3
Mayıs
2024
Cuma
MERSİN

Krizin Türkiye'ye yansımaları

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Şerafettin Aşut, işletmelerin finans ihtiyacının karşılanmaması durumunda Türkiye'de kaos yaşanacağını söyleyerek, günü kurtarma adına değil, ekonominin canlı tutulması amacıyla önlem alınmasını önerdi. Aşut, işletmelerin ve toplumun moral seviyesinin yüksek tutulması halinde durgunluğun da yerini hareketliliğe bırakacağını savundu.

Global krizin dünya gündemini yakından ilgilendirdiğine dikkat çeken Aşut, Amerika'dan Avrupa Birliği (AB) ülkeleriyle birlikte Asya'ya kadar tüm hükümetlerin küresel krizden kurtulmak için çeşitli ekonomik önlemler aldığını hatırlattı. Aşut, dünya devi finans kuruluşlarının kurtarıldığını, bunun yanında KOBİ'lere destek paketleri açıklanarak, piyasaları canlandıracak vergisel önlemler alındığına dikkat çekti.

Bu noktada AK Parti Hükümeti'nin çeşitli önlemler almak için uzun bir süredir çalıştığını söyleyen Aşut, "Öncelikle hepimizin hatırlayacağı gibi banka mevduatına verilecek garantinin artırılması için hükümet yetki almıştı. Ancak aldığı yetkiyi henüz kullanmadı. Ardından IMF ile yeni bir ekonomik paket üzerinden görüşmeler sürdürülüyor. Ancak henüz bir paket ortaya çıkmadı. İçinde bulunduğumuz sürece belirsizliğin hakim olması, her kesimi bekleyişe itti. Bu da doğal olarak piyasalarda durgunluğa neden oldu" dedi.

Hükümetin piyasaları rahatlatmaya yönelik almayı düşündüğü önlemlerin belirginleşmeye başladığına işaret eden Şerafettin Aşut, zora düşen şirketlerin içinde bulundukları durumdan kurtulmak amacıyla bir başka şirketle yapacakları birleşmelerle birlikte, varlık satışı yapacak olan şirketlere de yine vergi istisnasının yanında yerli ürün alımı için talep edilen tüketicinin de kredi faizlerinin bir kısmının Hazine tarafından karşılanması gibi konuların yer alacağının belirtildiğini vurguladı.

Aşut, söz konusu önlemler arasında; tüketimi artırmaya yönelik KDV indirimi, yurt dışı finansman olanaklarında vergi yüzünün azaltılması, işten çıkarmaların önlenmesi ve bu duruma ek olarak istihdamın artırılması noktasında istihdamın teşvik edilmesi, bankaların kullanılabilir kaynaklarının artırılması amacıyla zorunlu karşılık oranlarının azaltılması, uzun vadeli mevduatta stopajın düşürülmesi, KOBİ'lere yönelik ihracata ve yatırıma yönelik yeni finansman olanakları yaratılması konusunun da düşünüldüğünü dile getirdi. Aşut, "Türkiye'de 2001 krizi sonrasında alınan önlemlerle; finans sektörü güçlü bir yapıya sahip durumdadır. Finans sektörü ekonominin bel kemiğidir. İşletmelerin finansman ihtiyaçları, nakdi, gayri nakdi kredileri talepleri karşılanamazsa piyasalarda kaos yaşanmaya başlar. Dolayısıyla öncelikli olarak finans sektörünün, reel sektörün finansman ihtiyacını karşılamaktan imtina etmemesi gerekmektedir. Hükümetin almayı düşündüğü önlemler, iş dünyasının sürekli dile getirdiği konulardır" diye
konuştu.
Alınacak olan söz konusu önlemlerin günü kurtarma adına değil, ekonominin canlı tutulması, ulusal rekabet avantajlarının artırılması için alınması önerisinde bulunan Aşut, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Ama öncelikle durgunluğu önlemek ve piyasalara moral vermesi açısından bu önlemlerin vakit geçirmeden alınması yerinde olacaktır. İşletmelerin ve toplumun moral seviyesi yüksek tutuldukça, durgunluk da yerini hareketliliğe bırakacaktır."

İHA
Yayın Tarihi : 10 Aralık 2008 Çarşamba 12:50:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?