Topçu, Mersin Gazeteciler Cemiyeti (MGC) Basın Merkezi'nde düzenlenen toplantıda istifa gerekçelerini kamuoyuyla paylaştı. Masum Türker'in, DSP Genel Başkanlığı'na getirilmesiyle birlikte DSP'ye yıllarca hizmet eden insanların teker teker partiden uzaklaştırıldığını savunan Topçu, partinin hiçbir üretimi olmadığı gibi dedikodularla da insanların yıpratıldığını öne sürdü. Topçu, "Şu anda Masum Türker'in yönetmiş olduğu DSP, ne yazık ki hızla bizim inandığımız ve yıllardır savunmakta olduğumuz değerlerden

uzaklaştırıldı. DSP, demokratik sol felsefeden uzak bir noktaya taşındı. İnançlı DSP örgütleri bütün bunların farkında ve ciddi rahatsızlık duyuyor" dedi.

Bugün Türkiye'de çok ciddi konuların tartışıldığını, söz konusu tartışmalarınsa ülkeyi bölünme ve parçalanmaya sürükleyebileceğini kaydeden Topçu, yaşanan bu süreçte DSP yönetiminin sessiz kaldığını, parti yönetiminin ülke sorunlarına müdahil olmak yerine partilileri disiplin aracılığıyla partiden atmakla meşgul olduğunu iddia etti. Topçu, kendisinin de partiden ihraç istemiyle Disiplin Kurulu'na sevk edildiğini hatırlatarak, "Artık rahat olsunlar. Çünkü partiden istifa ediyorum. Ama şu bilinmeli ki; ben

ve arkadaşlarımızın ne Ecevitçiliği, ne de demokratik solculuğunu elinden alamayacaklar. Zaten buna da hakları yok" diye konuştu.

DSP'nin, demokratik soldan hızla uzaklaşıp, farklı bir maceraya sürüklendiğinin altını çizen Adem Topçu, yaşanan tüm bu gelişmelerin kendilerini rahatsız ettiğini ancak bugün Masum Türker ve onunla aynı zihniyeti taşıyan yöneticilerle DSP'nin yola devam etmesinin mümkün olmadığını savundu. Masum Türk'e istifa çağrısında bulunan Topçu, parti içinde Türker yönetiminden rahatsızlık duyanların istifasınınsa bir tavır olarak algılanması gerektiğini, bu tavrında sadece Mersin'de değil, Türkiye'nin farklı

kentlerinde de ortaya konulduğunu belirtti.