Mersin Kız Teknik ve Meslek Lisesi'nde 9. sınıfta okurken, 3 dersten kalan ve 'Ortalama Yükseltme Sınavı'ndan da başarılı olamayan genç kız, yeni dönemdeki kayıt yenileme işlemleri esnasında yapılan hatayla birlikte 10. sınıfa alındı. Ancak yanlış 45 gün sonra 'e-okul sistemi' ile ortaya çıktı ve lise öğrencisinin yeniden 9. sınıfa dönmesi istendi.

5 yaşından bu yana kuaför olmak istediğini dile getiren 15 yaşındaki Kübra Günay, söz konusu hayalini gerçekleştirmek için 2008-2009 eğitim-öğretim Yılı'nda Mersin Kız Teknik ve Meslek Lisesi'ne kayıt yaptırdı. Ancak okuldaki ilk yılı istediği gibi geçmedi ve 3 dersten kaldı.

Sınıfını geçebilmek için girdiği Ortalama Yükseltme Sınavı'nda da başarısız olan Günay, sınıfını öğrenmek için gittiği Müdür Yardımcısı Hatice D.'nin odasında sınıfını geçtiğini öğrenince büyük sevinç yaşadı. Günay, daha sonra rehber öğretmeninin yardımıyla Güzellik ve Saç Bakımı Bölümü'ne geçerek, burada diğer arkadaşlarıyla birlikte derslere katılmaya başladı. Ancak aradan geçen yaklaşık 45 gün sonra okul yönetiminin yaptığı hata; 'e-okul sistemi' ile ortaya çıktı.

"ARTIK BU SAATTEN SONRA OKUMAK İSTEMİYORUM"

Günay'ın 10. sınıfta değil, 9. sınıfta okuması gerektiği okul yönetimi tarafından önce kendisine, ardından da telefonla ailesine iletildi. Kararın kendisine iletildiğinde o anda okul hayatının bittiğini düşündüğünü anlatan Kübra Günay, "O anda kararımı verdim ve asla 9. sınıfı yeniden okumayacağım diye. Sonuçta arkadaşlarım beyaz önlüklerini giyip, atölye derslerine katılırken ben onlara boynu bükük bakamazdım. Okulun başında bu durumu öğrenseydim, her şey çok daha farklı olabilirdi. Kendimi kısa sürede toparlayıp, okula adapte olabilirdim. Ancak artık bu saatten sonra okumak istemiyorum. Hem yeniden 9. sınıfı okumak, hem de arkadaşlarımı bir üst sınıfta görmek bana çok ağır gelir" dedi.

Kuaförlüğün çocuk hayali olduğunu ve 5 yaşından bu yana söz konusu hayalle yaşadığını kaydeden Günay, bundan sonrası için ne yapacağını da zamanın göstereceğini ancak sorunun aşılması ve yeniden 10. sınıfa devam etmesine izin verilmesi halinde de okula devam edebileceğini, aksi takdirde okumayı düşünmediğini de sözlerine ekledi.

Baba Mustafa Günay ise, yapmış olduğu telefon görüşmesinin ardından okula gidip, idarecilerle görüştüğünü vurguladı. Günay, yaşananlar karşısında büyük öfke duyduğunu ifade eden, "Kızımın 10. sınıfta değil, 9. sınıfta göründüğünü bana anlattıklarında o an, başımdan aşağıya kaynar sular döküldü adeta. Kimle görüşsem sonuç alamadım. Okul Müdürü, 'Bu sizin kızınızın suçu. Sınıfta kaldığını biliyordu. Neden 10. sınıfın derslerine girdi' ifadesini kullandı. Kendince haklı olabilir ama okulun kendi

kayıtlarında kızımın 10. sınıfa geçtiği görülüyor ve bu yanlış hadi çok çok 10 gün olur. Ama aradan 45 gün geçmiş ve bana çıkıp; 'Kızınız sınıfta kaldı' deniliyor" diye konuştu.

"EĞER HATA BAKANLIĞINSA BENİM KIZIMIN SUÇU NE?"

Okul yönetiminin kendisine bugüne kadar yapmış oldukları masrafları karşılayıp, zararlarını tanzim edebileceklerini yönünde bir talep geldiğini belirten Günay, kendisinin para pul peşinde olmadığını ve ortaya kızının geleceğinin söz konusu olduğuna dikkat çekti. Kızının, 10. sınıfa geçmesiyle çok değiştiğini ve dersleriyle daha çok ilgilenip, okulda başarılı olmaya başladığını dile getiren Mustafa Günay, okul idaresinin konuyla ilgili olarak hiçbir şey yapamayacaklarını kendisine aktardığını

vurgulayarak, "Her ağzını açan topu Milli Eğitim Bakanlığı'na atıyordu. Eğer suç bakanlıktaysa, benim kızımın ne suçu var? Bu olayın peşini bırakmayacağım. Ankara'ya kadar gideceğim. Ne gerekiyorsa yapacağım ve gerekirse konuyu yargıya da taşıyacağım" dedi.

"TEK İSTEĞİM; KIZIMIN HAYALLERİNİN PEŞİNDEN KOŞMASI"

Anne Kısmet Günay da, okuldan gelen telefonla birlikte adeta yıkıldığını ve kızının geleceğiyle ilgili endişe duymaya başladığını ifade ederek, kızının o gün kendisini odaya kapattığını ve saatlerce dışarıya çıkmayarak gözyaşlarına boğulduğunu anlattı. Kızına her ne kadar moral vermeye çalışsa da herhangi bir sonuç alamadığını dile getiren Günay, gelen telefonla birlikte evlerinde adeta bir cenaze havası esmeye başladığını ve kimsenin ağzını bıçak açmadığını söyledi. Günay, "Ne kızım, ne de biz o gün

sabaha kadar uyumadık. Ailece çok sarsıldık. Bundan sonra ne olacağını bilmiyorum ama tek isteğim kızımın okuluna devam edip, her geçen gün hayallerine bir adım daha yaklaşması. Ama kızım hala 9. sınıfa gideceğini kabullenemiyor. Bilmiyorum artık ne olacak. O kadar çok şey var ki konuşamıyorum" dedi.

Öte yandan Mersin İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gül, yurtdışında olduğu için konuyla ilgili bilgisinin olmadığını söyledi. Gül'ün yerine vekaleten bakan İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mustafa Çelik ise, kendilerine şu ana kadar yapılan herhangi bir başvuru olmadığını ve eğer ortada bir suç duyurusu olursa gerekli soruşturmanın yapılacağını söyledi.

Mersin Kız Teknik ve Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı Hatice D. ise, yaşananları doğrularken, 'devlet memuru' olduğunu hatırlatarak, bir açıklama yapamayacağını söyledi.