Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı Hürrem Tulga, ülke olarak ekonomide işin kolayına kaçtıklarını ve üretimi unuttuklarını vurgulayarak bunun doğal bir sonucu olarak da ekonominin 2000 yılında duvara tosladığını söyledi.

Mersin Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği (MESOB) ile KKTC Esnaf ve Zanaatkarlar Odası arasında, 'Mesleki ve Ticareti İşbirliği Protokolü' imzalandı. Girne Aca Pulco Otel'de gerçekleştirilen protokol törenine; KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, KKTC Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sonay Adem, Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, KKTC Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı Hürrem Tulga, MESOB Yönetim Kurulu Başkanı Talat Dinçer ve çok sayıda davetli katıldı.

Törende konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs Türk tarihinde esnafın yerinin bütün ekonomik faaliyetlerin üzerinde olduğuna dikkat çekerek bu noktada ayakta durabilmesi için esnafın desteklenmesine önem verdiklerini söyledi. Talat, esnafın desteklenmemesi durumunda gelecekteki büyük yatırımların da gerçekleşmeyeceğini ifade ederek bu konuda bazı sorun ve sıkıntıların yaşandığını, ancak bunların da en kısa sürede aşılarak esnafa gereken desteğin verileceğine inandığını kaydetti. Mersin ile imzalanan protokolün, aynı zamanda da KKTC'ye önemli yatırımların yapılmasının da önünü açacağını savunan Talat, ülke ekonomisinin önünde en büyük engel olan izolasyonların kaldırılması ve Kıbrıs sorunun nihai çözüme kavuşturulmasının da beklentileri arasında yer aldığını dile getirdi.

KKTC Çalışma Bakanı Sonay Adem de global ekonomik krize dikkat çekerek bugün gelinen noktada dünyadaki bütün ekonomilerin zora girdiğini, bununla birlikte mali piyasaların da darmadağın olduğunu vurguladı.

Mersin'i KKTC'nin dışa açılan kapısı olarak yorumlayan Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, KKTC ile Mersin arasında son 2 yılda gerçekleştirilen ithalat ve ihracatla ilgili rakamsal bilgiler verdi. Vali Aksoy, "İmzalanan protokolün sadece resmi görüşmelerle sınırlı kalmayacağına ve bunun da ötesinde ikili ilişkileri geliştireceğine inanıyorum. Ortak üretim yapabilme ve belirli üretimleri burada ya da Mersin'de yapıldığı taktirde, hangi tarafın ne kadar buna katkı sağlayabileceği ve ortaya çıkan ürünlerin üçüncü ülkelere pazarlanabileceği gibi çeşitli alternatifleri bu işbirliği çerçevesinde değerlendirmelerinde yarar görüyorum. Bu işbirliği protokolü ile bu ve buna benzer çalışmaların bundan sonraki süreçte gerçekleştirilmesine önemli katkı sağlayacaktır Biz valilik olarak bu işbirliğinin gelişmesine destek vermeye devam edeceğiz" diye konuştu.

KKTC Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı Hürrem Tulga ise 1974'ten sonraki süreçte bir arada toplu olarak yaşamaya başlayan Kıbrıs Türklerinin ekonomiyi de yakalamaya çalıştığını vurgulayarak, "Ancak ne yazık ki arkadaşlarım işin kolayına kaçtı. Üretimi ve katma değeri önemsemedik. Bunun yerine büyük ölçüde hizmet, ticaret, bankacılık gibi sektörlerle birlikte üniversiteler üzerinden bir kalkınma ve bavul ticareti öngördük. Bunlar üzerinde kalkınmayı planladık. Bu süreçte de katma değer ve üretim gibi konuları neredeyse hiç ağzımıza dahi almadık. Her seçim döneminde 4 bin 5 bin kişi istihdam ederek sorun çözmeye çalıştık. Ama bunun sonucunda maalesef 2000 yılında ekonomi duvara tosladı" dedi.

MESOB Yönetim Kurulu Başkanı Talat Dinçer de KKTC'li esnaf ve zanaatkarlarının yaşadığı sorunların, Türkiye'deki esnaf ve sanatkarlarından farklı olmadığını kaydetti. Talat Dinçer, KKTC ekonomisinin yoluna girmesi noktasında en önemli engelin Kıbrıs sorununun bir an önce çözüme kavuşturulamaması olduğuna işaret etti. Dinçer, yapısal ve ekonomik reformların başarıya ulaşmasının da siyasi reformların kararlılıkla sürdürülmesine bağlı olduğunun altını çizdi.

Global ekonomik krizle birlikte yaşanılan darboğaza dikkat çeken Dinçer, krizin aşılması için Anavatan ile Yavru Vatan'ın el ele vermesi gerektiğini ifade ederek imzalanan 'Mesleki ve Ticari İşbirliği Protokolü'nün önemli bir misyon üstleneceğini söyledi. Talat Dinçer, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Protokolle karşılıklı ilişkilerimizi daha da güçlendirerek alınan kararları hayata geçirme arzusunda olduğumuzu belirtmek isterim. Küresel ekonomik krizin ülkelerimiz ekonomisine vermiş olduğu zararı en az seviyede atlatabilmek için acil ve kalıcı önlemler almak durumundayız. Ülkelerimizin demokratikleşme süreci AB süreci için değil, Türk halkının çıkarları ve erdemli bir gelecek için gereklidir."

Dinçer, Mersinli esnaf ve sanatkarların KKTC'de yatırım yapması konusunda bürokratik engellerin kaldırılması gerektiğini de sözlerine ekledi.

İHA

Yayın Tarihi : 29 Ekim 2008 Çarşamba 07:50:39