2
Mayıs
2024
Perşembe
MERSİN

Mersin: Başsavcı Ok: Yargı siyasallaştırılmaya çalışılıyor

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, yargının siyasallaştırılmaya çalışıldığını söyledi. Anayasa Mahkemesi ile ilgili Anayasa değişikliği teklifine dikkat çeken Ok, "Yargıda siyasallaşma için Anayasa Mahkemesi pilot alan seçilmiştir" dedi.

Mersin Barosu’nun Avukatlar Haftası dolayısıyla düzenlediği "Ceza Hukuku" konulu panel, iddia ve savunma makamının üst düzey temsilcilerini Mersin’de buluşturdu. Mersin Barosu Başkanı İsa Gök’ün açış konuşmasıyla başlayan panelde daha sonra Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Özdemir Özok kürsüye geldi. Sözlerine, Türkiye’nin öngörüsüz ve ilkesiz politikalar nedeniyle sıkıntılı bir süreçten geçtiğini söyleyerek başlayan Özok, ABD ve AB’nin Türkiye’yi yok etme politikası üzerinde durdu.

ABD Dışişleri Bakanı Colin Powel’ın Türkiye için "Türkiye İslam Cumhuriyeti" demesinin bir talihsizlik olmadığını belirten Özok, bu sözlerin iç ve dış güçlerin ortaklaşa yürüttüğü büyük bir planın boyutunu gösterdiğini ifade etti. "Çağdaş Türk Modelinin" yıkılmasını isteyen iç ve dış güçlerin ABD’nin "Yeşil Kuşak" teorisinden bu yana bir planı uyguladıklarını belirten TBB Başkanı Özdemir Özok, Dışişleri Bakanlığı’nın politika ve yaklaşımlarıyla bu plana sıcak baktığını gösterdiğini iddia etti. Powel’ın sözlerinin Dışişleri’nce doğal karşılamasını eleştiren Özok, "Powel’ın sözlerine gelen tepki sonucu ikinci derecede diplomatların tevil yollu açıklamalarının hiçbir önemi yoktur. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı’nın Powel’ın sözlerini hoşgörü ile karşılaması, ABD yetkililerinin Türkiye Cumhuriyeti’ni islami olarak nitelemelerinin nedenini açıklamaktadır" diye konuştu.

Panelin bir diğer konuşmacısı olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, oldukça uzun bir konuşma yaptı. Sözlerine yargı ve yargı mensuplarının içinde bulunduğu sıkıntıları anlatarak başlayan Ok, Almanya ve Türkiye’den örneklemeler yaptı. Türkiye’de 9 bin 123 hakim bulunduğunu belirten Nuri Ok, bunlardan 4 bin 742 hakimin "Aç Karnına Adalet" başlığıyla verilen haberlere uygun düşen bir maaşla açlık sınırı altında görev yaptığını kaydetti.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, konuşmasını "Politik gücün, bugüne kadar yargıya yaklaşımı, yargıya güvensizlik kampanyası ve yargıda siyasallaşma tehlikesi" ana başlığı altında yaptı. Nuri Ok, bu başlık altında yargı ve mensuplarının içinde bulunduğu durum, politik gücün yargıya vermedikleri, yapılan ağır eleştiriler, hukuk devleti ve demokrasiyi koruması gereken kurumlar, Anayasa Mahkemesi’nin siyasallaştırılmaya çalışılması ve din üzerinde durdu.

