2
Mayıs
2024
Perşembe
MERSİN

‘Mersin Kent Sempozyumu’ başladı

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, son yıllarda özellikle büyük şehirlerde; ‘ideal yaşam çevreleri’ geliştirdiklerini iddia eden müteahhitlik firmalarının aynı zamanda da kente karşı suç işlediğini ileri sürdü.

TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu (İKK) tarafından organize edilen ‘Mersin Kent Sempozyumu’ başladı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Konferans Salonu’ndaki sempozyuma; TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan, siyasi parti, sendika ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.

Etkinlikte konuşan Mehmet Soğancı, kentlere sadece ekonomik düzlemde bakılmasının toplumsal gelişme ve sağlıklı kent yaşamı için yeterli olmadığını, aksi durumda Doğu Akdeniz’in en büyük ticaret merkezlerinden biri olan Mersin’de bugün kent mekanı ve yaşamına dair çoğunlukla olumlu yargıların olması gerektiğini, ancak ekonomik kalkınma sürecinin kentin yaşam kalitesine, yaşam standartlarına ve toplumsal huzura katkısı olmadığını vurguladı.

Bu durumun da ya ekonomik kalkınmanın gerçek olmadığını ya da söz konusu durumun toplumun büyük kesimine yansımadığının bir göstergesi olduğunun altını çizen Soğancı, 1950 sonrasında ekonomik ve demografik yönden kentin büyüdüğünü, bunun doğal bir sonucu olarak da gerek fiziki, gerekse de sosyal yaşamda olumsuzluklar ortaya çıktığını belirtti.

Soğancı, “Kentte gözlenen ve hissedilen olumsuzlukları sadece göç sorununa ve göç eden kesimlere bağlamak; kolaycı ve sorumsuz bir yaklaşımdır. Kentte barınma, çalışma, kültür, eğitim, sanat ve spor olanaklarının sunulmadığı, kamu kaynaklarının öncelikle bu tür gereksinimlere ayrılmadığı koşullarda, yaşanan sorunları dış etkenlerde aramak kolaycılık ve sorunlardan kaçma anlamına gelir. Bu sorunları, diğer kentlere göre daha fazla yaşayan Mersin’de mühendisler, mimarlar ve şehir planlamacıları olarak bizler, kente bu kadar dar ve kolaycı bakmıyoruz. Her biri toplum ve kenti için kaygıları, aynı zamanda da beklentileri ve projeleri olan bu topluluk, düşünceleriyle kamuoyuyla paylaşma sorumluluğunu bu sempozyum aracılığıyla yerine getirmektedir” dedi.

Yöneticiler kadar kentlilerin de hassasiyetleri, entelektüel birikimi ve ütopyası olması gerektiğini savunan Soğancı, bilimsel düşünceye önem veren, nitelikli bir kentsel yaşam üzerine kaygıları ve umutları olan mimar ve mühendislerin söyleyeceği çok şey olduğunu dile getirdi. Son yıllarda özellikle büyük şehirlerde; ‘ideal yaşam çevreleri’ geliştirdiklerini iddia eden müteahhitlik firmalarının aynı zamanda da kente karşı suç işlediğini ileri süren Soğancı, kamunun ortak alanı olarak planlanan alanların, zamanla firmalara pazarlandığını ve kentin bütün kesimlerinin faydalanabileceği alanların da yok edildiğinin altını çizdi.

Büyük kentlerin çoğunda, en temel insan hakkı olan içme suyu başta olmak üzere barınma ve ulaşım gibi kentsel gereksinmelerin dahi karşılanamadığını vurgulayan Soğancı, “Yoksulluk, sokakta yaşayan bireyler, adli suçlardaki artış gibi sorunlar hala sürüyorsa, ekonomi politikası başta olmak uygulanan hemen her türlü politikanın reddedilmesi gerekir. Bu sahte modellere karşı; bilimsel, teknik ve topluma karşı duyarlı modellerimizi sunmak durumundayız. Sanayi, enerji, turizm, tarım, ulaşım, sağlık, çevre, eğitim, kent, kültür ve sanat politikaları bir arada gerçekleştirilmedikçe ve her birine eşdeğer önem verilmedikçe arzu ettiğimiz kent yaşamı gerçekleşmeyecektir. TMMOB olarak düzenlemiş olduğumuz kent sempozyumlarıyla birlikte; kentlerimize yönelik farklı perspektifler sunmak ve kalıcı çözüm önerileri geliştirmeyi amaçlıyoruz. Böylece sanayi, turizm ve tarım olanaklarını akılcı bir yöntemle değerlendiren, çağdaş ulaşım ve altyapı olanaklarına kavuşmuş, kültür ve sanat yaşamı canlı kentler için önemli adımlar atılmış olacak. Bu nedenle kendimize; ‘Nasıl bir kente yaşamak istiyoruz?’ ve ‘Nasıl bir Mersin?’ sorusunu yöneltmemiz gerekiyor” diye konuştu.

TMMOB Mersin İKK Sekreteri Kamer Gülbeyaz ise, sempozyumu düzenlemekteki amaçlarının; kentin ve kentte yaşayan insanlar için sağlıklı ve bilimsel bir gelişim anlayışıyla, yaşanabilir kentin ve kentlilik bilincinin oluşturulması doğrultusunda; Mersin’in sorunlarını tüm boyutlarıyla tartışmaya açıp, bilimsel ve siyasal bir tartışma kürsüsü oluşturmak olduğunu kaydetti.

Gülbeyaz, kentte yaşayan insanların Mersin’in sakini değil, sahibi olması ve bunun için de mücadele etmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Bu kent için her kesin mutlaka yapabilecek bir şeyi var ve olmalıdır da. Kentin bütün dinamiklerini, kent için artık ellerini taşın altına koyabilmeli ve çözüm noktasında da birleşmelidir” dedi.

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan da, kent adına yapılan çalışmalarla birlikte hayata geçirilen projelerle ilgili olarak hesap vermesi gereken ilk kişinin kendisi olduğunu vurgulayarak, bu noktada da belediye olarak bazı projeleri hayata geçirirken, bazı projelerde de ise sorun ve sıkıntılar yaşadıklarını, hayata geçiremediklerini söyledi.

Özcan, eleştirilere her zaman açık olduklarını belirterek, mimar ve mühendislerle sürekli görüş alış-verişinde bulunduklarını ve dostluk ilişkileri içinde olduklarını kaydetti. Kendilerine açılan davaları da anlayışla karşıladıklarını, hiç kimseye karşı da bir kızgınlık ya da kırgınlık taşımadıklarını, kenti hep birlikte yönetmeye çalıştıklarını ifade eden Özcan, sempozyumda ortaya çıkacak olan somut önerilerin de kendilerine ışık tutup, yol göstereceğini de sözlerine ekledi.

İHA
Yayın Tarihi : 24 Ekim 2008 Cuma 15:22:27


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?