıyla uğraşan Erdal Kınacı'nın, bugün fotoğraf dalında 40'tan fazla ulusal ödülü bulunuyor. National Geographic Dergisi'nin düzenlemiş olduğu uluslararası yarışmada; 'insan' kategorisinde 2006 yılı dünya birinciliğini kazanan Kınacı, 2007 yılında ise yine National Geographic Dergisinde 'foto öykü' dalında Türkiye birincisi oldu. Kınacı'nın, Türkiye'de yaşayan engellilerin daha iyi koşullarda yaşamasına yönelik bilinç ve gündem oluşturmak amacıyla gerçekleştirdiği 'Engelsiz Yaşam İçin Fotoğraflar Projesi', 2007 yılında Ankara, İzmir ve Aydın illerinde sergilenirken, Türkiye'nin pek çok ilinde gösteri şeklinde sunuldu. Bu da; engelsiz yaşam konusunda yapılan pek çok çalışma ve yardım organizasyonuna ilham kaynağı oldu. Erdal Kınacı'nın son projelerinden olan 'Girgeç Pansiyonlar', hayat kadınlarının yaşadıkları drama kamuoyunun dikkatini çekmek amacı ile gerçekleştirildi. 18 yıldan bu yana Mersin'in Anamur ilçesinde; İlçe Sağlık Grup Başkanı olarak görev yapan Dr. Erdal Kınacı, engelli kişilerin fotoğraflarını çekip, montajlayarak kullandığı gerekçesiyle hakkında açılan dava nedeniyle tutuklandı ve 52 gün boyunca Silifke Cezaevi'nde tutuklu kaldı. Anamur Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci duruşmasına, "cinsel davranışlarla kişinin vücut dokunulmazlığını, özel hayatın gizliliğini ihlal etme, görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanma, görevi kapsamına girmeyen ve yetkili olmadığı bir işi yapabileceği veya yaptırabileceği kanaatini uyandırarak yarar sağlama" suçlarından yargılanan Kınacı, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Dava 16 Ekim 2008 tarihinde yeniden görülecek.

İHA
Yayın Tarihi : 20 Eylül 2008 Cumartesi 16:22:06


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?