Türkiye’de demokrasi geleneğinin oluşmaya başladığını, ancak yapısı itibarı ile sürekli koruma görme ve geliştirmeye ihtiyacı olduğunu belirten Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, burada ana görevin hukuk devleti ilkesine bağlı politik güç olduğunu söyledi. Politik gücün bu ilkeye bağlı olmaması durumunda görevin yargı, basın ve muhalefete düştüğünü belirten Ok, "Yargı, basın ve muhalefet. Bu üçlü, demokrasinin etkin korunmasını mutlaka sağlamalıdır. Bunun için, yargının bağımsız, basının özgür, muhalefetin güçlü olması gerekir" dedi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok’un üzerinde durduğu en önemli konu, yargının siyasallaştırılmasına ilişkin tehlike oldu. Bu tehlike ile ilgili olarak yargıya yönelik ağır eleştiriler, güvensizliği dile getiren açıklamalar ve Anayasa Mahkemesi’nin yeniden yapılandırılmasını içeren Anayasa değişikliği önerisini örnek gösterdi. Teklifle mahkemenin bireysel anayasal şikayetleri de değerlendirilmesinin getirilmeye çalışıldığını belirten Nuri Ok, "Öneride Anayasa Mahkemesi’nin iki daire bir genel kuruldan oluşması, bireysel şikayetleri değerlendirmesi isteniyor. Mahkemenin 4 üyesinin TBMM, iki üyesinin Cumhurbaşkanı olmak üzere 6 üyesinin siyasi güç tarafından seçilecek olması siyasallaşma tehlikesinin ciddiyetini göstermektedir. Ayrıca bireysel başvuruları çözüme bağlama görevi, Anayasa Mahkemesi’nin asli görev olan yasama tasarruflarına karşı, hukuk devleti ilkesi, demokratik rejim, Cumhuriyetin temel değerlerini koruma görevlerinin geri plana çekilmesi sonucunu doğuracaktır. Anayasa Mahkemesinde açılmak istenen siyasal pencerenin, adli ve idari yargı için kapı oluşturacağına kimsenin kuşku duymaması gerekir. Bu öneri parlamenter demokratik sistemin temellerinden olan erkler ayrılığını zorlamakta, denge yargı erki aleyhine bozulmakta, dolayısıyla sistemin hukuksal güvencelerini zayıflatmaktadır. Politik güç, yargıyı kendilerinin emir ve hizmetinde bir kurum olarak görmemelidir. Yargıda itaat; hukuka, hakka ve adaletedir. Bunun dışındakilere itaat, bu değerlerin yanında, demokratik toplumu de temelinden sarsmaktadır " diye konuştu.

Siyasal gücün sayısal çoğunluğu ile her alana nüfuz etme hakkı elde etmediğini belirten Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, sayısal çoğunluğun yönetimde istikrarın sağlanması için önemli olduğunu söyledi. Demokratik rejimlerde siyasal gücü kendi alanında tutacak kurumun yargı denetimi olduğunu belirten Nuri Ok, siyasal gücün cumhuriyetin temel felsefesine, insana, hukukun üstünlüğüne, yargı bağımsızlığına duyarlılık, üniter, laik, demokratik, sosyal hukuk devletine ve rejimine bağlı olması gerektiğini anlattı.
Nuri Ok, konuşmasının son bölümünde dinin siyasallaşması konusu üzerinde durdu. Dinin başlangıçtan beri istismar edildiğini ileri süren Ok, şöyle devam etti:

"Din eğitimi, din hizmetlerinin düzenli ve yeterli olarak yürütülmesi gereksinimini karşılayacak kadroları yetiştirmekle sınırlı tutulmalıdır. Din eğitiminin temelinde, dini toplum yaratma düşüncesi olmamalıdır. Hiç kimse, zümre ve küme İslamiyet’i korumanın sadece kendilerine ait olduğunu düşünmemeli, o konum ve pozisyonu almamalıdır. İslam, 14 asırdan beri vardır, varolmaya da devam edecektir. Önemli olan, bağnazlığın, yobazlığın, cehaletin ve istismarın devam etmemesidir. Bunu sağlamak için, din üzerinden siyaset yapılmamalı, dinin siyaset yapmasına izin verilmemelidir"

MERSİN-(İHA)
Yayın Tarihi : 10 Nisan 2004 Cumartesi 18:04:09


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?