Mersin şehidini kalbine gömdü

Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde teröristlerle girilen çatışmada şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Güçlü, Mersin'de gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı.

Şehit Mehmet Güçlü'nün cenazesi, merkez ilçe Mezitli'ye bağlı Bozan köyünde yer alan evinin önündeki törenin ardından Muğdat Camii'ne getirildi.

Burada gerçekleştirilen askeri törende terör örgütü PKK aleyhine sloganlar atıldı. 'Şehitler ölmez vatan bölünmez', 'Kahrolsun PKK', 'Kürtlere açılım istemiyoruz' şeklinde sloganların atıldığı törende şehit eşi Seher Güçlü, gözyaşlarına boğularak kocasının tabutuna son kez sarıldı. Yakınları tarafından teskin edilen Güçlü'nün, zorlukla ayakta durduğu gözlendi.

Cenazeye katılan şehit yakını ve vatandaşlar, katafalkta konulan Mehmet Güçlü'nün tabutu başında 'kelime-i şahadet' getirdi. Amcasının tabutu başında gözyaşı döken 1.5 yaşındaki Yusuf Güçlü törene katılanların yüreklerini dağladı.
Cenaze törenine Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Karasabun, Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ali Lapanta, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan, AK Parti Mersin Milletvekili Kürşad Tüzmen, CHP Mersin Milletvekilleri Ali Oksal ve İsa Gök, MHP Mersin Milletvekili Behiç Çelik, askeri ve mülki protokol üyelerinin yanı sıra şehit yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Mersin İl Müftüsü Niyazi Ersoy tarafından kılınan cenaze namazının ardından Şehit Mehmet Güçlü'nün naaşı askerler tarafından omuzlara alınarak, tören mangası eşliğinde top arabasına konulurken, törene katılanlar tabuta karanfil attı. Güçlü'nün eşi Seher Güçlü de eşinin tabutunu karanfillerle donatıp son bir kez daha sarıldı.

Şehit Mehmet Güçlü'nün kayınbabası İsmail Hakkı Büyüktopçu, Türklerle Kürtlerin kardeş olduğunu ve bu kardeşliğin de aynı zamanda İslam kardeşliği olduğunun altını çizerek, son 150 yıllık zaman diliminde Türkiye'nin Ortadoğu'daki topraklarının elinden alındığını ve kalan son topraklarınsa 'dost' geçinen bazı Avrupa ülkeleri tarafından el konulmak istendiğini ileri sürdü. Büyüktopçu, daha sonra cebindeki nüfus cüzdanını çıkartarak, "Bu kimlik her şeye yeter. Bu kimlik gerekirse kişi Başbakan veya Cumhurbaşkanı, gerekirse Genelkurmay Başkanı bile yapabilir isterse. Bizim her zamankinden daha çok birlik ve beraberliğe, dirliğe ihtiyacımız var" dedi.

Birlik ve düzen içinde olunması halinde dış güçlerin amacına ulaşamayacağını belirten Büyüktopçu, Türk ve Kürtlerin yüzyıllardır birlikte yaşadığını ve yaşamaya da devam edeceğinin altını çizerek, "Öyle bir toplum haline gelmişiz ki, kardeşliğin de ötesine geçip birbirimizden kız alıp vermişiz. Dayı olmuşuz, yeğen olmuşuz, amca olmuşuz ve bu bize yeter. Hepimiz bu ülkeye sahip çıkmalıyız" diye konuştu.
Daha sonra şehit Mehmet Güçlü'nün cenazesi Mersin Şehitliği'nde gözyaşları arasında toprağa verildi.

Öte yandan Şehit Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Güçlü'nün cenazesi için Başbakanlıktan gönderilen çelengin tören esnasında kaybolduğu polis telsizi anonslarıyla bildirildi. Ancak bir süre sonra çelengin yazı kısmı Muğdat Camii girişinde kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce yırtılmış olarak bulundu. Polis, olayla ilgili 1 kişiyi gözaltına aldı.