Mersin Platformu Başkanı Faik Burakgazi, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan 1/100.000'lik Mersin-Karaman Çevre Düzeni Planı'nın Mersin'e yönelik bir dayatma olduğunu ileri sürdü.

Mersin genelinde 200'ü aşkın sivil toplum örgütünün bir araya gelerek oluşturmuş olduğu Mersin Platformu'nda başkanlık görevine Faik Burakgazi getirildi. Burakgazi, yeni görevindeki ilk toplantısını bugün Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Toplantı Salonu'nda gerçekleştirdi. Gazetecilere; platformun 1 yıllık çalışmalarını değerlendiren Burakgazi, Mersin'in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli beldesinde kurulması planlanan Akkuyu Nükleer Santrali'ne karşı çıktı. Ege ve Batı Akdeniz sahillerinde yer alan balık çiftliklerinin Mersin'e kaydırılmasıyla birlikte Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan 1/100.000'lik Çevre Düzeni Planı ile ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu.

Mersin Platformu'nun kent dinamiklerinin kentin geleceğini kurgulama noktasında kurulduğunu hatırlatan Faik Burakgazi, balık çiftliklerinin geleceğini turizmde arayan Mersin'in eşsiz doğal güzelliklere sahip olan kıyılarını işgal edeceğini ve bu nedenle de balık çiftliklerinin kente kurulmasına asla izin vermeyeceklerini belirtti.

Burakgazi, Akkuyu'nun nükleer santral olarak değil, turizmde değerlendirilmesinden yana olduklarını ve bu konuda kararlı olduklarını anlattı. Turizmin, nükleer santralin gölgesinde gelişmesinin mümkün olamayacağını savunan Burakgazi, "Başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerin güneş ve rüzgar enerjilerinden yararlanmayı öncelikli hedef haline getirdiği günümüzde ülkemizin; rekabet koşullarından uzak, teknolojisi şüpheli, sırtında Çernobil sabıkası bulunan bir şirkete nükleer santral kurma izni verilmesi kabul edilemez" dedi.

Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan '1/100.000'lik Mersin-Karaman Çevre Düzeni Planı'nın, Mersin kent dinamiklerinden habersiz olarak masa başında hazırlandığını ve söz konusu planın mevcut haliyle de Mersin'e dayatıldığını ileri süren Burakgazi, "Mersin'in gelecek 50 yılına damgasını vuracak olan ve 'Kent Anayasası' olarak tanımlanması gereken yaşamsal önemdeki bu planın, başta Büyükşehir Belediyesi ve İl Özel İdaresi olmak üzere Mersin'deki tüm dinamiklerin katılımıyla ve sürdürülebilir kalkınma anlayışını önceleyen yeni bir vizyonla ele alınması gerektiğine inanıyoruz. Şehircilik ilkelerinin göz ardı edildiği bu planla ilgili tüm yasal haklarımızı sonuna kadar kullanma kararındayız" diye konuştu.

Mersin Platformu Sözcüsü Abdullah Ayan ise, balık çiftlikleriyle ilgili olarak başlatılan yasal sürecin sürdüğünü ve bu konuda da çeşitli bakanlıklar nezdinde de gerekli girişimlerde bulunduklarına dikkat çekti. Abdullah Ayan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yoğun lobi gücüyle Mersin kıyılarını işgal etmek isteyen bir takım grupların beklentileri, hukuki zeminde verilen mücadelenin de etkisiyle şu ana kadar boşa çıkartılmıştır. Platform, bu konudaki mücadeleyi bundan sonra da kararlılıkla sürdürecektir. Uzun soluklu bu mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğini ve platformun bu konuda üzerine düşeni sonuna kadar yapacaktır."

Akkuyu'ya nükleer santral kurulmasına karşı olduklarını ve söz konusu bölgenin turizm sektöründe değerlendirilmesi konusunda kararlı ve aynı zamanda da ısrarcı olduklarını dile getiren Ayan, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan 1/100.000'lik Çevre Düzeni Planı'nın da hiçbir işlevselliğinin olmadığını ve mevcut haliyle de Mersin'e yönelik bir dayatma olduğunu savundu. Ayan, askıya çıkartılan planla ilgili olarak yasal süreç için gerekli itirazların yapılabilmesi noktasında da girişimlerde bulunduklarını, bu konuda da Mersin'deki tüm kurum ve kuruluşların da ortak hareket etmesi gerektiğini savundu.

İHA

Yayın Tarihi : 15 Nisan 2009 Çarşamba 13:50:10